Menderes Türel’in başkanlığı döneminde Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde plan tadilatına ilk günden beri itiraz eden tek meclis üyesi olan Songül Başkaya'nın Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi ile açtığı davalarla iptal edilen Özel Proje Alanı’ndaki konut alanı yerine yeni bir teklif gündeme gelmişti. Yeni teklifle alan ticaret+turizm ve ticaret+konut karma kullanım alanı getirilmek istenirken, sel ve taşkın alanında yapılacak yapılaşmanın can ve mal güvenliği açısından da tehdit oluşturduğu kaydedilmişti. Mimarlar Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Osman Aydın, ‘’Isıtıp ısıtıp meclise getiriyorlar’’ diyerek, gazetemize yaptığı açıklamada tadilata karşı çıkmıştı. İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nca uygun bulunan tadilat geçtiğimiz yıl Kasım ayı Meclisi’nde AKP ve CHP oylarıyla geçmişti. MHP Grubu, 9. maddede olumlu oy kullanırken, 10. maddede ret vermişti. 9. madde 79 oyla, 10. madde 65 kabul, 9 ret oyuyla geçmişti. Konyaaltı İlçesi’nde Muhasara bölgesi olarak anılan ve Boğaçayı’nı da içine alan tadilata yapılan itirazlar Şubat ayı Meclisi’nde görüşüldü. İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun uygun bulmadığı itirazlar CHP’nin ve AKP’nin kabul oyları ile reddedilirken MHP grubu oy kullanmadı. Emin Pazır’ın ve Mehmet Pazır’ın tadilata ilişkin yaptığı itirazlar reddedildi. Emin Pazır’a ulaşan Akdeniz Gerçek’e yapılan açıklamada tadilata dava açacağını ifade etti.
Can ve Mal Güvenliği Tehlikede
Yeni plan teklifinde de tarım alanlarının imara açılması ve ekolojik dengeye zarar verecek şekilde ticaret, turizm ve konut alanlarının oluşturulması gibi tartışmalı unsurlar yer alıyor. 110 hektarlık alanda ticaret ve konut odaklı bir düzenleme yapılması 30 bin metrekarelik ticaret ve turizm alanı ile 379 bin metrekarelik ticaret ve konut alanı eklenmesi, mevcut planda yer almayan belediye hizmet alanlarının da dahil edilmesi öngörülüyor.
"Sakınım Planı Yapmak Lazım"
Geçmiş dönem Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanlarından Osman Aydın, Akdeniz Gerçek’e konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Antalya'nın geleceği açısından kabul edilebilir bir tadilat olmadığını yıllardır söylüyoruz. Bunu ısıtıp ısıtıp meclise getirmek kadar yanlış bir şey yok. Artık Antalya'nın bütününü ilgilendiren bir sakınım planı yapmak lazım. Yani içinde her şey olan. Bütün bu alanları da dört dörtlük değerlendirmek lazım. Ama bu işlere çalışma yapmak sanırım belediyelerin işine gelmiyor” demişti. ‘’Antalya'da yapılan bütün tadilatlar rant amaçlı’’ diyen Osman Aydın, “Büyükşehir Belediyesi’nin rant amaçlı plan tadilatlarına kesinlikle izin vermemesi ve planın meclise gelmesini engellemesi lazım. Yani sadece burası değil. Antalya'da yapılan plan tadilatlarına baktığımızda hemen hemen hepsi rant amaçlı. Artık bütün planlama yapılması lazım ve ranta dönük hiçbir tadilat yapılmaması lazım” diye konuşmuştu.
Tadilata İtirazlar
Öte yandan Emin Pazır ve Mehmet Pazır tadilata ilişkin yaptıkları itirazda, “1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğine konu alan içinde kalan ve başlangıçtan beri itiraz konusu olan Karaağaçlık Bölgesinin Muhasara bölgesi imar plan onama sınırı kapsamına dahil edilmesi, Karaağaçlık bölgesi sınırında bulunan günübirlik alanların özel mülkiyete dahil edilmesini sağlayan ve bu surette Muhasara bölgesi zayiatının artmasına sebep olan uygulamalar yasal değildir. Zira Karaağaç Bölgesi’nin kendi imar planı ve uygulaması vardır. İmar planı bulunan Karaağaç Bölgesi onama sınırının kendi planı içinde değerlendirilmesi gerekirken Muhasara bölgesi imar onama sınırı haksız surette Karaağaçlık bölgesine taşırılmak suretiyle mağduriyete sebebiyet verilmektedir. Bu aşamaya kadar imar planı çalışmalarının tamamlanamamasının asıl nedeni budur. Nitekim sonuçta bu uygulama haksız ve fazla kesintiye sebebiyet vermektedir Fazla kesinti de yasal olmadığı için plan iptali kaçınılmaz olmuştur. Her ne kadar, yeni düzenlemeye göre zayiat oranı yüzde 45’i geçemeyecek ise de, Karaağaç Bölgesi’nin onama sınırına dahil edilmesi nedeniyle karaağaç bölgesine yeşil alanlar aktarılmakta, karaağaç bölgesinden de imar parselleri Muhasara bölgesine getirilmek suretiyle Muhasara bölgesinin de yeşil alan oranı düşürülmektedir. Asıl sorun budur. Bu husus imar planını hazırlayanlar tarafından her nedense anlaşılmamış, anlamazdan gelinmiş, keyfi davranılmıştır. Sonuçta haksız işlemler sonucu 25 yıldır tamamlanamayan bir imar girişimi söz konusudur. Bu mantıkla gidildiği taktirde daha yıllarca süreceği de ortadadır. Herkes sağlıklı bir ortamda yaşama hakkına ve mülkiyet hakkına sahip olup itiraz edilen imar planı imar mevzuatına ve Anayasa’ya aykırıdır. Müvekkillerim bu keyfi, yasal olmayan imar planı çalışmalarını kabul etmemektedir. Bilerek mağduriyete ve haksızlığa sebebiyet verilmektedir. Karaağaç bölgesinin ve kenarındaki gün birlik alanların kendi imar planı içinde değerlendirilmesi, Muhasara bölgesi imar planına ve onama sınırına karıştırılmaması gerekir. Sair itiraz sebepleri nedeniyle ve fazlaya dair haklar, saklı, kalmak üzere 1/5.000 ölçekli Nazım İmar planı değişikliğine öncelikle nazım imar planı onama sınırının Karaağaç Bölgesi’ne aktarılması nedeniyle itiraz ediyor, kabul etmiyoruz. Anılan nedenle söz konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin uygun bulunmasına ilişkin Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 11.11.2024 tarih ve 771 Sayılı kararına itiraz ediyoruz” denildi.