Konuya ilişkin
açıklama yapan Başkan Fatin Iltar, “Deprem, bir doğa olayıdır. Alınmayan
önlemler felaket getirir. Bu sorumluluk ülkeyi yönetenlere aittir” derken, Türkiye’nin
coğrafi özellikleri nedeniyle riskli bir deprem bölgesi olduğunu hatırlattı.
Iltar, “Depremlerle birlikte can ve mal
kaybını en aza indirecek binaları ve çevreyi sağlamak iktidarların
sorumluluğundadır. Elazığ'da 40’dan fazla kişinin hayatını kaybettiği, binden
fazla kişinin yaralandığı bu felaket en az hasarla atlatılabilirdi. Kayıplar,
yalnızca bir doğal afetin değil, yaşanan onca acı deneyime rağmen, ülkemizde
depreme karşı hala yeterince hazırlıklı olamamamızın sonucudur. Bu son depremde
de ölümlere deprem değil, alınmaya önlemler ve insan hataları neden olmuştur. Bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinden
faydalanılmadığı ve güvenli çevreler oluşturulamadığı ortadadır dedi.
65 MİLYAR TOPLANDI
Iltar
açıklamasında AKP döneminde deprem konusunda kaynak oluşturmak için 65 milyar
vergi toplandığını belirterek, “Geçmişte yaşadığımız ve binlerce vatandaşımızı
yitirdiğimiz depremlerin ardından özellikle de 1999’da yaşanan depremlerin
ardından geçici bir süre için Özel İletişim Vergisi getirilerek depreme
hazırlık için kaynak oluşturulmak istendi. Bu vergi AKP iktidarı tarafından
2004 yılında kalıcı hale getirildi. Verginin kalıcı hale getirildiği 2004 -
2019 arasında 65 milyar Türk lirası toplandı” dedi.
BİLİMDEN VE AKILDAN UZAKLAŞMAYIN!
Birleşik Kamu İş
Antalya İl Temsilcisi Fatin Iltar’ın açıklaması şöyle: “Ülkemizde devlet
vatandaşından 20 yıldır ‘deprem vergisi’ adı altında vergi topluyor ama hâlâ
orta şiddetli bir depremde binalar, yerle bir oluyor ve enkaz altında kalan
onlarca insan yaşamını yitirmektedir. AKP iktidarı, uzun yıllardır ülkeyi
yönetmekte ve deprem vergisi toplanmaktadır. Ancak hala aynı acıları yaşıyor
olmamız hesap sormamızı gerektirmektedir. AKP iktidarı, kentleri ranta göre
parsellemiştir. Halkın can ve mal güvenliğini hiçe sayarak deprem toplanma
alanlarını, parkları, toplanma alanlarını ve ormanları AVM alanlarına peşkeş
çekmiştir.İmar Barışı adıyla imar affı ilan edildiği, yapının depreme dayanıklı
olup olmadığı tespit edilmeden her türlü imar yolsuzluğu yasal hale getirilmiştir.
Deprem karşısında AKP iktidarının tutumu kader-kaza olarak değerlendirmesi ile
bilim ve tekniği dışlayan bir anlayışı yaygınlaştırması kabul edilemez.
Depremler değil, bilimden ve akıldan uzaklaşmak insanlığa zarar vermektedir. AKP
iktidarı, depreme karşı önlem alınıp alınmadığını, deprem vergilerinin ne
yapıldığını, nasıl kullanıldığını açıklaması gerekirken yurttaşları tehdit
etmesi kabul edilemez. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; tüm
vatandaşlarımızın sağlıklı kentlerde yaşama hakkının korunmasına ve
geliştirilmesine önem verilmesini bir kez daha hatırlatıyoruz, Elazığ ve
Malatya’da yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil
şifalar diliyoruz.”
Ziya Nur SEZEN