“Bir yılı devirdik, 2023’teyiz… Beklentilerimiz çok fazla, toplumun beklentileri de fazla. Yeni şeyler istiyoruz, biz de istiyoruz parti olarak; daha güzel bir Türkiye istiyoruz, demokrasisi gelişmiş bir ülke istiyoruz, insan haklarına saygı istiyoruz, düşünce özgürlüğü istiyoruz. Bugüne kadar bunlara hep yabancı kaldınız sevgili halkım. Düşüncenizi ifade ederken bile çekindiniz, acaba başıma bir şey gelir mi diye kaygı içinde oldunuz. Evlatlarınız tweet attığı zaman onları uyardınız, başına bir şey gelmesin diye titrediniz evlatlarınızın üzerine. Ama artık Türkiye bu zincirlerini koparmak zorunda, Türkiye artık bu tablonun dışına çıkmak zorunda. Türkiye'yi bu tablonun dışına çıkarmaya herkesin huzurunda söz veriyorum. Söz veriyorum!”
“DEMOKRASİLERDE ÖZGÜR MEDYA OLACAK”
“Birlikteyiz, 6 lider birlikteyiz; demokrasi için bir araya geldik, ülkemize huzur gelsin diye bir araya geldik, toplumda kaynaşma olsun ama kamplaşma olmasın diye bir araya geldik, kadın-erkek ayrımı olmasın diye bir araya geldik. Kucaklaştık... Geçmişin acılarını sarmaya çalıştık. “Helalleşme” dedik, “kucaklaşma” dedik, “adalet” dedik. Bütün bunları dillendiriyoruz ve dillendirmeye de devam edeceğiz. Demokrasi kadar güzel bir şey yok. Demokrasilerde medya özgür olacak, artık havuz medyası diye bir medya olmayacak, saray tarafından beslenen bir medya olmayacak ama o medya da özgürce bizi eleştirilebilecek, o olanağı tümüyle onlara sağlayacağız. Çünkü şuna inanıyoruz: Bir politikacının alkıştan çok sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı vardır. Yanlışımız varsa, sağduyu sahibi insanlar o yanlışımızı bize söyleyebilmeli, eksiğimizi bize söyleyebilmeli ve biz bundan gocunmamalıyız, üzülmemeliyiz. Demokrasi dediğiniz budur. Akıl akıldan üstündür, demokrasinin temel felsefesi de bunu üzerine inşa edilmiştir. Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım, benden daha iyi kimse düşünemez düşüncesi insanlığı felakete sürükler. Devleti bir adama teslim etmek, o devleti, o ülkeyi felakete sürükler. Geldiğimiz tablo budur ve bu tablodan Türkiye'yi çekip çıkarmak istiyoruz.”
SİNAN ATEŞ SUİKASTİNİ GÜNDEME ALDI
“Değerli arkadaşlarım; bu ülkenin başkentinde bir suikast gerçekleşti: Sinan Ateş. Genç bir babayı öldürdüler. Ülkücü hareketin en değerli isimlerinden birisiydi, akademisyendi, milliyetçiydi, inançlıydı, Atatürkçüydü, iki kız çocuğunun babasıydı ve değerli bir eşi vardı ve bunu Ankara'nın göbeğinde katlettiler değerli arkadaşlarım. Ailesi talep etti diye, konu siyasallaşmasın diye sabırla susuyoruz. Babayla da konuştum, eşiyle de konuştum. Sabırla sonucu bekliyoruz. Tabi ki bize de bilgiler akıyor, biz bunun farkındayız. Tabi ki çok şeyi biliyoruz bu konuyla ilgili olarak. Bu işten ne kadar pis kokuların geldiğinin de farkındayız; bunu hissediyoruz ve biliyoruz ve bize duyuruyorlar. Görevliler işini yapsın diye şimdilik sesimizi çıkarmıyoruz. Bu ülkenin namuslu polisleri görevlerini yapsınlar diye sesimizi çıkarmıyoruz. Bakınız saraydan tık yok, tık yok saraydan. Sarayın stepnesi ise sanki en değerli evlatlarından biri öldürülmemiş gibi tek kelime dahi etmiyor, kendi evladına dahi sahip çıkamıyor. Bu cinayeti görmezlikten gelemezler, susarak bu işi geçiştiremezler, biz buna Cumhuriyet Halk Partisi olarak izin vermeyeceğiz gerçek aydınlanıncaya kadar. Aile adalet istiyor, haksızlıklara karşı durmak istiyor. Adaleti savunan kişiler olarak bizler de adalet gerçekleşinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve bu olay aydınlanıncaya kadar da takipçisi olacağız. Eşine de söz verdim, babasına da sözü verdim; hiç kimse unutmasın, Bay Kemal kafasına bir şey koyduysa mutlaka çözecektir.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda ahmak davası olarak bilinen yargılamadan aldığı cezayı da gündemine alan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Değerli arkadaşlarım; tam bir kumpas. Ya akıl var, mantık var; bir şeyi yapıyorsanız bari kuralına göre yapın kardeşim. Ahlak denen bir şey var, yasa denen bir şey var, erdem denen bir şey var; bari buna göre yapın. Biz belediyeler denetlenmesin değil, denetlenebilir elbette her belediye, hiçbir kurum denetimden istisna değildir. Her kurum denetlenir ama önyargısız denetlenir ve yasalara uygun olarak denetlenir. Varsa bir başka olay, getirirsin, yargıya verirsin; biz de deriz ki: Eyvallah, mahkemede gitsin yargılansın. Ama kumpas kurarsanız belediye başkanlarımızla ilgili, kimse kusura bakmasın kumpasa karşı çıkmak da bizim görevimizdir.”
“2023 KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ YILI OLACAK”
“Bir daha ifade edeyim: 2023 güzel bir yıl olacak! 2023 huzurlu bir yıl olacak! 2023 birlikte demokrasinin geliştiği bir yıl olacak! 2023 İstanbul Sözleşmesi'nin hayata geçtiği yıl olacak! 2023 herkesin huzur içinde yaşadığı güzel bir ülke olacak! 2023 kadın-erkek eşitliği olacak! 2023 hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye olacak! 2023, uyuşturucu baronlarının, çetelerin Türkiye'den ayrıldığı yıl olacak! 2023 huzur dolu bir yıl olacak!”
Haber Merkezi