Mehmet Balık, yazılı açıklamasında “17 Ağustos 1999 yılındaki resmi
raporlara göre, 17 bin 480 ölüm, 23 bin 781 yaralı, 505 kişi sakat kaldı. 285
bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise
yaklaşık 50 bin ölüm, ağır-hafif 100 bine yakın yaralı, 133 bin 683 çöken bina
ile yaklaşık 600 bin kişi evsiz kaldı” dedi. Balık, şunları söyledi : “Yaşanan tüm
depremlerin, bilim ve teknolojinin bize öğrettiği tek gerçek vardır o da
kentlerde yaşanan doğa olaylarını afete çeviren insan hatalarından
kaynaklanması olduğudur. Aklı ve bilimi referans almak yerine şehirlerde rant
ve kar hırsını hakim kılmanın, doğaya gelişi güzel müdahaleler yapılmasının bedeli
ağır olmaktadır. Bilim ve tekniğe aykırı, hatalı malzeme seçimleri depremlerde
can kayıplarını artırmaktadır. Milyonlarca
insanı etkileyen 17 Ağustos Depremi Türkiye Cumhuriyeti’nin, deprem gerçeğiyle
tanışmasına neden oldu. Bu deprem gerçekliği nedeniyle deprem bölgelerindeki
binalara yeni standartlar getirilerek önlemler alındı”
DOĞAL AFETLERİN EN YIKICISI
Mehmet Balık, “ Dünya üzerinde doğal afetlerin en yıkıcısı ve en
korkutucusu depremlerdir. Buna karşılık gelişmiş ülkeler, bilim ve teknolojideki
gelişmeleri kullanarak depremin yıkıcılığını ve insan kayıplarını en aza
indirecek başarıya ulaştı. Bina yapımlarında bilimsel kuralları uygulayan
Japonya’da insan ölümleri çok aza inerken; Endonezya, İran ve Türkiye’de
yüzlerce insan ölmektedir. Depremin yıkıcılığını ağır şekilde yaşayan ülkeler
bilim, akıl ve teknikten uzaklaşan ülkeler olmuştur.17 Ağustos Depreminin
üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen ülkemiz de depreme karşı gerekli önlemlerin
alınmadığını şehirlerdeki affet olaylarından bilmekteyiz” dedi.
ASRIN FELAKETİNDEN DERS ÇIZKARILMADI
AKP'nin 16 yıllık
iktidarı boyunca başta deprem ve sel olmak üzere ülkemizde afete dönüşen doğa
olaylarına karşı sorumluluğu bulunmaktadır. AKP iktidarı seçimlerde oy almak
amacıyla imar affını yasalaştırmıştır. Kaçak yapılara, plansız, projesiz ve
ruhsatsız ya da bilimsel koşulları yerine getirmeyen ve getiremeyecek olan
binalar af edilerek ilerde yaşanacak ölümlere göz yumulmuştur. AKP iktidarının,
binalara gerekli analiz ve araştırma yapmadan imar affı kapsamına alması ilerde
yaşanacak ölümlerden birinci dereceden sorumlu olacağını belirtmek isteriz.
İMAR AFFINI GERÇEKLEŞTİRİNLER SORUMLU
Yeterli denetim mekanizması kuramayanlar ve imar affını
gerçekleştirenler sorumludur. Yapan, yaptıran, göz yuman ya da görmezden gelen
herkes suça ortaktır. Depremler değil
bilimden uzaklaşmak insanlığa zarar vermektedir, bugüne kadar yaşanan
olaylardan ders çıkarılmasını hatırlatmak isteriz. Tüm
kentlerde yerel yönetimler, şehir plancısı, mimar ve mühendis kadroları ile
teknik açıdan güçlendirilmeli bu kadrolara niteliksiz, yandaş kayırmacılığı ile
atama yapılmamalıdır. Birleşik Kamu-İş
Konfederasyonu olarak; tüm vatandaşlarımızın sağlıklı kentlerde yaşama hakkının
korunmasına ve geliştirilmesine önem verilmesinin gerektiğini düşünüyoruz,
başta 17 Ağustos Depreminde yaşamını yitirenler olmak üzere tüm afetlerde
yaşamını yitirenlere rahmet
yakınlarına ve tüm ulusumuza baş sağlığı diliyoruz.”(Haber Merkezi)