Türkiye’nin en önemli çevrecileri arasında yer alan ve
aynı zamanda sıkı bir aktivist olan Prof Dr. Tuncay Neyişçi, Türkiye turizminin plansız başladığına
yönelik eleştirilerin kesinlikle doğru olmadığını söyledi. Akdeniz GERÇEK’e konuşan
Neyişçi, Türkiye turizmi başlamadan önce çok ciddi turizm planlaması yapıldığını
vurgulayarak, “1970 yılların başında Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi
hayata geçirildi. O projenin çok önemli temel ilkeleri vardı. Kemer Antalya
yolu manzara seyir yoludur. Ulaşım yolu değildi. Ulaşım için arka tarafta
bulunan Hisarçandır’dan yol yapacaksınız. Projede böyleydi. Çünkü oranın
manzarası önemli. Şimdi gidin otoban oldu, denizi göremezsiniz. O yıllarda
yatak kapasitesi 10 bin olarak hesaplanmıştı, daha sonra 25 bine çıkardılar.
Turizmcilerin devlete yaptığı baskıyla oldu bunlar. Kimsenin artık şikayet etme
hakkı yok” dedi.
ARTIK BURALARA
DOKUNMAYIN
Kitlesel turizmin Alanya’da yapılabileceğini ancak Kemer
bölgesinde bunun imkansız olduğunu kaydeden Neyişçi, “Kemer bölgesinde resmi yatak
kapasitesi 65 bin civarındaydı. Ancak uzmanlar o zaman bunun 120 binin üzerinde
olduğunu söylüyordu. Düşünün şimdi bu rakam 3 katına çıkmış durumda. Hatta o
zaman, otellerin çoğunun kaçak olduğunu iddia edilmişti. Alanya’da kitlesel
turizm yapabilirsin ama Kemer gibi bir bölgede bunu yapmanın imkanı yok. 80
kilometrelik bir sahil şeridine sahipsen ve 2 bin 400 metreden denize kadar her
yer ormanla kaplı ise sen bunu yapamazsın. Bu tip yerlerde en çok aranan şey
tenhalıktır. Burada hem doğal değerler, hem kültürel, hem de tenhalık var.
Turist zaten Antalya’ya özellikle Kemer bölgesine bunun için geliyor. O yüzden
yatak kapasitesini artırmaktan vazgeçin ve buralara dokunmayın. Sahili
betonlaştırmaktan vazgeçin ve kentsel ekosisteme dönüştürmeyin” diye konuştu.
3 OTEL YERİNE 1
OTEL YAPIN
Aynı zamanda çok sıkı bir çevreci ve aktivist olan
Neyişçi, Kemer bölgesindeki tatil köylerinin aralarına günübirlik kullanım
alanlarının da konulduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bunlardan bir tanesi
de Kındılçeşme’dir. Bunların gerekçeleri de belliydi. Siz buralardaki otelleri
pahalıya satacaksınız, yerel halk buraya giremeyecek. O yerel halk bu
güzelliklerden faydalanma hakkına sahiptir. O yüzden buralarda günübirlik alan
yapacaksın ve yerel turist ile orada kalan turist birbirleriyle iletişi haline
girecek. Temel amaç buydu. Yani 1970’li yıllardaki mantık buydu. Ama bugün
gelin görün ki bunların hepsi teker teker yıkıldı. Geçmişte ‘buralara 3 otel
yapılacağınıza 1 otel yapın’ demiştim ve beni o zamanlar turizm düşmanı ilan
etmişlerdi. Geçmiş dönemlerdeki otellerde fiyatlar yüksekti. Şimdi öyle mi. Her
yer 5 yıldızlı otel. Bu kadar otel yapmaya gerek yok. Yapınca da buraları
doldurmak için daha çok fiyat kırıyorsun. Sonuç olarak otel sayısı artıyor ama
gelirler düşüyor. Turizm buysa kimsenin bundan şikayet etme hakkı yok.” Kubilay ELDEMİRCİ