Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçim stratejilerinin belirleneceği ve 3 gün sürecek bir kamp için Antalya Manavgat’a geldi. Özel, Antalya Havalimanı’nda partililer tarafından coşkuyla karşılandı.

Kampın Amacı ve Katılımcılar

CHP’nin Manavgat’ta yapacağı 3 günlük kampta yerel seçim stratejisi belirlenecek. Kamp, CHP lideri Özel’in başkanlığında gerçekleştirilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya milletvekilleri, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, il ve ilçe yöneticileri ile gençlik kolları üyeleri de havalimanında hazır bulundu.

Özgür Özel’in Açıklamaları

Havalimanında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, “Sayın Akşener ile son derece sıcak ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Şimdi pazartesi günü alacakları kararı bekliyoruz. Sonucun olumlu yönde olmasını temenni ediyorum. 3 gün boyunca hem grubun birbiriyle kaynaşmasını hem önümüzdeki bütçe takvimini, yasama faaliyetlerini ve yaklaşmakta olan yerel seçimleri ve o konuya ilişkin milletvekillerimizin görüşlerini alacağız” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Antalya İl Başkanlığı önünde partililere ve vatandaşlara seslendi. Özel, “Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler, bir grubun hükümeti değilsiniz, oy aldığınız on milyonların hükümetisiniz. Seçimden önce oy toplarken ayağına gittiklerinize şimdi yukarıdan bakıyorsunuz, kibirle bakıyorsunuz. Ve onları hayat pahalılığı karşısında, geçim zorluğu karşısında yalnız bırakıyorsunuz. CHP sizin yukarıdan baktığınız, küçük gördüğünüz esnafın, memurun, emeklinin, emekçinin partisidir. Onları size ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi vardır o da CHP’dir” dedi.

CHP, yerel seçim stratejisini belirlemek amacıyla milletvekillerinin katılımıyla 1-3 Aralık’ta, Antalya’nın Manavgat ilçesinde kampa giriyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kamp dolayısıyla bulunduğu Antalya’da, CHP Antalya İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel, ziyaretinden önce il başkanlığı önünde vatandaşlara ve partililere seslendi. Özel, şunları söyledi:

“CUMHURİYETİN GÜZEL İNSANLARINI BABA EVİNE DAVET EDİYORUZ”

“Turizmin, tarımın başkenti bu güzel dünya şehrinin; çok kıymetli hemşehrileri, Antalya’nın güzel insanları; hepiniz hoş geldiniz. Bugün Antalya’da bu akşam 130 milletvekili olacak, 130 CHP’li milletvekili. Yarından itibaren bundan sonraki yasama faaliyetlerini, bütçe görüşmelerini, yerel seçim stratejilerini konuşacağımız bir kamp için, bu akşamdan itibaren Manavgat’ta olacağız.

Eğer Antalya’ya ayak bastıysak önce nereye gideceğiz, önce baba evine gideceğiz. Son geldiğimde baba evinin kapısında şunu söylemiştim: Burası elbette CHP’lilerin evidir. Ama sadece CHP’lilere ait değildir. Herkes baba evinde doğar, herkes baba evinde büyür. Sonra kimi ırakta oturur kimi yakına gelir, kimi büyüğünü arar kimi küçüğüne razı olur. Ama herkes bilir ki; ‘Başım sıkışırsa, derde düşersem baba evinde bana bir yer vardır, çorbası kaynamaktadır, bacası tütmektedir.’ Bakın burada, arkamda, yanımda o baba evinin çorbasını kaynatanlar, bacası tütsün diye odun çekenler var. Ama bu baba evi kimin derseniz tapusu ne Özgür Özel’indir ne bir başkasının. Bu evin tapusu bir kişiye kayıtlıdır o Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Çağrımız; Türkiye’nin en büyük coğrafyalarından bir tanesi olan Antalya’nın tüm ilçelerindeki yüreğinde vatan, millet sevgisi olan ve bu ülkenin kurtarıcısına yürekten bağlı olan Cumhuriyetin güzel insanlarını, Antalya’nın güzel insanlarını baba evine davet ediyoruz.

“KURULTAYDAN BERİ PARTİYE ÇOK YOĞUN ÜYE KATILIMI VAR”

Kurultaydan beri partiye çok yoğun bir üye katılımı var. Bunu bir kampanyaya dönüştürdük. Önümüzdeki günlerden itibaren hem sosyal medyada il, ilçe başkanlıklarımızla bir üye katılım kampanyasıyla bu coşkuyu daha da yukarıya çıkacağız. Şunu söyleyeyim: Son hafta partiye katılan üyelerin yüzde 80’nin üzerinde yüzde 90’a yakını 30 yaş altındaki genç üyelerdir. Hoş geldi Cumhuriyetin evlatları CHP’ye.

“ANTALYA’DAKİ TURİZM EMEKÇİLERİNİN BU KIŞ DESTEKLENMELERİ LAZIM, DEVLETİN ŞEFKATLİ ELİNİN ONLARA UZATILMASI GEREKİYOR”

Antalya’nın güzel insanları, elbette güzel bir hava, güzel bir şehir ama her şey yolunda gitmiyor. Burada sizi çok tutmayacağım. Yarın turizmin sorunlarına, kentin sorunlarına da değineceğim. Ama bir şeyin altını çizelim. Burası Türkiye’nin göz bebeği bir yer. Turizmin sorunları var, turizmde çalışanların çok sorunu var. Oteller kapanıyor, şimdi boş sezon başlıyor. İşten çıkarmalar ve evi geçindirmenin zorluğuyla karşı karşıya kalan on binlerce emekçi var. Bir sosyal devlet, emekçisini böylesine yoğun enflasyonun yüksek olduğu, hayat pahalılığının yüksek olduğu ve kira artışlarının bilhassa çok fazla olduğu bir dönemde, bir şehirde; yüzüstü bırakamaz. Buradan Turizm Bakanı’na, iktidara sesleniyoruz. Antalya’daki turizm emekçilerinin bu kış desteklenmeleri lazım, devletin şefkatli elinin onlara uzatılması gerekiyor.

“TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN NARENCİYE ÜRETİCİSİNE ELİNİ UZATMASI, ÜRÜNÜNÜ ALMASI GEREKİYOR”

Ayrıca bugün limon, portakal dalında kaldı, toplanamıyor. Yüksek maliyetler yüzünden başka şehirlere naklinin çok pahalı olması yüzünden bu fiyatlarla toplanamıyor. Biz CHP’li büyükşehir belediyelerini harekete geçirdik, Hatay için. Ama Hatay deprem bölgesi... Antalya’da da narenciye üreten tüm şehirlerde de bu büyük sorun var. Bunun için Toprak Mahsulleri Ofisi’nin narenciye üreticisine elini uzatması, ürününü alması gerekiyor. Bu çağrıyı buradan Antalya’dan yapıyorum.

“BAŞTA MEMURLAR OLMAK ÜZERE BU KİRALAR KARŞISINDA MUTLAKA BİR DESTEK VERİLMESİ GEREKİYOR”

Antalya’da çok önemli bir derdimiz var. O da şu: Yabancılar geliyor Türkiye’de konut alıyorlar 400 bin dolar karşılığı ay yıldızlı al bayrağın üzerinde olduğu pasaportu yabancılara veriyorlar. Bu Antalya’da konut fiyatlarını fırlattı, kiraları yükseltti. Ama bu Antalya’nın memurun, tayin gelen polisin, infaz koruma memurun, kendi halinde esnafı, her türlü devlet memuru bu kiralarla baş edemiyoruz. Önümüzdeki hafta bütçe görüşmelerinde de teklif edeceğiz. Antalya gibi İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde konut fiyatları bu kadar tırmanmışken başta memurlar olmak üzere bu kiralar karşısında mutlaka bir destek verilmesi gerekiyor. Bunu istiyoruz, bunu seslendireceğiz.

“CHP, SİZİN YUKARIDAN BAKTIĞINIZ, KÜÇÜK GÖRDÜĞÜNÜZ ESNAFIN, MEMURUN, EMEKLİNİN, EMEKÇİNİN PARTİSİDİR. ONLARI SİZE EZDİRMEYİZ”

Şimdi CHP’nin önünde, bu güzel Antalya’da biraz önce söylediğim gibi hep beraber partimizin kapılarını ardına kadar açarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesi olan CHP’nin; işçilerin, memurların, esnafın, dar gelirlinin ve kendini yalnız hisseden herkesin partisi olduğunu vurgulayarak, CHP’nin ve Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğunu vurgulayarak; buradan sesleniyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler, bir grubun hükümeti değilsiniz, oy aldığınız on milyonların hükümetisiniz. Seçimden önce oy toplarken ayağına gittiklerinize şimdi yukarıdan bakıyorsunuz, kibirle bakıyorsunuz. Ve onları hayat pahalılığı karşısında, geçim zorluğu karşısında yalnız bırakıyorsunuz. CHP, sizin yukarıdan baktığınız, küçük gördüğünüz esnafın, memurun, emeklinin, emekçinin partisidir. Onları size ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi vardır o da CHP’dir.

“SİZE SÖZ VERİYORUZ BU ÜLKEYİ SİZİN HAYALLERİNİ KURACAĞINIZ, GELECEKTE YAŞAYACAĞINIZ DEMOKRATİK, MÜREFFEH, GÜÇLÜ BİR ÜLKE HALİNE GETİRECEĞİZ”

Burası dünyanın en güzel ülkesi. Öyle ki herkes bu ülke hakkında, bu ülke üzerinde hayal kuruyor. Doğrudur herkesin gözü burada, herkes burada hayal kuruyor. Ama bu ülkenin gençleri dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyor. İşte birilerinin her seçimde gündeme getirdiği beka sorunu diyorsanız, bu ülkenin en büyük beka sorunu gençlerin geleceğini bu ülkede değil dünyanın başka ülkelerinde görmesi oralarda aramasıdır. Bütün genç kardeşlerimize sesleniyorum. Size söz veriyoruz bu ülkeyi sizin hayallerini kuracağınız, gelecekte yaşayacağınız demokratik, güçlü bir ülke haline getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk’ün işaret ettiği zengin, müreffeh gelişmiş ülkeler seviyesine getireceğiz.

“SAHİP ÇIKIN PARTİNİZE”

Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa Birliği’nin tam üyesi haline getirip gencimizin elindeki pasaportuyla istediği yerde okuduğu, istediği yerde gezdiği ama istediğinde de gelip müreffeh bir şekilde en büyük zenginliklerle bu güzel ülkede yaşadığı bir hale getireceğiz. Bu ülkeden ümidi kesmeyin, bu ülke umudun ülkesidir. CHP umudun partisidir.

Bundan sonraki süreçte yine Antalya’ya geldikçe sizlerle birlikte olacağız. Şimdi il binamıza gidiyorum. Orada yöneticilerimizle, belediye başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla bir toplantı yapıp Antalya’nın sorunlarını, dertlerini ne yapacağımızı birlikte konuşacağız. Ama baba evinin ve bu baba evinin çoğalmasını, güçlenmesini ve bu sayede iktidara gelmesini isteyen sizlere CHP’yi emanet ediyorum. Sahip çıkın partinize.”

Kaynak: Kamer Durdu