CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün TV100 canlı yayınında "Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum" programına katıldı. Özel, programda gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herhangi bir partiyle seçim ittifakına kapalı değilim, çünkü bu yerel seçim. Yerel seçimin kendine özgü dinamikleri var ve partim için en iyi sonucu elde etmek istiyorum. Türkiye, fedakarlık, iş birliği ve yeni adımlar bekliyor. Hala umudumu kaybetmiş değilim. İttifak geniş kapsamlı olmayabilir, ancak yerel düzeyde iş birliği yapabiliriz" şeklinde konuştu. Özel ayrıca, "Bu seçim sıradan bir seçim değil. Eğer Ekrem İmamoğlu Allah korusun kaybederse, helikopter geliyor. Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'un üstünde arsa pazarlarken görmek isteyenler davetlidir. Ankara'da da parsel parsel satışları tekrar başlamış durumda. Bu nedenle İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy vermek, İstanbul'un geleceğine sahip çıkmaktır. Ankara'da Mansur Yavaş'a oy vermek ise Ankara'daki talanın karşısında duran bu dürüst yönetimi desteklemektir" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, "Yerel seçim olduğu için hiçbir partiyle ittifaka kapalı değilim. Yerel seçimlerin kendi dinamikleri var ve partim için en iyi sonuçları elde etmek istiyorum. Türkiye'den fedakarlık, iş birliği ve yeni adımlar bekleniyor. Hala umudumu kaybetmiş değilim. İttifak geniş kapsamlı olmayabilir, ancak yerel düzeyde yetki devri konusunda iş birliği yapabiliriz." açıklamasını yaptı. Ayrıca, "Bu seçim sıradan bir seçim değil. Eğer Ekrem İmamoğlu Allah göstermesin kaybederse, helikopter geliyor. Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'un üstünde arsa pazarlarken görmek isteyenler buyursunlar. Ankara'da da parsel parsel satışlar tekrar başlamış durumda. Bu nedenle İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy vermek, İstanbul'un geleceğine sahip çıkmaktır. Ankara'da Mansur Yavaş'a oy vermek ise Ankara'daki talanın karşısında duran bu dürüst yönetimi desteklemektir." şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
CHP GENEL BAŞKANI OLARAK İLK SABAHINIZ NASILDI YANITI
"Güzel bir sabah ama üzerimde ağır bir sorumluluk hissi vardı. Tabii ki kazanacağımı düşünüyordum ve öyle oldu. Ancak kazandıktan hemen sonra sevinmeye, mutlu olmaya vakit olacak bir durum değildi. Çünkü seçimi kazandıktan hemen sonra önümüzde çok kritik bir yerel seçim gündemi vardı. Üstelik üç hafta içinde yapmamız gereken Tüzük Kurultayı gündemimiz de vardı. Bu nedenle ağır bir sorumlulukla uyandım. Ancak seçimi başarıyla tamamlamak her zaman güzel bir şey. Kazananın CHP olduğunu düşünüyorum, kaybedeni olmayan bir kurultay geçirdik. Ayrıca, bu kurultayın Türkiye'ye de kazandıran bir kurultay olduğu iddiasındayız. Ancak bu iddianın doğruluğunu önümüzdeki günler gösterecek." Özel, "Sizi eleştirenlerin en çok söylediği şey, seçilmiş olmanıza rağmen yaptığınız listenin partide bilinen isimlerden oluşması. ‘Bu nasıl değişim’ diye soruyorlar. O zaman bu nasıl değişim?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu bir kamera şakası değil. Seçim öncesinde bu konuda açıklama yapmıştım. Parti Meclisi (PM) listesine baktığınızda, geçmişten hiçbir isim görmeyeceksiniz dedik ve bu sözümüzü tuttuk. Listenin içinde sadece benim dışımda hiçbir eski isim yer almıyor. Tek istisna Selin Sayek Böke olabilir, ancak o da birkaç kez gelip gitti. Kamuoyunda çok konuşulan isimler vardı, 25 kişi uzun süredir görev yapıyordu ve bunlardan 18'i bize destek vermiyordu. Geriye kalan 7 kişi bize destek veriyordu. Bu 7 kişi, büyük bir fedakarlık göstererek görev talep etmeyeceklerini ve değişime kendilerinden başlayacaklarını söyledi. Ben de bunu teyit etmiştim. Listemde hiçbir şekilde bu 7 kişinin ismi yer almıyor."
MUHARRE İNCE'Yİ DAVET EDECEK MİSİNİZ YANITI
CHP lideri Özgür Özel, "Muharrem İnce’yi tekrar baba ocağına davet edecek misiniz" sorusuna şu şekilde yanıtladı:
"Ben, baba ocağıyla ilgili çağrımı kişiye özel değil, bütün Türkiye'ye yapıyorum. Bu çağrı, aslında siyaset yapmaktan ziyade, baba ocağına gelip orada hangi işin yapılacağına dair bir davet. Benim çağrım, gelip partimizde tekrar şu görevi ya da bu görevi alın demek değil. Çünkü burası baba ocağıdır. Kendini bu eve ait hisseden herkes buraya gelir. Ancak bu evin kapıları kimseye şartlarla açılmaz. Yani 'Şu görev için gel' ya da 'Şunu yapmayacaksan gel' gibi şartlar yoktur. Bu nedenle böyle pazarlıklar, taahhütler, makamlar, mevkiler değil; baba ocağı, Atatürk'ün evidir, CHP'nin tüm üyelerinin evidir. Herkes bu davete dahildir. Bana zaten böyle bir talep iletilmedi. Muharrem Başkan ile bir telefon mesajlaşması yaptık. Ekrem Başkan'dan bir randevu talep etmiş. Bizim Ekrem Başkan ile aramızda birbirimize söylememiz gereken her şeyi açıkça ifade etme prensibi var. Çünkü dezenformasyon ve yanlış bilgilerin önüne geçmek adına sağlıklı bir iletişimimiz var. Ekrem Başkan, 'Muharrem İnce bir randevu istiyor.' dedi. Ben de, 'Siz kamu görevlisisiniz, bir partinin genel başkanısınız. Mutlaka konuşacak önemli konular vardır.' dedim."
Özgür Özel, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 31 Mart yerel seçimleri için destek vermesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Muharrem İnce çok doğru bir adım atmıştır. Hem kendisine, hem de Cumhuriyet'i, İstanbul'u ve Türkiye'yi seven herkese yakışan bir davranış sergilemiştir. Bu seçim sıradan bir seçim değil. Eğer Ekrem İmamoğlu kazanırsa, ancak Allah göstermesin kaybederse helikopter geliyor. Bu helikopter, İstanbul'u zenginlere, yabancılara ve körfez sermayesine pazarlayan bir anlayışın temsilcisidir. Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'un üstünde kupon arsa pazarlarken görmek isteyenler helikopteri bekleyebilirler. Aynı durum Ankara için de geçerli. O yüzden İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na oy vermek, İstanbul'un geleceğine sahip çıkmaktır. Ankara'da Mansur Yavaş'a oy vermek ise, Ankara'daki talanın karşısındaki dürüst yönetimi desteklemektir." Özgür Özel, "CHP'nin İstanbul'da resmi adayı Ekrem İmamoğlu, Ankara'da resmi adayı Mansur Yavaş diyebilir miyiz" sorusuna şu şekilde yanıtladı: "Resmileşmesi için bir prosedürü tamamlayacağız. Benim iradem bu yönde. Parti Meclisimize (PM) benim ve Merkez Yönetim Kurulumuzun (MYK) uygun görüşüyle teklif edilecek. PM’miz salt çoğunlukla bu önergeye katılırsa resmen adaylar olacaklar."
ÖZGÜR ÖZEL'İ MUHARREM İNCE'NİN YAŞADIĞI KUMPASLA İLGİLİ DEĞERLENDİRMESİ
Özgür Özel, Muharrem İnce'nin yaşadığı kumpasla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Muharrem Bey'in maruz kaldığı kumpas, seçim atmosferinde yaşanan bir mağduriyettir ve partisi CHP de bu durumdan etkilenmiştir. Ancak, bu kumpası kurulan tarafın CHP olması gibi bir algı, gerçekle bağdaşmayan bir durumdur. CHP olarak bizimle ilgisi olmayan bir konuda bu tür bir kumpasın içine çekilmeye çalışıldık. Devletin bütün imkanları kullanılarak yapılan bu kumpasın arkasındaki kişilerin kim olduğunu ortaya çıkarmak için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Süleyman Soylu'nun ya da Ali Yerlikaya'nın bu konuda takip yapması, gerçeğin ortaya çıkması açısından önemlidir. Bu konuda girişimde bulunmalarını bekliyoruz, bakalım o kumpası kim kurmuş ve neden kurmuş?"
Özgür Özel, Muharrem İnce'nin Memleket Partisi'ne katılması konusuna şu şekilde yanıt verdi:
"Muharrem İnce'nin Memleket Partisi ile birleşmesi veya CHP'ye katılması durumu, tüzüğümüzde çok sık başvurulan bir yöntem değildir. Eğer Muharrem İnce, siyaset arenasındaki varlığını sonlandırdığını ve kendisini yakın hissettiği geçmişte siyaset yaptığı partiye dönmek istediğini beyan ederse, bu durumda kapılar açık olabilir. Ancak, şu an için başka bir siyasi partide genel başkanlık görevini sürdüren, il/ilçe başkanları ve bir genel merkezi olan bir parti lideri için bu tarz bir açıklama yapmak, kibirlilik ve saygısızlık olur. Eğer böyle bir niyet varsa, bu niyetin beyan edilmesi gereklidir. Sonuçta, seçimlerin ardından bir parti iddiasız veya küçük görülmemelidir, çünkü siyasi arenada her zaman yeni başlangıçlar ve gelişmeler olabilir."
CHP'DE KİMSENİN AĞIRLIĞI YOK CHP'LİLERİN AĞIRLIĞI VAR
Özgür Özel, "PM’de Ekrem İmamoğlu’nun mu ağırlığı var" sorusuna karşılık şunları söyledi: "PM’de kimsenin ağırlığı olduğu iddia edilmez. CHP’lilerin ağırlığı var. Bizim PM, Recep Tayyip Erdoğan'ın dolma kaleminden ya da Sayın Devlet Bahçeli'nin söyleyip de yanında özel kaleminin yazdığı bir şeyle oluşmuyor. Delegelerin karar vermelerine katkı sağlamak için 'anahtar liste' uygulamaları var. Özgür Özel'in anahtar listesi diye bir anahtar liste var ama Ekrem İmamoğlu'nun anahtar listesi diye bir anahtar liste yok. Ama en çok kim etkili oldu derseniz, il başkanları. Ben seçildikten sonra 81 il başkanını davet ettim. Ertesi gün de il başkanları, kendi aralarında bir araya gelerek anahtar listeler hazırladılar. O bileşkeye en büyük katkıyı il başkanlarımız yaptı. Ama CHP’nin PM’sinde, CHP’lilerin ağırlığı var, kimsenin ağırlığı yok. Ne benim ne Ekrem Bey'in ne bir başkasının."