İYİ Parti'nin Göç Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, 27 Nisan'da gerçekleşecek Olağanüstü Kurultay'da genel başkanlığa aday olduğunu duyurdu. Akalın, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında hedeflerini kamuoyuyla paylaştı.

Akalın, "Biz bir partimizi Erdoğan'a birlikte kaybettik. Aday olacağımı açıkladığım gün ikinci kez Erdoğan'a bir parti kaybetmemek üzere yola çıktık" ifadelerini kullandı.

Akşener'le İlgili Değerlendirme

Meral Akşener'in aday olmayacağını açıklamasını yorumlayan Akalın, "Kendisinden beklenen tarihi bir adım attı. Zaferin 100 tane babasının olduğu ve hezimetin öksüz bırakıldığı Türk siyasetinde o 'hezimeti' tek başına göğüsleme cesaret ve basiretini gösterdi" dedi.

Görüşmeler ve Adaylık Değerlendirmesi

Adaylık sürecinde Meral Akşener ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruya Akalın, "Ben icazet üzerinden siyaset tanzim etmiyorum. Devlet yönetmeye talip oluyorsanız bunu icazet üzerinden değil, burada icazeti isteyeceğiniz tek makam vardır o da kadim milletimizdir, kadim delegedir. Bu kapsamda bir görüşme yapmadık" şeklinde yanıt verdi. Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu'nun adaylık açıklamalarına da değinen Akalın, her ikisini de başarılar dileyerek, "Her iki de çok kıymetli abim benim. Benim kişisel arzum siyasal liderliğine talip olduğum siyasal harekette onları da bu hareketin manevi lideri olarak görmekti" diye konuştu.

Partideki Kırılma Noktası

Partideki kırılma noktasını değerlendiren Akalın, "Siyaset matematik bir alan değil ama önemli hadiselerden bir tanesi şu; 2018 Afyon'dan sonra Genel Başkanımız merkezileşmeyi bana göre karakterler üzerinden tanımladı. Bir partinin merkezileşmesi o partinin ana omurga insanları eliyle yapılır. Bizde ana çelik çekirdeği hikayemizi bilmeyen insanlar oluşturdu. Tabanımız da genel başkanımızın her fiilini sorgulamaya başladı. Bu çelik çekirdeğinizi doğru tanzim ederseniz kimi getirseniz getirin o politik taban der ki bu siyasidir. Bu çelik çekirdeğiniz doğru değilse her türlü tasarrufunuz soru işareti altında oluşur. Oluşan güvensizlik iklimi zamanla tüm doğruları kaldırır ve kakofoni hakim olur. Biz Ümit Özdağ'ı, Yavuz Ağıralioğlu'nu, Durmuş Yılmaz'ı muhafaza edebilmeliydik, çok insan var. Biz mutlaka Bilge Hoca'yı muhafaza etmeliyiz. Bizim o dönemdeki ana eksiğimiz güçlü karakterleri yeteri kadar idare edememektir. Ben her birini kapısını genel başkan olduğum gün çalmaya başlayacağım bu büyük zeminli yürüyüşün inşası için" şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi