Muratpaşa Belediyesi ile Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Antalya Şubesi işbirliğinde gerçekleşen programda Türk kadının siyasette ve yaşamın her alanındaki temsil sorunu konuşuldu. CHP Parti Meclis Üyeleri Şenal Sarıhan’ın, Zeynep Altıok’un ve CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın konuşmacı olduğu etkinlikte Türk kadınlarının haklarına sahip çıkması için mesajlar verildi, kadını eve hapsetmeye çalışan zihniyet kınandı.
Muratpaşa Belediyesi ile Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Antalya Şubesi işbirliğinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 80. yıl dönümü kapmasında bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlikte CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka ile aynı zamanda CHP Parti Meclisi Üyeleri olan CKD Kurucu Genel Başkanı Şenal Sarıhan ve Zeynep Altıok konuşmacı oldu.
Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’ndaki program saat 13.00’te CKD üyelerinden oluşan koro ile başladı. Koro, İzmir Marşı ve 10’uncu Yıl Marşı, Bestekar Yıldız İrengün’ün bestesi Barışa Özlem isimli eseri ve Türk Sanat Müziği’nden çeşitli eserler seslendirdi. Tiyatro ekibi de muhtar olmak isteyen bir kadının başarı hikayesini anlattı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan CKD Antalya Şubesi Başkanı Nilüfer Deveci, Kaş, Gazipaşa, Korkuteli ve İbradı gibi Antalya’nın tüm ilçelerinden katılan CKD’li kadınlara “Atatürk’ün kızları, cumhuriyet kadınları hoş geldiğiniz!” diye seslendi.
Atatürk’ün kadın haklarına ve kadına verdiği önemi vurgulayan konuşmasının ardından dünyada Türkiye’deki kadınların durumunu değerlendiren araştırmadan bahsetti. Deveci; “Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı cinsiyet eşitsizliği raporuna göre, Türkiye’de kadının durumunun hala iç acı olmadığını görüyoruz. 136 ülke arasında 120’inci sırada, Avrupa’da ise sonuncuyuz” dedi.
Deveci hükümeti işaret ederek, “Kadın ve erkeği eşit görmeyen bir anlayış 12 yıldır görev başında. Türk kadını gericiliğin kuşatması altına alınıyor. Sosyal hayattan uzaklaştırılıyor. Kadınların yararına gibi gösterile fakat kadını iş yaşamından uzaklaştıran esnek çalışma koşullar uzun doğum izinleri ‘çok çocuk, çok para’ diyerek yardım teşvikleri kadınları eve kapatmaya zorluyor” diye konuştu.
“MİLLET YİNE SAMSUN’A ÇIKAR KIZLI-ERKEKLİ”
19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlara dikkati çeken Başkanı Deveci, “Okullarda kız ve erkek ayrımı oluşturularak iki cins arasındaki fark genişletiliyor, açılıyor” derken, söz konusu vatan olunca milletin bir noktada buluşup yine Samsun’a çıkacağını ifade etti.
Etkinliğe katılan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da yaptığı konuşmada, Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkına dünyanın birçok ülkesinden önce sahip olduğunu belirtti. 1935 yılında yapılan seçimde 395 milletvekilinin 18'ini kadınların oluşturduğunu anlatan Nazlıaka, kadın temsiliyetinin yüzde 4,6 olduğunu söyledi. Bugüne kadar TBMM'ye toplam 9 bin 2 yüz 20 erkek milletvekili girdiğini, kadın milletvekili sayısının ise 315 olduğunu ifade eden Nazlıaka, “O günden bugüne kadar bir arpa boyu yol kat edememişiz” dedi.
“O KOLTUKLARI HİÇ İŞGAL ETMEYİN”
“İçinde bulunduğumuz dönemde bizi yöneten gerici zihniyetler nedeniyle, bırakın kadınlarımız yeni hak sahibi olmayı var olan haklarını korumaya çalışıyorlar. Hatta ve hatta kadınlarımız en temel hakkı olan yaşama hakkını korumaya çalışıyorlar son 7 ay içerisinden 255 kadınımız öldürüldü. Kadınlarımız yüzde 73 oranında koruma altında iken öldürülüyor. Yani devlet kadınları koruyamıyor. Öbür tarafta ‘Aile ve Sosyal Politikalar yok Bakanlığı’ var. Ben öyle ‘yok’ bakanlığı diyorum. Ne diyor bakanlık -çığlık atmayı öğrenin, çocuklarınıza da çığlık atmayı öğretin- diyor. Gene kadın tacizciler için -elleri kırılsın- diyor. Sayın bakan siz icra görevindesiniz, siz elleri kırılsın deyince elleri kırılmıyor” diyerek iktidarı göreve çağırdı. Nazlıaka, iktidara, “Ya görevinizi yapın ya da o koltukları hiç işgal etmeyin” dedi.
“GERÇEK ADALET İSTİYORUZ”
Devlet yönetiminde, yüksek yargıda kadın temsiliyetinin yok denecek kadar az olduğunu ifade eden Nazlıaka, “Belediye başkanlıklarına bakıyorsunuz 30 büyükşehir belediye başkanı var bunlar içerisinde sadece 3 tanesi kadın. 81 ilde il belediyeleri içerisinde ise sadece 1 kadın belediye başkanı var. Yine 81 ilde vali olarak 1 kadın valimiz var. Yargıya bakıyorsunuz yüzde 14’lerde 7 tane kadın var. Danıştay’da bir tek Danıştay Başkanı kadın” diyerek Türkiye’deki devlet yönetiminde kadın temsiliyetinin oranlarını aktardı.
Nazlıaka, şunları kaydetti; “Bu nedenledir ki kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerde suçlular serbest bırakılıyor. Mahkeme de 'efendi durdu' diye, takım elbise giydi diye o katillere iyi hal indirimi veriliyor. Şimdi mahkemeye çıkmış bir katilin orada katil gibi durması mümkün müdür? Tabi ki en efendi halini sergileyecektir. İşte erkek egemen bakış açısı adalete de yansıyor. Biz erkek adaleti değil gerçek adalet istiyoruz.”
ALTOK’TAN ERDOĞAN’A GÖNDERME
Yazar Zeynep Altıok ise Atatürk’ün kadın erkek hakları üzerine söylediği -bir toplumda eğer yüzyılımızın gerektirdikleri cinslerden sadece birine hak tanınıyorsa o toplum geri kalmaya mahkumdur- sözlerini hatırlatarak, Atatürk’ün devrimlerinden biri olan kadın erkek eşitliğinin kadınların ellerinden alınmaya çalışıldığını belirtti. Altıok, Atatürk’ün sözlerini kastederek “Ne yazık ki bu sözlerin sarf edilişinden neredeyse yüzyıl geçti. Muasır medeniyetler genetik mühendisliğinden bahsederken insan haklarında bu yeni düzenlemeler yaparken Cumhurbaşkanı demeyeceğim ‘o kişi’ bize ‘fıtrat eşitsizliği sağlamış oldu’. Dünya insan hakları kavramlarına yepyeni bir kavram sunmuş oldu. Bunun utancını yaşamak bize düştü. O bir başka gerici ilke daha imza atmış oldu. Kavram kazandırdı dedim ama; o bütün kavramların içini boşaltarak bütün kavramları eğip bükerek kendi arzu ettiği gibi bizlere baskı yapmayı ve bu ülkede sadece kendi kutularını doldurmayı hedeflemiş bir ‘zat’. Biz fıtrat eşitsizliğini kabul etmiyoruz. Atatürk’ün sunduğu bütün hak ve eşitliklerin sonuna kadar savunucusu olacağıma kızlı-erkekli mücadelenin bir parçası olacağıma hepimizin adına söz veriyorum” dedi.
CKD’nin Kurucu Başkanı Şenal Sarıhan da dünyada kadın haklarının mücadele tarihini anlattı. Sarıhan, kadının bir cinsel obje olmadığını, yaratan, var eden bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek eski Yunan döneminde kadının doğuran yapısı nedeniyle toprak gibi doğanın parçası olarak görüldüğünü anlattı. Sarıhan, “Eski Yunan’da olduğu gibi kadın doğanın bir parçasıdır. Kadında toprak gibi çoğaltıyor. Erkek yönetiyor. Erkek egemen toplamlardaki mantık böyle bir mantıktır. Yeniden Türkiye’ye şimdiye dönelim ve bakalım; Türkiye Cumhuriyeti’ne kazayla Cumhurbaşkanı olmuş bir parti başkanı var. Kadın hakları gününden bir gün önce bir fetva duyuyoruz Cumhurbaşkanından -kadın erkek eşit değildir. Doğasında yoktur- Yani yine kadını toprak olarak görüyor. Toprak iyi bir şeydir ama ezilmek için değil, üretmek için iyidir. -Onun fıtratında zaten ikincillik vardır- diyor. Bir parti başkanı (Recep Tayyip Erdoğan) kadınlara; -evinizdeki siz özürlü çocuğa bakın hasta annenize yakınınıza bakın. Size bunun için para vereceğim- diyor. Birçok arkadaşımızı alkışlıyor. –Daha önce yoktu böyle bir uygulama, şimdi bize para veriliyor- deniliyor. Şimdi inceleyelim bakalım emeğin karşılığını paraya dönmüş mü oluyor. Bir sosyal devlet ne yapar; bakımevi açar, yaşlı bakımevi açar. Kreşler açar ve kadınlarımıza derki devlet -çocuklarınıza ben bakarım- siz çıkın, çalışın, üretin, ekonomik özgürlüğünüzü kazanın, evdeki şiddete karşı sizin paranız olsun-. Hükümet son derce aldatıcı yöntemle devletin kasasıyla kadınlarımıza aldatıcı olanaklar sunuyor. Eve kapatarak, sosyal yaşamdan uzaklaştırılıyor” dedi.
Konuşmaların sonunda CKD’nin üyesi olan CHP’li Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Meclis Üyesi Songül Başkaya ile programa katılan kadın meclis üyelerine ve muhtarlara Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal tarafından el ürünü hediyeler verildi. MÜHÜBE DEMİRBAŞ
