İnşaat Mühendisleri(İMO) Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan, Antalya’da alan bazlı kentsel dönüşüm uygulamalarının yapılması gerektiğini vurgulayarak, “1970’li yıllarda yapılmış yapılardan bahsediyoruz. Deniz Mahallesi, Güllük, 100. Yıl ve Şarampol’de alan bazlı kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Tabuttan daha kötü evlerin içinde yaşıyoruz. 3-5 sene içinde Antalya’da, kendi kendine göçecek yapılarımız var” dedi.


Türkiye’nin en fazla göç alan ve yapılaşan kentleri arasında yer alan Antalya’nın, yapı stoku, kentsel dönüşüm çalışmaları, deprem hazırlıkları ve yapılaması gereken planlamalar hakkında İMO Başkanı Soner Akdoğan, açıklamalarda bulundu.

Yangın yönetmeliğinin 2007 yılında çıktığını aktaran Akdoğan,  2007 yılından önceki yapıların büyük çoğunluğunda yangınla ilgili bir tedbir olmadığını işaret etti. Akdoğan, bunun da kentin yapı stokunun yarıdan fazlasını oluşturduğuna dikkat çekti.

"2000 Yılı öncesi Yapılar Ciddi Anlamda İncelenmeli"

2000 yılının yapı stoku için bir milat olarak kabul edildiğini vurgulayan Soner Akdoğan,“ Çünkü 2000 yılından sonra yapı denetim sistemi gündemimize girdi. Bir de teknolojik gelişmeler oldu. Yönetmelikler değişti öteki tarafından nervürlü demir kullanımı ve hazır beton teknolojisinin gelişmesiyle birlikte malzeme kalitesi de arttı. Bunlar olunca 2000 yılı da bizim için bir milat kabul ediliyor. 2000 yılından sonraki yapılar için bile sıkıntılar söz konusu. Ancak kaba bir hesap yaparsak bizim yapı stokumuzun yarısı 2000 yılından önce yapılmış yapılar. 2000 yılından önce yapılmış yapılarımızın, ciddi anlamda kontrol edilmesi, incelenmesini gerektiğini savunuyoruz. Yani yapıların periyodik olarak kontrol edilmesi lazım. Bugün Antalya'da birçok yapının bodrum katına inin, korozyondan, nemden giremiyorsunuz. Dükkan katlarına, bodrum katlarının taşıyıcı sistemlerine hasar verilmiş çok ciddi yapılarımız var. Bunlarla ilgili Muratpaşa Belediyesi bir uygulamayı yapıyor. Muratpaşa Belediyesi yapmış olduğu uygulamanın diğer belediyelere ve büyük şehirlere örnek olması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

Muratpaşa Belediyesi Kamu Zararına İtiraz Etmemiş! Mehmetçik Parkı'nda Zarar 321 Milyon TL Muratpaşa Belediyesi Kamu Zararına İtiraz Etmemiş! Mehmetçik Parkı'nda Zarar 321 Milyon TL

"Antalya'da Kentsel Dönüşüm Yok, Bina Yenileme Var"

Antalya’da yapılanın kentsel dönüşüm olmadığını, bir bina yenileme olduğuna vurgu yapan Akdoğan,  yöneticilerin aslında parsel bazlı yönetimin önüne geçebileceğini belirtti. 

Ama yönetenlerin hiçbir zaman vatandaşta karşı kaşıya gelmek istemediğine ifade eden Akdoğan, “Oy kaygısı güdüyor. Meslek odaları kendilerini anlatamıyor. Sebebi, bizim söylediğimiz bazı şeyler vatandaşın işine gelmiyor. Biz bilimsel olarak ve teknik olarak olması gerektiğini söylüyoruz. Biz şunu söylesek, kentsel dönüşümü alan bazında, otoparkları yerin altında, yeşil alanları olan, eğitim, sosyal alanlarını bırakarak yapın desek, işte vatandaş 8 kişiyle anlaşıp bunu dönüştürmek onun işine geliyor. Ama öbür türlü olsa belki 500 -600 kişi anlaşmak durumunda kalacak. Buda yorucu bir iş olacak. Büyükşehir Belediyesi Meclisinden her gün karar alınıyor. Bir tane de karar alsınlar, ‘şu kadar alan dışında kentsel dönüşüm uygulamaları yapmıyoruz’ diye. Karar alsınlar, bunun iptali için uğraş 2 sene uğraşırlar. En azından bu kentin 2 senesini kurtarırsınız. Bugün Bahçeli'de, Yıldız’da, Güllük'te sokaklarda araç koyacak yer bulamıyorsunuz. Projeler var, otoparkları var, araç girmiyor. Parsel sınırından dolayı o manevra kurtarmıyor. Bunların tamamı bina yenileme olarak yapılmış olan kentsel dönüşümlerin bize hediyeleridir” diye konuştu.

"Doğru Planlama Olmazsa, 15 Yıl İçinde Antalya Dönülmez Noktaya Gider"

Bu durumun olumsuz etkilerini 10-15 sene sonra göreceklerini işaret eden Akdoğan, mevcut yöneticilerin 2 dönem içinde 2030’a kadar çok büyük veballerinin olduğunu söyledi. 

Bu sürede kentin düzeltilmesi gerektiğine değinen Akdoğan, “Ulaşım, su, kentsel dönüşüm, yapılaşma bunların tamamı için üzerlerinde inanılmaz bir yük var. Eğer bunu olması gereken gibi planlamazlarsa 10-15 sonra artık bu kent dönülemez bir noktaya gider. Bugün İstanbul’da Beyoğlu’nu, Bebek tepelerini kentsel dönüşümle dönüştürebilir misiniz? Üst üste evler, itfaiye, ambulansın giremediği sokaklar var, aynı durum  kentimiz içinde oluyor. Yıktınız 8 daireli yere,16 daire koydunuz. 16 araç geldi ve otoparka inemiyor, sokakta kalacak.  Bina yenileme şeklinde dönüşen mahallere bir süre sonra itfaiye yada sağlık araçlarıyla girebilecek misiniz? Ulaşım yüküne nasıl bir çare bulunacak” dedi.

Yenileşmenin deprem konusunda doğru ama şehircilik konusunda sağlıklı olmadığına vurgu yapan Akdoğan, makul bir plan yapılsa sürecin daha sağlıklı olacağını belirtti. 

"Binalarımızın Yarısı Ya Güçlendirilmeli Ya Yenilenmeli"    

Bu uygulama ile alan bazlı dönüşümlerinde önünün tıkandığını aktaran Akdoğan, “ Bir ada düşünün 20 parsel ve 5 tanesi bina yenilenme olarak yenilenmiş, geri kalan 15’i eski, dönüştürürken o 5’i ne yapacaksınız. Bunların hepsi herkes tarafından biliniyor. Kentimizdeki binaların yarısının depreme karşı güçlendirilmesi yada yenilenmesi gerekiyor. Binaların tamamı yıkılsın, mahallenin tamamı dönüştürülsün. Bizim Çağlayan, Güzeloba gibi iyi mahallerimiz var.  O mahallelerin planları kötü değil. Burada kentsel dönüşüme ihtiyaç yok” dedi. 

İmo Antalya Denetimlerde Kolonları Kesik Bina Görüyoruz 2

"Konyaaltı'nda Kentsel Dönüşüme İhtiyaç Yok"

Konyaaltı’nın hiçbir yerinde kentsel dönüşüme ihtiyaç olmadığını vurgulayan Akdoğan, “ Konyaaltı’ndaki riskli binalar güçlendirilerek kurtarılabilir. Yapı envanter çalışması ortaya konulmuş olsa biz nerelerin kentsel dönüşümle dönüşeceğini, neredeki binaların güçlendirme yapılarak kullanılmaya devam edeceğini biliriz. Nerelerin depreme dayanıklı olduğunu ve ekstra bir çalışma yapmaya ihtiyaç olmadığını görmüş olacağız”diye konuştu.

"Kendiliğinden Yıkılacak Binalarımız Var"

Antalya’daki bir çok uygarlığın depremle yok olduğunu aktaran  Akdoğan, “Fethiye depremi tekrar yaşansa 90 kilometre uzaklıkta biz Antalya’yı hayal edemiyoruz. Maraş depreminde gördük. Bizde depremi bile beklemeden kendiliğinden yıkılacak bina var.  Korozyondan çatlamış kolonlar var, belediye herhangi bir yaptırım yapmıyor.  Böyle binalarımız var. Bizim  burada kentsel dönüşüm, güçlendirme ve alan bazlı dönüşümün yol haritamız olması gerekiyor. Kentsel dönüşüm yasası 2013 yılında çıktı. 12 senedir Antalya’nın kentsel dönüşümün nasıl yapılacağına dair bir planlaması yok. Bugün Santral, Gülveren, Güneş Mahallesi’nin kentsel dönüşüme ihtiyacı mı vardı. Burası gecekondu tarzı yapılardı.  Burada yapılması gereken doğru bir imar planıydı. Doğru bir imar planıyla dönüşecek yerleri, kentsel dönüşüm adı altında ilginç uygulamalar yaptınız. Bugün Antalya’da doğru bir yapılmış kentsel dönüşüm uygulaması yok. Şarampol’de, 100. Yıl, Güllük’te alan bazı bir uygulama var mı” dedi.

"Tabuttan Daha Kötü Evlerin İçinde Yaşıyoruz"

Ulaşım konusunda sıkıntı yaşanan, yapıların riskli olduğu yerlerde alan bazlı kentsel dönüşüm uygulamalarının yapılması gerektiğine vurgu yapan Akdoğan, “1970’li yıllarda yapılmış yapılardan bahsediyoruz. Deniz Mahallesi, Güllük, 100. Yıl, ve Şarampol’de alan bazlı kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Buralarda alan bazlı bir dönüşüm yapacak bir irade göremiyorum. Tabuttan daha kötü evlerin içinde yaşıyoruz. 3-5 sene içinde Antalya’da, aynı Konya’da kendi kendine göçen binalar olacak. İl Özel İdare gibi bazı binalar boşaltıldı. Kendi kendine göçecek yapılarımız var şuanda” ifadelerine yer verdi. 

Muhabir: İsa Akar