Milliyetçi Hareket Partisi öncülüğünde hazırlanan ve AKP ile ortaklaşa Meclis’e sunulan 2020 infaz yasası, MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız başkanlığında oluşturulan komisyon tarafından hazırlanmıştı. O dönem, özellikle Suç Örgütü Lideri Alaattin Çakıcı'nın tahliyesiyle gündeme gelen düzenleme, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşmıştı.
Yasa kapsamında yaklaşık 90 bin mahkum tahliye edildi. Ancak terör, cinayet, kadına şiddet, uyuşturucu ve istihbarat suçları kapsam dışı bırakılmıştı. Denetimli serbestlik süresi üç yıla çıkarılmış, açık cezaevindeki hükümlüler pandemi nedeniyle izinli sayılmıştı.
Feti Yıldız’dan Yeni İnfaz Yasası Çıkışı
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından başlayan yeni anayasa tartışmalarında, dikkat çeken bir açıklama da MHP’li Feti Yıldız’dan geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yeni anayasa gibi, yeni bir infaz kanunu konusunda da toplumda büyük mutabakat var" diyen Yıldız, şu ifadeleri kullandı:
"Yeni bir anayasa gibi yeni bir infaz kanunu konusunda toplumda büyük bir mutabakat var. İyi bir infaz rejimi olmadan, Ceza ve Ceza Muhakemesi ne kadar iyi olursa olsun ceza adalet tam olarak sağlanamaz. Dünyanın her yerinde devletin cezalandırma hakkı ile sanığın hakları çatışma halindedir. Hukuk devletinde bu çatışmanın sınırları kanunlar,anayasa ve insan hakları sözleşmeleriyle çizilmiştir.
Her insan kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler insan olmanın doğal sonucudur. Bir anlaşmadan doğmaz bir lütfu da değildir.
Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır. Anayasamızda tarif edilen eşitlik ilkesinin amacı, hukuksal durumu aynı olan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamaktır. İnsan haklarına saygılı koruyucu adaleti kuran,yargı denetimine bağlı olan devlet, hukuk devletidir.
TBMM öncelikle insan onurunu merkeze alan, hakim, savcı, avukat gibi uygulayıcıların yanında hükümlülerin de anlayabileceği karmaşık olmayan, sade, cezanın ıslah edici fonksiyonlarını gözeten, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak, cezasızlık algısına sebep olmayacak, sık sık değiştirmeye ihtiyaç duyulmayacak bir infaz kanunu yapmalıdır.
Bununla birlikte, yeni anayasa hukuki bir reformla birlikte Türkiye’nin geleceğini şekillendirecektir. Türkiye’nin milli kimliğini, coğrafi bütünlüğünü ve siyasi birliğini her yönüyle koruyacak güçlü bir yeni anayasal çerçeveye kavuşmamız daha fazla ertelenemez"