Demokrat Parti Kongresi’nin Chicago’da devam eden oturumlarında, Missouri Delegesi Michael Burke önemli açıklamalarda bulundu. Yahudi kökenli Burke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına sert bir tepki gösterdi. Konuşmasında, İsrail'in sivillere yönelik orantısız ve aşırı güç kullanımıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirdi. Burke, bu davranışların meşru müdafaa olarak savunulamayacağını vurguladı.
İsrail'in Güç Kullanımı ve İnsani Kriz
Burke, çatışmaların başlamasından bu yana geçen 10 ayda binlerce insanın hayatını kaybettiğini ve bölgedeki insani krizin derinleştiğini belirtti. İsrail’in davranışlarının aşırı ve orantısız olarak değerlendirildiğini ifade eden Burke, camiler, hastaneler ve temel altyapının yok edildiğini ve bu durumun soykırım olarak nitelendirilebileceğini belirtti. Özellikle çocuk felci gibi hastalıkların hızla yayıldığını vurguladı.
Silah Sevkiyatını Durdurmak Gerekir
Burke, Demokrat Parti’nin temel hedefinin, Harris ve partisinin silah sevkiyatını durdurmaya yönelik adımlar atmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Silah ambargosunun önemine değinen Burke, "Ateşkesi reddeden bir tarafa silah göndermeye devam edemezsiniz. Bu nedenle, Harris'in Biden’ın yerini alması konusunda umutluyuz" dedi. ABD’nin silah sevkiyatının mevcut krizi sürdürdüğünü belirten Burke, bu politikanın değişmesi gerektiğini vurguladı.
Kamala Harris’in Rolü ve Politik Değişiklikler
Biden’ın mevcut İsrail politikalarının mimarı olduğunu belirten Burke, Harris’in bu konuda daha önce olumlu söylemlerde bulunduğunu ancak bu söylemlerin gerçeğe dönüşmesi için somut bir değişiklik sinyali vermesi gerektiğini belirtti. Burke, Harris’in Biden’ı bu politikaları değiştirmeye zorladığını ve silah akışını durdurmayı başarması durumunda bölgede ölümlerin sona erebileceğini ifade etti.
Ateşkesin Etkileri ve Sürdürülebilirlik Sorunları
Burke, olası bir ateşkesin Kamala Harris'in oy oranlarını artırabileceğini belirtti. Ancak, ateşkesin sürdürülebilir olması için silah akışının durması gerektiğini vurguladı. İsrail’in tutumunu ve davranışlarını değiştirmediği sürece benzer olayların tekrar yaşanabileceğine dikkat çekti. Yardımları belirli şartlara bağlamak ve ağır insan hakları ihlalleri durumunda yardımı kesmenin gerekliliğini ifade etti.