Kent, doğa ve toplum yararını savunan şehir plancılarının hedef alındığına dikkat çeken Şehir Plancıları Odası, son dönemde yaşanan tutuklamalara ve baskılara karşı kamuoyuna güçlü bir açıklama yaptı. Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Akif Burak Atlar'ın yaptığı açıklamada, cezaevinde bulunan beş şehir plancısına dikkat çekilerek, bu baskıların tesadüf olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, geçmiş dönemlerde Şehir Plancıları Odası'nda görev almış, kent ve doğa mücadelesine katkı sunmuş isimlerin hukuki baskılarla susturulmaya çalışıldığı ifade edildi. Yönetim kurulu üyelerinin ise Kanal İstanbul’a karşı çıkmaları, Gezi direnişine sahip çıkmaları gibi gerekçelerle soruşturmalar ve yargı tehditleriyle karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekildi.
"Kamusal Alanlar Peşkeş Çekiliyor, Biz Hedef Alınıyoruz"
Kentleri ranta, doğal alanları ve ormanları betona teslim eden anlayış tarafından hedef alındıklarını belirten Başkan Atlar, “Kamusal alanlarımız yandaş şirketlere, vakıflara parsel parsel peşkeş çekiliyor. Buna karşı çıkan meslektaşlarımız ise cezalandırılmak isteniyor,” ifadelerine yer verdi.
“Mesleğimizi Kirletemezsiniz, Odamızı Teslim Alamazsınız”
Açıklamada, Kanal İstanbul’a karşı direnen Gürkan Akgün, İstanbul’un gerçek gündemini kamuoyuna taşıyan Buğra Gökce, adil bir kent için çalışan Mehmet Murat Çalık, rant projelerine karşı mücadele eden Resul Emrah Şahan ve Gezi Parkı’nın park olarak kalması için mücadele verdiği için 3 yıldır tutuklu bulunan Tayfun Kahraman’a sahip çıkıldı.
“Meslektaşlarımızı kirletemezsiniz, mesleğimizi ve odamızı teslim alamazsınız” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı
"Bugünlerde, toplum yararını odağına alan; yaşamı, doğayı ve kent hakkını savunan şehir plancılarının hedef alındığı bir süreçten geçiyoruz. Şu an cezaevinde beş şehir plancısı tutsak.
Bu bir tesadüf değil. Geçmiş dönemlerde Şehir Plancıları Odası’nda önemli görevler üstlenen ve mücadelemize katkı sunan arkadaşlarımız, meslektaşlarımız tutuklandı. Diğer taraftan, Odamızın yönetim kurulu üyeleri Kanal İstanbul’a geçit vermedikleri, Gezi’yi savundukları için soruşturmalara ve yargı tehdidine maruz bırakılıyorlar.
Kentimizi ranta; doğal alanlarımızı, vadilerimizi, ormanlarımızı betona; kamusal alanlarımızı ise parsel parsel yandaş şirketlere ve vakıflara peşkeş çeken anlayış tarafından hedef alınıyoruz.
Buradan, Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi’nden sesleniyoruz:
Bizler, Kanal İstanbul’a karşı direnen Gürkan Akgün’ün, İstanbul’un gerçek gündemini hatırlatan Buğra Gökce’nin, daha adil bir kent için çalışan Mehmet Murat Çalık’ın, rezerv alan maskesiyle yaratılan rant alanlarına karşı mücadele eden Resul Emrah Şahan’ın ve Gezi Parkı’nın park olarak kalması için verdiği çaba nedeniyle üç yıldır tutsak edilen Tayfun Kahraman’ın meslektaşları ve meslek odası olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkımızın hizmetine sunmaktan geri durmayacağız.
Asla teslim olmayacağız.
Meslektaşlarımızı kirletemezsiniz.
Mesleğimizi ve odamızı teslim alamazsınız.
Mücadeleden de, toplum yararına çalışmaktan da, üretmekten de vazgeçmeyeceğiz.
Mesleğimizin tarihsel birikimine, odamıza ve örgütlü gücümüze yaslanarak gururla sesleniyoruz:
Bizler buradayız. Bu memleket bizim.
Biz kazanacağız.
Mutlaka kazanacağız."