CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye gündemindeki sıcak konulara değinen Özel, Amasra maden faciasından, işçi haklarına, yeni vergi düzenlemelerinden, hayvan haklarına kadar birçok başlıkta sert eleştiriler yöneltti. İşte Özel'in dikkat çeken açıklamalarından satır başları...
Amasra Maden Faciası: "Bu Bir Katliamdır!"
CHP Genel Başkanı Özel, Amasra maden faciasının yıl dönümünde, facianın denetimsizlik ve liyakatsizlikten kaynaklandığını vurgulayarak AKP iktidarını eleştirdi. Özel, patlama öncesi uyarıların dikkate alınmamasının facianın önünü açtığını belirtti. Şu ifadeleri kullandı: "AKP iktidarı işçiye yoksulluk, sefalet, perişanlık ama daha da acısı ölüm getirdi. Amasra maden faciası bir katliamdır. Denetimsizlik ve liyakatsizlik yüzünden yaşanmıştır. Kader planına inanmak yerine, bilime inanmak ve işçileri korumak gerekiyordu."
Dün Amasra maden faciasının yıl dönümüydü. AKP hükümeti, işçilere yoksulluk, sefalet ve perişanlık getirdi; daha da acı olanı, hayatlarını kaybetmelerine yol açtı.
Amasra’daki bu facia, bir katliam niteliğindedir. Denetimsizlik ve liyakatsizliğin sonucu olarak gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gün beklenen açıklamayı yaptı ve “Biz kader planına inanan insanlarız” dedi. Patlama öncesi tutanaklarda, 13 Ekim saat 23:43’te, yani olayın meydana geleceği andan 17 dakika önce ilk uyarının yapıldığı, 18:49’a kadar havalandırma sisteminin 53 kez uyarı ve 355 kez alarm verdiği belirtiliyor.
“HİÇ SÜRPRİZ DEĞİL”
Şimşek, yeni vergi uygulamaları getirmeyi planlamadıklarını ifade etmişti. Ancak, bu açıklamanın hemen ardından AKP grubu 12 maddelik bir teklif sundu. Bugün baktığımızda, bu durum pek de sürpriz değil. Sayın Erdoğan, Meclis’te “İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’dir” demişti. Bu sözler ne dış politikacılara ne de güvenlik uzmanlarına mantıklı geldi. Bu ifadelerin ardında bir sakınca olduğu düşüncesine kapıldık: “Açlık ve yoksulluk var ama bunun yanı sıra büyük bir tehdit var. İsrail, Türkiye’ye saldıracak ve bu durumu bahane ederek destek isteyecek” dedik.
Dışişleri Bakanı belirsiz ifadeler kullanırken, Milli Savunma Bakanı sessiz kalmayı tercih etti. Bu korkunun yayılması kaçınılmaz görünüyor. Anketlerde en önemli sorun hayat pahalılığı ve ardından işsizlik öne çıkıyor. Tayyip Bey’in bu duruma bir karşılık vermesi gerektiğini düşündük.
Fernas İşçilerine Destek: "İşçiler Hakkını Arayınca... "
Özel, Soma’da çalışan Fernas işçilerinin yaşadığı haksızlıkları gündeme taşıdı. Fernas’ın, işçilere verdiği sözleri tutmadığını belirterek, "İşçilere fazla mesai yaptırıp ödeme yapmayan bu şirkete AKP her türlü desteği sağlıyor. Erdoğan’ın milletvekili bu işçilere yapılan haksızlıkları görmezden geliyor" dedi. Özel, Erdoğan’ı işçilerin haklarını savunmaya çağırdı.
Fernas işçileri, iki aydır haklarını savunmak için eylemlerini sürdürüyor. Şirket, patronunun AKP ile olan yakın ilişkileri sayesinde çeşitli avantajlardan yararlanıyor. Soma’da madencilik yapan bu firma, Soma faciası sonrasında işçilere bazı sözler vermişti: haftalık tatil süresi bir günden iki güne, maaşlar ise asgari ücretin iki katına çıkarıldı. Ancak Fernas, işçilere 34 bin 4 lira ödeyerek, iki asgari ücret verdim demekle yetiniyor. Fazla mesai için bir lira bile vermiyor, bayramda bile gece gündüz çalıştırıyor. İşçiler haklarını aradıklarında ise patron, Cumhurbaşkanına danıştığını ve destek aldığını ifade ediyor.
Erdoğan’a sesleniyorum: İşçilerin alın terini sömüren ve haksızlık yapan milletvekilin, senin güvendiğin biri. Onların neler yaşadığını yalnızca Allah bilir. İdeolojik bir söylemle, "solcu mu sağcı mı" diye ayırmadan, bu insanlar Soma'nın köylerinden gelen tertemiz emekçiler. Fernas’ın patronu, kul hakkı yemekte ve bunu da Erdoğan’a dayandırmaktadır. Eğer bu işçilerin başına bir şey gelirse, sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.
"Gebze ve Ümraniye'de Katliam Yaptılar"
Özel, hayvan hakları konusunda yaşanan ihmalleri sert bir dille eleştirdi. Gebze ve Ümraniye’de sokak hayvanlarının zehirlenerek öldürülmesine tepki gösteren Özel, hayvan hakları yasasının derhal değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
"Gençlerin gözyaşlarıyla dolu, Cuma akşamı Gebze’de, Pazar günü ise Ümraniye’de yürekleri dağlayan görüntüler ortaya çıktı. Hayvanları koruma yasasında yapılması planlanan değişiklikler, canları sokaktan alıp barınaklara yerleştirmek ve barınaklarda sahiplendirilmeyenleri zehirlemek üzerineydi. Kısırlaştırma zorunluluğu getirip, barınakta tutma sözü veriyorlar. Ancak, yasa metni gizlice toplumsal tepkilere rağmen bir şeyler saklıyor.
Gebze ve Ümraniye’de hayvanlar zehirlenip öldürüldü; bu durum hepimizi derin bir üzüntüye boğdu. İlk gün, ben de dahil pek çok vekil, bu katliam yasasının uygulanmayacağını belirtti. Ancak, bazı belediyeler gizli mesajları alarak canlara zarar veriyor. Bu yasa derhal değiştirilmelidir. Anayasa Mahkemesi’ne çağrıda bulunuyorum: Torununuzun gözlerine bir bakın. Bu dosyayı bir an önce sonuçlandırın. Bu katliam yasası durdurulmalı ve durdurulacaktır."
Yeni Vergi Düzenlemeleri: "Vatandaşın Gırtlağına Çöküyorlar"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yeni vergi düzenlemelerine dair açıklamalarına da değinen Özel, AKP’nin vatandaşın üzerinde yeni vergilerle yük oluşturduğunu belirtti.
"Tehlikenin büyüklüğü gözler önünde, İsrail’in Türkiye’ye yönelik bir saldırı planı olduğu iddiaları var. Bu durumda savunma sanayisine destek verme yoluna gideceğiz. Nasıl mı? Vergi beyannamelerinden 600 TL, 100 bin liranın üzerindeki kredi kartlarından 750 TL, motorlu taşıt vergisi muaf olan elektrikli araçlardan ve küçük silindirlilerden hem ÖTV hem de yüzde 20 oranında katkı payı alınacak.
Birinci el araçlardan 3 bin lira, ikinci el araçlardan ise 1500 lira alınacak. Noterde gerçekleştirilen her işlem için 75 lira ücret ödenecek. 5 bin liranın üzerindeki kol saatlerinden, askeri amaçlarla kullanılmayan her türlü drondan ek ücretler alınacak. Akla gelebilecek pek çok şeyden kaynak sağlanacak. Hızlı hesaplamalarla 70-80 milyar lira civarında bir rakam ortaya kondu; mali müşavirler sadece beyannamelerden 70 milyar lira toplayacaklarını öngörüyor. Görünen o ki, o gizli oturumlarda, televizyon ekranlarında tartıştıkları her şey, aslında bu paraları toplamak için bir stratejinin parçasıymış."
"Mustafa Kemal'in Askerleri Cezalandırılıyor"
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, Atatürk’e bağlılık gösteren subayların tayin edilmesine tepki gösteren Özel, bu subayların haksız yere cezalandırıldığını savundu.
"Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde, teğmenlerimizin Atatürk'e olan bağlılıklarını gösterdikleri için soruşturma açıldığını büyük bir dikkatle takip ediyoruz. O törende bulunan subayların 30-40'ı farklı yerlere tayin edilerek sorumlu tutuldu. Bu subaylar, 15 Temmuz'da vatanlarına hizmet etmiş ve mücadele etmişlerdi. Bu bir haksızlık. Esas mesele, Sayın Erdoğan'ın endişe duymaması gereken bir durum; çünkü teğmenlerimiz "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyor. Başka birinin tarafında olmaları mümkün mü?
Bu teğmenler, Mustafa Kemal'in yanında yer alıyor. Fesli Deli Kadir'e gelince, onun dirisine "sen gittin, ölüsüne beş bakan gönderdin" diyorsun. Biz Mustafa Kemal'in tarafındayız, Fesli Deli Kadir "Keşke Yunan kazansaydı" demişti. Eğer bu teğmenler cezalandırılırsa, sen de tarafını belli edeceksin. Bu millet, genç teğmenlerin yanında yer alacak ve devleti teğmenlerin karşısına dikenlerden hesap soracaktır, ilk seçimde."
"Suçlular Yeniden Aramızda"
Son dönemde artan kadın cinayetleri ve aydınlatılamayan cinayetlere dikkat çeken Özel, hükümeti cezasızlık algısını pekiştirmekle suçladı.
Geçen hafta, maalesef kadın cinayetleri ve aydınlatılamayan vakalarla boğuşmak zorunda kaldık. Son olarak Narin Güran’ın katillerinin izine henüz rastlayamadık. Şu anda Van’da Rojin Kabaiş’in kaybını araştırıyoruz. İktidar partisi cezasızlık algısının varlığından bahsediyor. Ancak bu ülkede bu tür suçları işleyenler, çok kısa bir süre içinde tekrar topluma karışabiliyor. Cezaevleri, suçsuz ve günahsız öğrencilerle gazetecilerle dolup taşarken, cezasızlık algısına yol açanlar işte bunlar.
İşte size Cumhur İttifakı’nın 2024 Türkiye vizyonu.
Anayasanın İlk 4 Maddesi Tartışmaya Kapalı
Özel, HÜDA PAR ve AKP arasında anayasanın ilk dört maddesine ilişkin tartışmalara da değindi. Özel, CHP’nin bu maddelerin değiştirilmesine kesinlikle karşı olduğunu belirterek, "Anayasanın ilk dört maddesi tartışmaya kapalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti bölünmez bir bütündür" dedi.
"Bir yandan halk geçim sıkıntısı çekerken, Tayyip Bey emeklilere asgari ücret vaadinde bulunuyor, çiftçiye ve esnafa verdiği sözleri tutmuyor. Ancak HÜDA PAR’a yönelik taahhütlerini yerine getiriyor. Kadınları yok sayarak devleti İstanbul Sözleşmesi'nden bir imzayla geri çektiği gibi, şimdi de HÜDA PAR’cıların açtığı tartışmaları sürdüremiyor; bu yükü Numan Bey’e yüklüyor.
Numan Bey, kendince entelektüel bir tartışma yapmaya çalışıyor. Söylediği ise şu: "Kendimizden ve hedeflerimizden oldukça eminiz." Peki, anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açmanın Meclis Başkanlığı'nın kurumsal duruşu olmadığına inanıyorsanız, yemin ettiğimiz anayasanın değişmez maddelerini ele almak Meclis Başkanı’nın görevi değilse kimin? Neden bu kadar çoklu bir dil kullanıyorsunuz? Siz kimsiniz? Meclis Başkanı tarafsız olmalı ve anayasayı savunmalıdır. HÜDA PAR’dan dört kişiyle birlikte, en az beş kişisiniz.
Entelektüel tartışma yapıyormuş gibi davranmayın. Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle, milletiyle ve vatanıyla bölünmez bir bütündür. Bu mesele tartışmaya kapalıdır. Nokta. CHP, anayasanın ilk dört maddesinin tartışma konusu olamayacağını ve değiştirilmesinin söz konusu bile olamayacağını kararlılıkla savunmaktadır. Bu ülkede bu konu asla tartışılmayacaktır."