Ünlü senarist ve yapımcı Gani Müjde, kızının Türk Hava Yolları (THY) ile New York'a yaptığı zorlu yolculuğu sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaştı. Müjde, kızının 28 Eylül'de New York'taki stajına başlamak üzere yola çıktığını, ancak havaalanında yaşanan aksilikler nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti.

Dilan Polat ve Sıla Doğu Hakkında Karar Verildi! Dilan Polat ve Sıla Doğu Hakkında Karar Verildi!

Overbooked Uçak, İlk Sorunu Ortaya Çıkardı

Müjde'nin paylaşımlarına göre, kızı havaalanına vardığında, THY kontuarındaki görevli, uçağın overbooked olduğunu ve bu nedenle uçakta yer bulamayabileceğini söyledi. Fazla bilet satışı nedeniyle uçamama ihtimali doğan Müjde'nin kızı, diğer yolcularla birlikte uçağın kapısında beklemeye başladı. Ancak, Özbek, Arap, Çinli, Rus gibi yabancı uyruklu yolcuların önce uçağa alındığı, Türk yolcuların ise son anda kabul edilip edilmemesiyle ilgili belirsizlik yaşandığı iddia edildi.

Sinirleri Bozulan Kız, Uçağa Alınmadı

Gani Müjde, kızının bu durum karşısında büyük bir stres yaşadığını ve sonunda ağlamaya başladığını ifade etti. Bunun üzerine bir THY yetkilisi, kızına "Sadece acil çıkış kapısı kaldı ama sizin sinirleriniz bozuk, bu nedenle sizi uçağa alamayız ve biletinizi iptal ediyoruz" dedi.

ertesi gün uçağa bindi

Müjde, kızının 55-60 bin lira civarında bir ekonomi bileti ücreti ödemek zorunda kalmamak için THY yetkilileriyle uzun bir tartışmaya girdiğini belirtti. Ancak tüm bu çabalara rağmen, THY'nin ödül bileti vermek yerine, 30 Eylül sabahına yeni bir bilet vermekle yetindiğini aktardı. Kızı, büyük bavullarıyla birlikte eve geri döndü ve ertesi sabah yeni biletle uçağa bindiği ifade edildi.

Gani Müjde, Kızının Yaşadığı Zorlukları Anlattı

Gani Müjde, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kızımı 28 Eylül günü stajı için New York’a göndermek üzere havaalanından Türk Hava Yolları'na teslim etmiştik. Ama kontuardaki abi 'uçak overbook' diyerek ilk müjdeyi vermişti zaten. Yani fazla bilet satılmıştı ve uçamama ihtimali oluşmuştu. En kısa zamanda işine başlamak zorunda olan kızım yaklaşık 25-30 Türk ile beraber uçağın kapısında beklerken Özbek, Arap, Çinli, Rus kim varsa önce uçağa onlar yerleştirilmişler. Sıra Türklere gelince binersiniz binemezsiniz tartışmaları sonucunda kızımın sinirleri bozulunca ağlamaya başlamış. Bunun üzerine bir yetkili gelip 'Size sadece acil çıkış kapısı kaldı. Ama sizin sinirleriniz bozuk. Biz sizi uçuramayız biletinizi de iptal ediyoruz' deyivermişler. (Hem suçlu hem güçlü) Kızım yılların yolcusu olduğu için hakları konusunda ısrar etmiş tabii. Çünkü yeniden bilet 55-60 bin liralar civarında (Ekonomi) ve uçak havalanıvermiş bu arada. Uzun süren tartışmalar sonucunda yolcuya ödül bileti vermesi gereken THY bırakın ödül biletini, lütfedip ayın 30'u sabahına bir bilet verip göndermiş kızımı. Kızım koca iki büyük bir küçük bavulu ile tekrar taksiye binip eve geri gelmiş. 30'u sabahı verdikleri bilet yer numaralı olduğu için kendisi binmiş binmesine ama aynı overbook satışının kavgalarına kapıda şahit olmuş. Neyse uçak bir bir buçuk saat rötarla havalanmış tam her şey yoluna girmiş uykuya dalmışken okyanus üzerinde 'İzlanda’ya iniyoruz' anonsu ile uyanıvermiş kızım. Ne oluyor ne bitiyor derken tek motoru arızalanan uçak kalan tek motoru ile İzlanda’ya inivermiş Türkiye saati ile tam öğlen vakti. Uzun süre bilgi alamamış kimseden ve saatler sonra yolcuları indirip güvenlikten geçirmişler. Bu arada malum İzlanda’da hava buz ve herkes şortlarla ve kısa kollularla. Bir süre donduktan sonra neyse ki bavullarınızı alın otellere yerleştireceğiz, yeni uçak ancak yarın sabah gelecek" demişler. Bavullar için İzlanda ayazında epey bir bekledikten sonra bir yetkili gelip kızıma 'Siz tek olduğunuz için size tek kişilik oda veremeyiz odanızı paylaşacaksınız biriyle' demiş. Odasını paylaşmasını istedikleri 40 yaşlarının üstünde kazık kadar bir Meksikalı ve 'erkek'. 20 küsur yaşındaki kızım itiraz etmiş tabii. Bir erkekle aynı odayı paylaşmayacağını söylemiş. Epey bir tartışmadan sonra 'lanet olsun, sana tek kişilik bir hostel bulduk' demişler ve yolcuların bir kısmını hostele giden otobüse bindirmişler ve 'güzel İzlanda’mızı tanıyalım ada turu' böylece başlayıvermiş. Çok yakınlarda (Keflavik 5 km ve Rejyavik 30 Km) iki büyük şehir varken otobüs kendini dağlara vurmuş. Tam 135 km gitmişler de gitmişler. Saatler sonra hostele varmayı başarmışlar. Gece 21:30 gibi odaya yerleşmişler. Uçak için ertesi gün saat 07:00 de sözleşilmiş. Ertesi gün saat 07:00 hava alanında olan kalabalık ancak öğleden sonra 12:30 gibi uçmayı başarmış. Uçak 5 saatlik bir yolculuktan sonra New York’a vasıl olmuş. Teşekkürler milli gururumuz Türk Hava Yolları…”
 

Muhabir: Necdet Görkem SUCU