Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşanan gözaltı ve kayyum süreçlerine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. İmamoğlu özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na yönelik suçlamalarla adaletin siyasallaştığına dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gözaltı süreçlerinin hukuki değil siyasi olduğuna vurgu yaparak yargıya bağımsızlık çağrısı yaptı.
“Adalet Siyasallaştı, İstanbul’da Hukuksuzluk Hüküm Sürüyor”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yönelik eleştiriler yapan Ekrem İmamoğlu, “Özellikle hakimlik ve savcılık mesleklerine atama yapılırken liyakat değil de siyasal mülahazalar öne çıkıyor. Bu hakim ve savcılardan tarafsız olmasını beklediğimiz o insanlarda beklentilerimiz çok aşağı düşmeye başladı. Bu sorun ülkemizin en önemli beka sorunundan biri diyebiliriz. Ülkenin işleyişini çürütüyor bu sorun. Biz de İstanbul'da adil ve tarafsız olmayan br başsavcılıkla karşı karşıyayız. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve ekibi ile bu adaletsizliği yaşıyoruz. Gözaltı tedbiri ancak tarafların ifadelerinin normal şartlarda alınamadığı durumlarda uygulanan bir tedbirdir. Ama uygulama sanki normal bir durummuş gibi belediye başkanları şafak vakti operasyonla gözaltına alınıyor. Rıza kardeşimin şafak vakti evinden gözaltına alınması hukuktan değilse hangi kaynaktan geliyor? Şehvetle yaptığınız bu uygulamanın amacı nedir? Bunun amacını açıklayayım: Seçim mevzuatımıza göre, hakim ve savcılar 1 siyasi partiden aday olmak için istifa ederse seçimi kazanamadıkları halde görevlerine geri dönemiyorlar. Adalet Bakan Yardımcısı olarak görev yapan bu beyefendi şimdi Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapıyor. Cumhurbaşkanı Bakan yardımcılarının hükümetle gelip hükümetle gideceğini söylüyor. Yani bir anlamda siyasi müsteşar görevi yapacağını söylüyor. Adalet Bakan Yardımcısı olarak görevde kaldığı 28 ay boyunca siyasi müsteşarlık görevi yapmıştır. Ekrem İmamoğlu ile görüşemeyecek kadar kendisini siyasi erke teslim etmiştir. Cumhuriyetin savcısı olmak bu değildir. ”
İmamoğlu, İstanbul’da hukuksuzluk sürecinin Esenyurt Belediye Başkanına yönelik operasyonlarla başladığını belirtti. “65 yaşındaki bir profesör bir gecede terörist ilan edilip tutuklandı. Ancak 80 gündür iddianame yazılamadı. Bu, Cumhuriyet tarihinin en büyük yargı operasyonlarından biridir.”
“Neden Hep İstanbul?”
İmamoğlu, yargının odaklandığı noktalara dikkat çekerek, şu soruyu yöneltti:
“Beşiktaş Belediye Başkanı’na yönelik operasyonun gerekçesi, bir şirketin suç örgütü lideriyle bağlantılı olduğu iddiası. Bu firma AK Partili belediyelerden, THY’den, Yargıtay’dan ve diğer kurumlardan da ihale almış. Neden sadece CHP’li belediyelere odaklanıyorsunuz? Gözünüz İstanbul’dan başka bir yeri görmüyor mu?”
“Lüks Makam Aracı Hediye Edildi, Ama Kimse Sormuyor”
Ekrem İmamoğlu, AKP Isparta Belediye Başkanına milyonlarca lira değerindeki Audi A8 makam aracının hibe edildiğini iddia etti.
“Aynı kişi, AK Partili bir başkana lüks makam aracı hibe etmiş. Neden bu tür işlemler dikkat çekmiyor? Bu adaletsizliğin sebebi siyasi müsteşarlıktır.”
"Adalet, Siyasetin Aracı Haline Getirildi"
İmamoğlu, yargı sistemindeki sorunların sadece bir parti meselesi olmadığını ifade edereki, “Bu durum yalnızca bizim belediye başkanlarımızın sorunu değil. Bu adaletsizlikler sanatçıların, sporcuların, iş insanlarının ve tüm vatandaşların başına gelebilir. Eğer birlikte mücadele etmezsek, bu düzen hepimizin malına, hakkına el koyacak” dedi.
"Keyfi Kararlar Yargıya Güveni Sarsıyor"
Ekrem İmamoğlı, kendilerine yönelik davaların hukuka aykırı şekilde uzatıldığını belirterek, “Benim davamda bile hakim değiştirildi ve bana ceza verilmesi için baskı yapıldı. Davalar keyfi olarak erteleniyor, 826. güne girdik. Neden bekletildiğimizi, neden bu tarihe ertelendiğini merak ediyorum. Bu, adrese teslim bir yargı sistemidir” dedi.
“CHP Son Kaleyse, Bu Kale Düşmeyecek”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP’nin son kale olduğunu ifade ederek, “CHP olarak Cumhuriyet değerlerini savunmaya devam edeceğiz. Bölücüler bizimle uğraşıyorlarsa doğru yoldayız demektir. Hiç kimse unutmasın ki CHP son kaledir ve bu kale düşmeyecektir.” dedi.