Isparta'nın Yalvaç ilçesinde bulunan Pisidia Antiokheia Antik Kenti’ndeki St. Paul Kilisesi, Hristiyan dünyasının hac merkezi olarak kabul ettiği yerler arasında bulunuyor. Antik kilise 2024 yılında 40 bin Hristiyan ziyaretçi ağırladı.
MÖ 285 Yılında Kuruldu
Yalvaç ilçesinin 1 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Pisidia Antiokheia Antik Kenti, Orta Anadolu’dan Akdeniz ve Ege bölgelerinin geçiş noktasında, Göller Yöresi’nde bulunuyor. Seleukos Krallığı tarafından milattan önce 285 yılında kurulan kent Kral Antiokhos’un adını almış. Kent, Roma İmparatorluk Dönemi’nde de koloni başkenti olarak görüldü.
Kentin Adı Havari Mektupları Yer Alıyor
Havari Barnabas ile Aziz Pavlus’un kenti milattan sonra 46 yılında ziyaret etmeleri ve Hıristiyanlığın ilk vaazlarından birini vermelerinden dolayı kentin adı 'Havarilerin Mektupları' bölümünde yer alıyor. 1826 yılında kenti ziyaret eden Papaz Arundel, izlenimlerini 1831 yılında yayımladı. Bu tarihten itibaren Hıristiyan dünyasının kente ilgisi ve ziyaretleri başladı. Osmanlı İmparatorluğu'ndan alınan izinlerle Ramsay tarafından 1908 yılında kentte ilk kazı başlatıldı. Bilimsel kazılar ise Robinson başkanlığında Michigan Üniversitesi adına 1924-1927 yılları arasında gerçekleştirildi. Amerikalıların yaptığı kazılardan yaklaşık 56 yıl sonra, 1980'li yıllardan itibaren Yalvaç Müze Müdürlüğü başkanlığında kurtarma kazıları yapıldı. 2008 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Süleyman Demirel Üniversitesi adına Prof. Dr. Mehmet Özhanlı başkanlığında başlayan bilimsel kazılar günümüzde sürüyor. Bakanlığın ve üniversitenin desteğiyle antik kentte 12 ay boyunca kazı çalışmaları yürütülüyor.
Antik Kentin Çekim Merkezi St. Paul Kilisesi
Izgara (Hippodamik) planda kurulmuş olan kentte yapılan kazılarda; ana giriş kapısı, Doğu-Batı Caddesi (Decumanus Maximus), tiyatro, Kuzey-Güney Caddesi (Cardo Maximus), Forum, Augustus Tapınağı, Atriumlu ev, Nympheum, Su Kemerleri, Hamam, Palestra gibi imparatorluk dönemine ait yapılar ile Hıristiyanlık dönemine ait 4 kilise keşfedildi. Bunların arasında St. Paul Kilisesi, turizmde antik kentin çekim merkezi haline geldi.
'Geleceğe Miras' projesi kapsamında 75 kişilik ekiple soğuk kış günlerinde dahi kazı çalışmalarının devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, Doğu- Batı Caddesi’nin kenarındaki portiko ve dükkanların büyük bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını ve farklı dönemlere ait zengin arkeolojik, epigrafik buluntuların elde edildiğini açıkladı.
Dağın Zirvesi Tamamen Kutsal Alan
Antiokheia’nın kutsal alanı olan Men Tapınağı’nın çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Özhanlı, tapınağı çevreleyen 70 metre uzunluğunda, 6 metre yüksekliğindeki temenos duvarının cephesinin tapınak alınlıklı, hilal betimlemeli adak stelleri ile süslendiğini, buna benzer başka bir örneğin olmadığını, bu tür adak stellerinin yoğunlukla Antiokheia’da bulunduğunu ifade etti. 1600 metre yüksekliğindeki dağın zirvesinin tamamının kutsal alan olarak kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Özhanlı, "Alanda 750’ye yakın tapınakla ilintili yapılar görülmektedir. Tapınak, milattan sonra 4’üncü yüzyılda yıkılıp, malzemesi kutsal alana inşa edilen kilisede kullanılıyor" diye konuştu.
Men Tapınağı Kazılarında Sona Gelindi
Falcıların, büyücülerin ve ruhların tanrıçası Hekate’nin de kutsal alanda bir tapınağı olduğuna değinen Prof. Dr. Özhanlı şu açıklamaları yaptı:
"Yapılan çalışmalarla tapınak, tapınağın çevresi ve tanrıça Hekate’nin tapınağı da açığa çıkarıldı. Alanda 750 yapı tespit ettik. Buraya gelen Pagan hacıların 1 ay boyunca içinde kaldıkları çile odalarının kazıları duruyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras Projesi’ ile oradaki stadyumun kazısı ve restorasyonu tamamlanacak ve diğer yapılar da açığa çıkarılacak. Kazılar tamamlandığında Men Tapınağı ve kutsal alan ören yeri statüsü kazanarak, ziyaretçilere açılacak. Böylece hem ilçe için ve hem de ülkemiz için yeni bir kazanç kapısı açılmış olacak. 2008 yılından önce oldukça az kişinin ziyaret ettiği Antiokheia'nın ziyaretçi sayısı, kazı çalışmalarıyla yılda 30-40 bine yükseldi."