Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında dört sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanıklar arasında, Narin Güran’ın amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, abisi Enes Güran ve komşusu Nevzat Bahtiyar bulunuyor.Yapılan incelemelerde, Salim Güran’ın aracında Narin Güran’a ait DNA ve kıl örnekleri tespit edildi. HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, dört sanığın olay sırasında aynı evde oldukları belirlendi. Ayrıca Nevzat Bahtiyar, gözaltına alındığında cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf etti.

Narin Güran'ın Babası Arif Güran'ın Çarpıcı İfadesi Ortaya Çıktı

Balıkesir'de Lastik Tamircisinde Lastik Bomba Gibi Patladı Balıkesir'de Lastik Tamircisinde Lastik Bomba Gibi Patladı

İlk İfadesi Ortaya Çıktı

Olayın ardından Arif Güran’ın jandarmaya verdiği ifadeler, dava sürecinde önemli bir yer alıyor. Arif Güran, üvey annesi Süheyla Özkan ve diğer bazı akrabalarından şüphelendiğini belirterek "Ben artık kimseye güvenmiyorum" dedi. İfadesinde, "Birinci günün sabah saatlerinde üvey annem Süheyla Özkan evime geldi. Kendisi olayın birinci gününden sonra bir daha evime gelmedi. İki – üç gün kendisi, kız kayıp olmasına rağmen bu şahsın evlerinin önünü sildiğini, yıkadığını, saman torbalarını taşıdığını, rahat bir tavır ve hareketlerde olduğunu fark ettim. Konuşmalarında kendisini saflığa vurarak konuştuğunu anladım. Evde olduğum esnada insanların hal ve tavırlarını gözlemlemeye başladım.Süheyla Özkan ve çocukları olan Ömer Güran, İbrahim Güran isimli şahısların tavır ve hareketlerini beğenmedim, bunlar çok rahat gözüküyordu. Bunu da orada görevli jandarma komutanına da söyledim. Bu esnada Barış Güran isimli şahsın yanında çalışan Ömer diye söylenen şahsın da olaydan sonra köyden ve ortadan kayboldu. Düğün davetiyesinin dağıtılması hususunda kardeşim Barış Güran’ın Derik tarafına davetiye dağıtmaya gittiğini, oğlu olan Hüseyin Güran 21 Ağustos’ta yani Narin’in kaybolduğu gün nasıl ve kimle gittiğini bilmiyorum ama Mardin/Derik ilçesine gittiğini, kendisinin neden babası ile gitmediğini, dönüşte de Hüseyin Güran’ın babasını arayarak beni de Derik’ten alın ve Diyarbakır’a götürün dediğini öğrendim ancak ne ile kim ile gittiğini bilmiyorum" dedi.

Onlardan Şüpheleniyorum

Arif Güran’ın ifadesinde, "Bu hususların yeğenim Uğur Güran bana 28 Ağustos’ta söyledi. Bende ona kızdım neden şimdiye kadar söylemedin dedim. O da bilemediğini söyledi. Bu durumdan dolayı hususunda kardeşim Baran Güran’ın Derik tarafına davetiye dağıtmaya gittiğini, oğlu olan Hüseyin Güran’dan şüpheleniyorum. Uğur Güran’ın ifadesinin alınmasını istiyorum.Güran beni arayarak, beni ve köylüleri bizim köyün etrafında alakasız köylere doğru göndermeye çalışıyor, arama esnasında Barış’ın boşuna bağırıp çağırdığı ve anlamsız konuşmalarının olduğunu Ömer Güran’ın aynı şekilde bizi köy mevkiinin uzak çevre yolunda Necmettin Duran isimli şahsın oğlu ile konuştuğunu, evlerinin altına atıldığını öğrendiğini ve bu hareketlerinden dolayı yine kendisine kızdım. Görevli jandarma ekibi ile ayrıldım, arama olayında devamlı hedef şaşırtma yapıyorlar kendilerinden şüpheleniyorum" diye konuştu.

Kimseye Güvenmiyorum Artık

Arif Güran, çevredeki bazı kişilerin ifadelerinin tutarsız olduğunu belirterek kızının kaybolduğu gün kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. Özellikle okulun önündeki ve arka tarafındaki kameraların incelenmesini talep ederek şunları söyledi: "Maşallah Güran’ın köyde bize söylediği kızımızı sözde kızı olan Birsen Güran’ın 17:00’de gördüğünü, onların evinin kapısını çaldığını söylüyor, kamera saatinde zaten bu saat tutmuyor. Benim kızım neden okulun önünden değil de köyün altından gitsin? Hiç kullanmadığı yolu niye kullansın? Kamera görüntüsünde okulun oraya gelmemiş gözüküyor, okulun arka tarafında da kamera vardır.

Bu hususla ilgili de eşimin ifadesinin alınmasını istiyorum, tahmince bizi ve jandarmayı şaşırtıyorlar ben onun iddiasına inanmıyorum. Bizim kızımız okulun orda o saatte zaten gözükecektir. Üvey annem Süheyla Özkan, ‘Saat 17:00 ve 18:00’e kadar saman dolduruyorum. Kimse buradan geçmedi’ diyor. En doğrusu kameradır. Benim kızım hayatta yanlış yol kullanmaz. Ben artık kimseye güvenmiyorum artık bundan sonra huylandığım herkesi söyleyeceğim.”

Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklu yargılanmalarına devam kararı verdi ve davayı 26 Aralık tarihine ertelemişti

Kaynak: Haber Merkezi