Megastar Tarkan'dan Bayram mesajı:  "Vereceksen Huzur ver " şarkısını seslendirdi Megastar Tarkan'dan Bayram mesajı: "Vereceksen Huzur ver " şarkısını seslendirdi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul’da düzenlenen “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük Mitingi”nde konuştu. Yavaş, İmamoğlu'na yönelik yargı sürecini halkın iradesine karşı yapılmış bir müdahale olarak değerlendirerek, “Bu artık bir kişinin davası değil, halkın davasıdır” dedi.

“Millete Hizmetten Başka Suçu Olmayan Bir Kardeşimiz Susturulmak İsteniyor”

İstanbul’da gerçekleştirilen “Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük Mitingi”nde binlerce vatandaşla birlikte sahneye çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yavaş, İmamoğlu’nun halkın oylarıyla İstanbul’u kazandığını hatırlatarak, “Millete hizmetten başka suçu olmayan bir kardeşimiz hukuksuzca, delilsizce, kuralsızca susturulmak isteniyor” ifadelerini kullandı.

 Mitingte konuşan ABB Başkanı Mansur Yavaş, şunları söyledi:

Yavaş, "Bizler farklı düşünebiliriz ama vatan sevgisinde biriz. Bizler bu memeleketin taşında toprağında hakkı olanlarız, Mustafa Kemal Atatürk’ün, cumhuriyetin çocuklarıyız. Bir tarafımız sol, bir tarafımız halktan yana milliyetçi bayraktan yana, bir tarafımız Atatürkçü ilimden, irfandan yana, bir tarafımız demokrat adaletten yana. Biz bu toprağın hamuruyuz ve artık bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Bugün burada toplanmamızın bir sebebi var çünkü vicdanlar sızlıyor, adaletin terazisi bozulmuş, hukukun gözü artık bağlı değil, gözünü açmış, kimi görmek istiyorsa ona göre karar veriyor" şeklinde konuştu.

"Ses Yükseltmek İçin Toplandık"

Yavaş, "Burada haksızlıklara, hukuksuzluklara ses yükseltmek için toplandık. Bunun son örneği Ekrem İmamoğlu. Burada toplanan yüz binler olarak selam olsun Ekrem Başkanı’mıza. Bu halkın oylarıyla İstanbul’u kazanan, millete hizmetten başka suçu olmayan bir kardeşimiz, hukuksuzca, delilsizce, kuralsızca susturulmak isteniyor. Çünkü halkın iradesi, bazı iradelerden daha güçlü oldu. Çünkü millet 'yeter' dedi, 'Her şey çok güzel olacak' dedi. Bir belediye başkanı değil, bir umut cezalandırılıyor farkında mısınız? Artık bu bir kişinin davası değil, halkın davası. Adalet terazisi bu kadar eğilirse bir gün bu ülkenin bütün dürüst insanlarını zindanda bulabiliriz. Ama biz susmayacağız çünkü biz biliriz. Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir ve o tehdit karşısında halkın gücü en büyük kalkandır" ifade etti. 

"Umut doğmuyor"

Yavaş, "Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelen yurttaşlarımız, bu ülkede artık sabah güneş doğarken umut doğmuyor. İnsanlarımız sabah işe değil, geçim derdine uyanıyor. Pazara çıkan anneler, fiyat etiketlerine değil, çocuklarının gözlerine bakıyor. Bir emekli, ay sonunu nasıl getireceğini hesaplayamıyor artık çünkü o ayı çoktan bitmiş, onun borcu ayları geçmiş. Ekrem Başkanı’mıza yapılan hukuksuzluk sonrası ilk olarak gençler sokağa çıktı. İlk adalet ve demokrasi talebi, umutlarını ellerinden almaya, hayallerini yok etmeye çalıştıkları gençlerden çıktı. Hepimiz o gençlik köprüsünden geçtik. Hepimiz zamanında haksızlık, hukuksuzluklar karşısında yer aldık. Yeri geldi meydanlara indik, tıpkı sizin yaptığınız gibi elimizde Türk bayraklarıyla memleketimize ve kendi geleceğimize sahip çıktık. Bizim de önderimiz bugünkü gençler gibi Mustafa Kemal Atatürk’tü. Anayasal ve demokratik taleplerini medenice kullanan tüm gençlerimizi buradan selamlıyorum. Doğru olanı yapıyorsunuz, adaletsizliğe sessiz kalmıyorsunuz, Atatürk’ün çevresinde toplanıyorsunuz. Bu mücadelenizde yanıbaşınızdayız. Devlet, polisleriyle bu çocukların güvenliği için risk oluşturmak yerine onların güvenliğini sağlamalı" dedi.

"Yatırımcı da kaçar, genç de kaçar, umut da kaçar..."

Yavaş "Bu ülkede adalet yerle bir olursa yatırımcı da kaçar, genç de kaçar, umut da kaçar. Ekonominin temeli güven duygusudur. Eğer bir sabah hukuk değişiyorsa, bir belediye başkanı yargısız infaza uğruyorsa, gençler düşüncelerini söyledi diye gözaltına alınıyorsa, hatta tutuklanıyorsa bu ülkede ne döviz kuru durur, ne esnaf ayakta kalır, ne de çiftçi toprağına umutla bakar. Milletin sırtına yüklenen her hukuksuzluk aynı zamanda cüzdanına da zam olarak dönüyor. Çünkü hukuk çökerse ekonomi de çöker. Adalet yıkılırsa ekmek de küçülür. Elbette bu düzen değişecek. Bu ülkenin bir umudu var; okul kapısında bekleyen, gece yurt odasında hayal kuran, sabah gözaltı aracıyla tanışan gençlerimizdir. Bugün o gençler susturulmak isteniyor ama bilmiyorlar ki bu milletin gençleri korkuyu değil, cesareti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendi. Aslında zaptetmeye çalıştıkları şey bir neslin özgürlük hayali ve talebidir. Gençlerini zindanla susturmaya çalışan bir ülkenin yarını olmaz. Gençlik susmaz" diye ifade etti.

"Artık Yeter"

Yavaş, "Artık yeter, artık bu ülke bir kişinin, zümrenin değil, 85 milyonun evi olmalıdır. Bu ülke, 'Benden değilsen düşmansın' diyenlere değil, 'Sen yoksan bir eksiğiz' diyenlere emanet edilmelidir. Bir annenin duası, emekçinin alın teri, bir çocuğun geleceği sandığa konacak ve bu sandığı hep birlikte bizler getireceğiz. Tüm muhalefet olarak o sandık gelecek. Bu saatten sonra kendini muhalif hisseden hiçbir kesimin armudun sapı, üzümün çöpü veya başka bahaneler üretmek suretiyle ayrı kalmak lüksü bulunmamaktadır. Hep bir araya gelmek zorundayız. Ya hep beraber olacağız ya hep beraber kaybedeceğiz. Ekrem Başkan'ın duruşmasının oluduğu gün otobüsün üstünde bir konuşma yapmıştık. Orada şöyle söylemiştim: Silivri kapatılsın. Bu ülkede özgürlüklerin gaspedilmesinin simgesi halini aldı artık. Cezaevleriyle övünmek yerine cezaevlerini kapatmakla övünmeliyiz artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm seçilmişlerin gençlerle birlikte serbest kalmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu

Kaynak: Haber Merkezi