Adana’nın Saimbeyli ilçesinde çiftçilik yapan İskender Bayram, ağaçlara zarar vermemek adına bahçe evini alışılmışın dışında bir şekilde inşa etti.
Evin yapımı sırasında karşısına çıkan dört ağacı kesmek yerine, evini bu ağaçları da içine alacak şekilde tasarlayan İskender Bayram, doğaya duyduğu saygı ile takdir topladı. Ağaçlar, evin tavanından geçerek yaşam alanıyla bütünleşiyor. Bu ilginç tasarımı görenler, evin önünde durup ağaçlı yapıya hayranlıkla bakıyor.
“Keşke Herkes Doğaya Bu Kadar Saygı Gösterse”
Bölgede doğa turu yapan İsmail Küçüközen, bu sıradışı evi gördüğünde şaşkınlığını gizleyemediğini belirtti. İsmail Küçüközen, “İlk kez böyle bir şeye şahit oldum. Ev sahibi doğaya, ağaca gerçekten büyük saygı duyuyor. Keşke herkes ağaçları koruma konusunda bu kadar duyarlı olabilse. Hem evini yapmış hem de dört ağacı kesmeden korumuş. Gerçekten takdir edilecek bir davranış” dedi.
Atatürk’ün Yürüyen Köşk’ü Akıllara Geldi
İskender Bayram’ın doğaya saygı göstererek inşa ettiği bu ağaçlı ev, Atatürk’ün Yalova’daki Yürüyen Köşk’ünü hatırlattı. 1929 yılında inşa edilen ve bir çınar ağacına zarar vermemek için raylar üzerinde 5 metre doğuya kaydırılan Yürüyen Köşk, Atatürk’ün çevreye olan duyarlılığının önemli bir simgesi olarak bilinir.
Yürüyen Köşk’ün Hikayesi
1927 yılında Yalova’ya ilk kez gelen Mustafa Kemal Atatürk, burada dikkatini çeken büyük bir çınar ağacının gölgesinde dinlendikten sonra, ağacın yanına bir köşk yapılmasını emretti. 1929’da inşa edilen köşk, bir yıl sonra ağacın büyüyen dallarının köşkün çatısına zarar verdiği fark edilince kesilmek istendi. Ancak Mustafa Kemal Atatürk, ağacın dalını kestirmeyip, köşkün raylar üzerinde kaydırılmasını istedi. Yalova’da görevli mühendisler, köşkü 8-10 Ağustos 1930 tarihlerinde tramvay rayları üzerinde doğuya doğru 5 metre kaydırarak ağacı kesilmekten kurtardı. Sonrasında yapı Yürüyen Köşk olarak anılmaya başlanmıştı. Bu olay, Atatürk’ün çevreye olan duyarlılığının sembolü olarak tarihe geçti.
Doğaya Duyarlılık Önem Taşıyor
Hem İskender Bayram’ın Adana’da inşa ettiği ev hem de Mustafa Kemal Atatürk’ün Yürüyen Köşk’ü, doğaya ve çevreye duyarlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ağaçlara zarar vermeden yapılan yapılar, doğanın korunması gerektiğini ve insanoğlunun doğa ile uyum içinde yaşaması gerektiğini hatırlatıyor.