Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın(ATSO) ev sahipliğinde ATSO, TOKKDER, Araç Kiralama Kuruluşları Derneği (AKKDER) ve Türkiye Otomobil Kiralama Federasyonu (TOKFED) iş birliğinde düzenlenen “Araç Kiralama Sektörünün Dünü, Bugünü, Geleceği” paneli gerçekleştirildi.
Sektörün elektrikli araçlara yönelimi noktasında değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Başkan Yardımcısı Özarslan Tangün, dünyada şuanda 1.5 milyar otomobil olduğunun kaydederek, bunun yarısının özel kullanımda olduğunu ve bunun sürdürülebilir bir durum olmadığını kaydetti.
Dünyadaki trendlerin otomobil sahipliğinin azaldığı yönünde olduğunu dile getiren Tangün, ”Ülkemizde sahiplik oranı zaten düşük durumda. Ama genel olarak yeni nesil arabaya sahip olmayı prestij olarak görmüyor. Daha aslında kiralamaya yönelen bir ana trend var. Bu önemli ve hepimiz için değerli. Sadece elektrikli araç meselesi değil otomobilde çok ciddi bir değişim oluyor. Otomotiv aslında ürün odaklı bir şey olmaktan daha yazılım, teknoloji platformu olmaya gidiyor. Elektrikli çok önemli bir bölümü öyle olmayanında teknolojisi artıyor. Bu büyük trendler ama burada bile içerik faktörü var. TESLA ve diğerleri gibi büyük ve yıkıcı dinamikler oluşuyor. Çin’de bir arabayı bir marka 10 bin doların altına satabiliyor. Avrupa 2026’da biz 25 bin doların altına bir araba yapacağız diyor. Bizim işimiz ekonomisi doğru yönetilmesi gereken bir iş. Günün sonunda bir araç aldığınızda bunu doğru finanse edemezseniz, doğru gelir elde edemezseniz sürdürülebilir olmaz. Hem dünyada hem Türkiye’de olan trendler, otomobil dünyasındaki değişimler, Çin ve elektrik etkisi, ikinci el değerleri gibi faktörlerinin gelmesiyle işimiz çok zorlaştı.”ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki 1 yıla çok dikkat edilmesi gerektiğini işaret eden Tangün, bu döneme 2023’ün Haziran ayında girildiğini ve yeni olmadığını aktardı.
"Otomobil Değerlenen Bir Varlık Değil"
“Oturduğumuz yerden rahat arabayı al 100 TL’ye, sat 500 TL’ye çok güzel bir ortam yaratıyordu” diyen Tangün, “Gerçekten müşterinin ihtiyacı karşılansa da karşılanmasa da para kazanılan bir durum vardı. Bu durum 2023’ün ortasında bitti. İşin matematiğini çok iyi anlayıp verimli yapmalıyız. İkinci el değeri, finansa erişim, erişilen finansın maliyeti Yüzde 50 ile 1.5 milyona aldığın bir aracı kaça kiralayacağını iyi hesaplayamazsan hayali bir dünyada yanlış işler olur, sermayeni azaltıp batma noktasına gidebilirsin. Sektörümüzün şuanda en önemli konusu ekonomisini doğru anlaşılıp doğru yönetilmesi tabi ki elektrikli araçlar bir faktör, ikinci el değerlerinin bir süre daha sıkıntılı olacağını düşünüyoruz. Orada değişim kaçınılmaz, otomobilin değişim trendi başladı. Gerçekten otomobil değerlenen bir varlık değil. Amorti edilen, değeri düşen, kullanıldıkça değeri azalan bir varlık. Bunu dolar ve avro bazında baktığınızda çok rahat görüyorsunuz. Bu konsepti doğru algılayıp, bunun geleceğinde biz hep birlikte büyüyeceksek, misafirlere iyi hizmet vereceksek, bu matematiği ve ekonomiyi çok iyi anlayıp yönetmemiz gerekir arabamız ne olursa olsun” diye konuştu.
"Şu Anda Kazanan Hibritler Gibi"
TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kağan Yaşa, Türkiye’de çok hızlı bir büyüme olduğunu dile getirerek, ”2-3 yıl öncesine kadar elektrikli araçların piyasa payı yüzde 1’in altındayken, yıl sonu itibariyle yüzde 10’lar seviyesine geldi. Bunda TOGG’un çok büyük bir etkisi var. Bir çok Avrupa ülkesinde yüzde 10’un altında elektrikli araçların payı var. İçeriğe bakıldığı zaman Türkiye için çok önemli bir aşama. 1 sene öncesinde bu zamanlarda elektriğin alıp bu işi alıp götüreceği yönünde bir beklenti vardı. İçten yanmalı motorların tamamen bittiği konusunda üreticilerin stratejileri buna göre ayarladığı bir durum vardı. Çin’in buradaki aşırı hakimiyeti fiyatlardan kaynaklı olarak, Avrupa bir anda, ‘biz ne yapıyoruz, doğru mu karar verdik’ diye bir düşünceye girdi. Böyle olunca Mercedes, BMW gibi bir çok üretici 2030 planlarını değiştirmeye başladı. Bu kadar hızlı elektriği geçip geçmeme noktasında tereddütler oluştu. Sanki şuanda kazanan hibritler gibi. Hibrit teknolojisi bir süre daha devam edecek gibi görünüyor” ifadelerine yer verdi.
Teknolojinin nasıl değişeceğini kestirmenin çok kolay olmadığının altını çizen Yaşa, menzillerin çok hızlı değiştiğini aktardı.
"Elektrikli Araç Kiralama Sektörü Avrupa'da Zarar Ediyor"
Oto kiralama açısından bakıldığında Norveç, İsveç, Finlandiya gibi ülkelerde yüzde 90 elektrikli araçların kullanıldığını aktaran Yaşa, “Avrupa’da İngiltere’de filo kiralama şirketleri 4 yıldan beri bunları finanse ediyorlar. Onlarda bu rüzgarın çok hızlı devam edeceğini düşündüler. Fakat menziller ve teknoloji çok hızlı değiştiği için şuanda elektrikli araçlardan Avrupa kiralama sektörü zarar ediyor. Toplam Avrupa’daki kiralama şirketlerinin edeceği zarar tutarı 8 milyar avro. Bizde TOGG Avrupa’ya açılmak istiyor. Bizde onları Avrupa’da desteklemek için bir görüşme yaptık, bizim şirkette bundan nasibini alıyor. 8 milyar avro büyük bir zarar. 3 yıl önce kimse bunu böyle düşünmüyor teknoloji gelecek diyordu. Bunun etkisi bundan sonra bu kadar olmayacak teknoloji belirli bir yere oturdu. İçerdeki araç stoğu ve ikinci el belirli bir noktaya geldi. Ben bu kadar kötü olacağını düşünmüyorum. Avrupa’daki görüş 8 milyar avro zarar rağmen artık bu işten geri dönüş olmadığı elektriğin devam edeceği yönünde bir beklenti var” dedi.
"Elektrik Yoluna Devam Edecek"
Hidrojen teknolojisinin ticari olarak halen uzakta olduğunu dile getiren Yaşa, “Belki ağır taşıtlar, yüksek tonajlı araçlarda olabilir. Ama o zaman alacaktır. Elektrik devam edecektir. Üretiminin yüzde 30-40 özellikle Avrupa’da elektrik olmaya devam edecektir” dedi.
"İşimiz Risk Yönetimi"
TOKKDER Başkan Yardımcısı İnan Ekici, hidrojen yakıt hücreli araçların sektöre girmesinin zor olduğunu belirterek, elektrikli araçların bile yeterli bir ivme kazanamadığını aktardı.
Elektrikli araçların yeni bir teknoloji olmadığını dile getiren Ekici, ”Ticari ortam bulması sürdürülebilirlikle ilgili ortaya çıktı. Bununda sürdürülebilirlik ve çevre tarafında çok fazla tartışma açık tarafları var. Pilin geri dönüşümü gibi. Biz temkinli yatırım yapmalıyız. Sektör eğer yüzde 11-12’lere geldiyse bizim o tarafta yüzde 30-40’lara giden bir hayali ilk gerçekleştiren olmak çok uygun bir davranış olmaz. Dünyaca ünlü bir rentecar batma noktasına geldi. Bizim temsil ettiğimiz markalar yatırım yaptı ama zarar etti. Nedeni çok basit, aracın fiyatı oturmadı. Belirli seviyeye gelmemesinin nedeni pil teknolojisindeki gelişmeler, pil fiyatının aşağı yönlü hareketi, bir markanın yaptığı çok ciddi fiyat indirimleri. Bunun nedeki Çin, pil teknolojisine genel olarak bir yatırım yapmıştı ve otomotiv sektörüne dönüş yaptı. Çin’in başarısı ve üretim hacmini büyütmesinden dolayı diğer üreticiler fiyatlarını baskıladı. Ama bizim için iki önemli nokta var. Birisi hizmet sunduğumuz müşterinin hayatını kolaylaştıran bir ürün müdür? Diğeri bunu hangi fiyatla sunacağız. Elde tutma maliyetini belirleyen temel etmen ikinci el değeridir. Henüz oturmamış bir yapıda, bilinmez bir ikinci el fiyat yüzdesine bakıyor. Bizi işimiz zaten genel yapısıyla çok büyük bir risk yönetimidir. Bakıldığında çok fazla tahminle makrolardan aracı elden çıkarmadan önce göreceğiniz bir karlılığı ve şirketin devamlılığı için emin olamıyorsunuz” ifadelerine yer verdi.
"Elektrikli Araca Risk Olarak Bakalım Ama Deneyimleyelim De"
Ekici, bilinmezlikler açısından elektrikli araçların temkinli olmamız gereken yerde durduğunu kaydetti. Bir çok havalimanında şarj edilebilecek noktaları olmadığını işaret eden Ekici, “Elektrikli aracın kapasitesini yüzde 40’ların üzerinde yönetmeniz mümkün değil. Dikkat vermeden, yatırım yapmak bizim gibi işi riskli olan sektörde zor oluyor. Gerçek risk var kendini de ispatladı. 100 bin araç alıyorsunuz, bir bakıyorsunuz ertesi gün yüzde 29 fiyat düştü, kusura bakmayın battınız. Yüzde 29 fiyat düşüşünü ortadan kabul edecek gelir modeliniz yok. Gelecek trendleriyle ilgili gerçek dışı hayal satma noktasında kendimi hissetmiyorum. Ciddi anlamda risk olarak bakmalıyız ama deneyimlememizde gerekir. Korkmadan filomuza belirli miktarda almalı, uzun dönemli kiralama tarafında müşterilerimizi araçların belirli yüzdelerinde deneyimlerini sağlamalı. Günlük kiralamada tarafında belirli destinasyonlarda hem çalışanlar hem de müşteriler hem de finansal tarafını öğrenebilmek içinde neyi noktaları oluşturmalıyız” diye konuştu.