2010 Yılında balkondan düşerek ölen manken Burcu Aluç cinayetinin duruşmasına dün devam edildi. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu müdahil olma talebinde bulundu. Suçlu avukatı Naim Karaca, kurulun davaya müdahil olma talebinde bulunmalarının yersiz ve hukuksuz bulduğunu söyledi. Hâkim, suçtan doğrudan zarar görme konusu olmadığından Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu’nun talebini reddetti.
2010 Yılı Temmuz ayında balkondan düşerek ölen manken Burcu Aluç cinayetinin duruşmasına dün 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu avukatları Özlem Demirok Uçal, Güler Yılmaz, Feden Şengün, Şengül Bayram, Zeliha Şengöz, Şayen Demirel Özsoy duruşmada davaya müdahil olma talebinde bulundu. Hâkim Şenol Demir, suçtan doğrudan zarar görme konusu olmadığından Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu’nun davaya müdahil olma talebini reddetti.
OLAY NASIL OMUŞTU?
Mankenler kraliçesi olarak bilinen Burcu Aluç, yaklaşık 4,5 yıl önce barda birlikte alkol aldığı erkek arkadaşı İbrahim T.nin Lara Fener Mahallesi’nde bulunan evine gitmiş, bir süre sonra da evin beşinci katından düşerek hayatını kaybetmişti. Fener Mahallesi, 1964´üncü Sokak´ta bulunan Akanay Sitesi´nde meydana gelmiş, balkondan bir kadının çığlıklarını duyan vatandaşlar polisi aramıştı. Olay yerine giden ekipler binanın yanında bulunan bilgisayar mağazasının çatısında 22 yaşındaki Burcu Aluç´u kanlar içerisinde bulmuştu. Çağırılan sağlık ekibinin yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan genç kız olay yerinde hayatını kaybetmişti. Olayın ardından mankenin düştüğü evde oturan ve erkek arkadaşı olduğu belirtilen İbrahim T, gözaltına alınmıştı.
250 BİN TL KEFALET
Dün 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakim, sanık Murat E.’nin müdafisinin sanık hakkındaki adli kontrol kararının değiştirilmesi ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebine ilişkin 250 bin TL kefalet ücreti yatırılmasına ve her ayın 15’inde saat 08.00-18.00 arası bulunduğu yer zabıtasının başvurusunun tutanağa bağlanmasına karar verdi. Sanık Murat E.nin adli teminat miktarını yatırmasından sonra yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması yolunda müzakeresine karar verildi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ GEREĞİ BURADIYIZ
Sanık avukatı Naim Karakaya’nın Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu’nun davaya müdahil olma talebini hadsiz ve hukuksuz bulduğunu ifade etmesine karşılık Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu Üyesi Av. Özlem Demirok Uçal dava sonrası yaptığı açıklamada, ’’İstanbul Sözleşmesi taraf devletleri bu konuda Sivil Toplum Kuruluşları’na (STK) ve Meslek Örgütlerine kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda her kuruma tedbir alma ve bu konuda koordinasyonlu şekilde çalışma yükümlülüğü yükledi. Dolayısı ile biz de bu tür kadına yönelik şiddet davalarına mağdur ve maktul kadınların davalarında bu sözleşmenin şartlarını yerine getirecek Antalya Barosu’nun müdahil olarak katılması olarak görüyoruz. Bu nedenle de görevlendirmede bulundu, baromuz. Biz görevimiz ve tamamen sözleşmelerin Türkiye’ye yüklediği yükümlülükler gereği buradayız’’dedi.
HUKUK YORUMDUR
Dava sırasında yaşanan gerginlikler sonrası sanık avukatı Naim Karakaya’nın hatasını kabul ettiğini ve kendilerinden özür dilediğini söyleyen Uçal, “Meslektaşımız ile bu anlamda bir tartışmamız oldu. Meslektaşımız Naim Karaca bizim böyle bir görevimiz olmadığını ve bu nedenle bizi kınadığını söylemişti duruşmada. Duruşma sonrası biz kendisine karşı çıktık. Kendisi farklı yorumlayabilir. Biz farklı yorumlayabiliriz. Birçok mahkeme de müdahil olma taleplerimizi kabul etti. Biz bu tür davalarda müdahil olma taleplerimize devam edeceğiz. Uygulamanın yerleşmesi açısından. Meslektaşımız Naim Karaca da duruşma sırasında maksadını aştığını söyleyerek bizden özür diledi. Hukukun yorum olduğunu o da kabul etti’’dedi.
Sanık İbrahim T.’nin yakalama emrinin infazı yolundaki yakalama emrine cevap verilmediği bu nedenle yakalandığı takdirde dosyanın günsüz olarak ele alınmasına ve bu nedenle duruşmanın 31 Mart saat 14.00’e ertelendiği açıklandı. DENİZ TOPKAYA
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
55/2 MADDESİ; “Taraflar iç hukuklarından öngörülen koşullara uygun olarak kamu kuruluşlarının sivil toplum örgütlerinin ve aile içi şiddet danışmanlarının iş bu sözleşme uyarınca belirlenen suçlara ilişkin soruşturma ve adli takibatın yapılması sırasında mağdurun isteği üzerine mağdura yardım ve destek vermesini sağlamak üzere gerekli hukuki veya diğer tedbirleri alır."
