Ankara'da Eylül, Ağrı’da da Leyla isimli çocukların acı haberlerinin ardı ardına gelmesiyle 'idam cezası' ve 'kimyasal hadım' tartışmaları tekrar kamuoyunun gündemine oturdu. Birçok siyasi, ‘İdam tekrar geri gelsin’ söylemleriyle dikkat çekmeye ve kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışırken, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, konuyla ilgili Akdeniz GERÇEK’in sorularını yanıtladı.
CEZALANDIRMA
YÖNTEMİ DEĞİL
İdam cezasının bir cezalandırma yöntemi olmadığını hatırlatan Balkan, “21’inci Yüzyıl’dayız. İdam cezası artık evrensel hukukta tartışma konusu olmaktan çıkmıştır. Çünkü idam bir cezalandırma yöntemi değildir. Telafisi olmayan bir cezalandırma yöntemiydi. Bunu uygulamak son derece zor. Çünkü hiç hata yapmamak durumundasınız.Bunun geçmişte ne yazık ki birçok örneği oldu. İnsanlar idam edildikten sonra yapılan araştırmalarda suçsuzlukları kanıtlandı. Biz hala hukukçular olarak, bir hukuk örgütü olarak idam tartışmalarının gündeme getirilmesini hangi gerekçeyle olursa olsun doğru bulmuyoruz. Evrensel hukukta bir anlamlı ve değeri olduğuna da inanmıyoruz” dedi.
SİYASETE ALET
EDİLMEMELİ
Balkan, son günlerde çocuk tacizleri bahane edilerek muhaliflerin susturulmak ve korkutulmak istendiğine yönelik görüşlerle ilgili görüşlerini şu şekilde açıkladı: “Bunlar hep siyasi yorumlar. Doğru olabilir, eksik olabilir, daha da fazlası olabilir. Bu konu siyasi değerlendirmeye gireceği için net ve bağlayıcı bir şey söylemek istemiyorum. Ama tekrarlıyorum; idam cezası bir cezalandırma yöntemi değildir. Bu anlamda bu tartışmaların hukuken bir anlamı ve değeri de yoktur. İdam cezası kaldırıldı ve bir daha da geri getirilemez diye düşünüyorum.Siyasete alet edilmesini de doğru bulmuyorum. Çünkü bu konu hassa ve çok ciddi bir konu.”
İDAMLA SUÇLAR
AZALMIYOR
İdam cezasının çözüm olmadığını da kaydeden Polat Balkan, açıklamaların şöyle sürdürdü: “Yargı dediğimiz mekanizma suç işlendikten sonra devreye girer. Bizim yapmamız gereken, suç işlenmeden önce çocuğa yönelik istismarları, çocuğa yönelik şiddeti önleyici, akla ve bilime dayalı, kalıcı politikalar üretmek. Bizim üzerine düşünmemiz ve tartışmamız, geliştirmemiz gereken konular bunlar. Bilimsel veriler ortada; idam cezalarının yürürlükte olduğu ülkelerde idam cezasıyla karşılanan suçlar azılmıyor ki! İdamın caydırıcı bir etkisi olduğu anlayışı artık çok gerilerde kaldı. Çağdaş ve evrensel dünyada idam cezasının caydırıcı etkisinin olmadığı, suçun işlenmesine etki etmediği, birçok bilimsel verilerle çoktan ortaya kondu. Zaten bu ve buna benzer gerekçelerle idam birçok ülkede kaldırıldı. Biz artık idam konusunda saatleri geri almamalıyız. Yüzümüzü çağdaş ve evrensel dünyaya dönmeliyiz. İdam cezalarının hangi siyasi düşünce ya da gerekçelerle olursa olsun yeniden gündeme taşınmasını asla doğru ve gerçekçi bulmuyorum.”Kubilay ELDEMİRCİ
