TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kazakistan ve Özbekistan ziyaretlerinden dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Kenan Evren'in 1982 Anayasası'na atıfta bulunarak "Allah'ın emri değil, istiyorsanız değiştirebilirsiniz" sözlerini hatırlatan bir gazeteciye, Türkiye'nin demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapma iradesi hakkında şu cevabı verdi:
"1982 Anayasası'nın kalıntılarından kurtulmanın, yani darbeci zihniyeti üzerimizden atmanın büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyetimizin ikinci asrında kendimize yeni bir hedef koyuyoruz. Hükümetin olduğu gibi TBMM’nin de önemli sorumlulukları var. En başta gelen sorumluluğumuz, darbenin kodlarından çıkarak sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa yapmaktır. Bu Meclisin anayasa yapması iki nedenle çok önemli: Birincisi, Cumhuriyetimizin ikinci asrının başına denk gelmesi; ikincisi de yüzde 95'lik temsil kabiliyetiyle en yüksek temsiliyete sahip olmasıdır."
Partiler Bir Araya Gelmeye Açık
"Önce yöntemimizi belirleyip sonra tartışmalarımızı gerçekleştirmeliyiz. TBMM'de grubu olan siyasi partiler bunu belirleyecektir. Partilerimizin bir araya gelme imkânları var. İlk ziyaretlerimizde hiçbir parti bu konuya ilişkin kapıyı kapatmamıştır. Bazı çekincelerini dile getirdiler, ancak sonuç olarak hiçbir parti sürece kapıyı kapatmamıştır. Bu sevindirici bir gelişme. İnşallah TBMM’nin 28. dönemi bu sorumluluğu yerine getirir."
Doğru Zemin TBMM'dir
Yeni anayasa görüşmelerinin takvimi ve içeriği hakkında Kurtulmuş, şu açıklamaları yaptı:
"Bence önemli olan şey, doğru yöntem ve doğru zemindir. Doğru zemin tabii ki TBMM’dir ama bu, anayasanın sadece Meclis'te konuşulacağı anlamına gelmez. TBMM Başkanı olarak ekim ayından sonra üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, hukuk camiasının ve bu konuda görüşü olan tüm platformların fikirlerini dinleyeceğim. Bazıları bu konuda algı operasyonları yapmaya çalışıyor, ancak anayasaya katkıda bulunmak isteyen tek bir yurttaşımız dahi olsa, onu dinleyeceğiz ve görüşlerinden faydalanmaya çalışacağız."
Demokraside Müzakereler Esastır
İktidar ve ana muhalefet arasındaki yumuşamanın yeni anayasa çalışmalarına katkısı hakkında da konuşan Kurtulmuş:
"Türkiye olarak önümüzde iki yol var; ya kendi aramızda sorunlarımızı demokratik olgunlukla konuşup tartışacağız ve milletin iradesi doğrultusunda çözmeye çalışacağız ya da bölgemize ilişkin kötü hedefleri olan güçler bizi de etrafımızdaki ülkeler gibi biçimlendirmeye çalışacak. Farklı görüşleri bir konsensusla anlamlandırarak, uluslararası arenada nasıl daha güçlü ve etkili bir konuma geliriz diye çaba göstermeliyiz. Fikirlerimiz birbirine zıt olabilir ama önemli olan bu farklılıkları yakınlaştıracak mekanizmaları kurabilmektir ki demokraside esas olan da karşılıklı rızaya dayalı müzakereler yürütebilmektir. Çatışma ve kutuplaşma işin kolayına kaçmaktır."
'TBMM'de Tasarruf Önlemleri Artarak Devam Edecek'
Kamuda tasarruf uygulamalarının dışında bırakılan TBMM'de alınacak önlemler hakkında sorulan bir soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"TBMM’nin tasarruf tedbirlerini güçlü bir şekilde uygulaması, tüm kamu kuruluşlarına da örnek olacaktır. Görev süremiz bir seneye yaklaşıyor, bu süre içinde önemli tasarruf tedbirlerini hayata geçirdik. Görevde olduğumuz 10 aylık süre içerisinde harcama bütçesinin üçte biri kadar tasarruf ettik ve bu tasarruflara artırarak devam edeceğiz. Türkiye’de siyaseti bulandırmak isteyenler ilk olarak Meclis’in ve milletvekillerinin itibarına zarar vermeye çalışıyorlar. Meclis’in itibarıyla oynamak doğru değil ve demokrasimiz için de zararlıdır."