Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses, yakın dostu Hülya Avşar’ın YouTube programına konuk olarak samimi açıklamalarda bulundu. Tatlıses, özel hayatından çocuklarına, geçmişte yaşadığı olaylardan dostluklarına kadar birçok konuda dikkat çeken ifadeler kullandı.
Derya Tuna Hakkındaki İtiraflar
Programda, Hülya Avşar’ın “Derya (Tuna) da güzel kadındı” sözlerine karşılık olarak Tatlıses, “Evet, Derya güzel kadındı. Vurulduğumda herkes Derya Hanım’a ‘Başınız sağ olsun’ diyordu. Ben onun peşinden çok uzun koştum” dedi. Avşar’ın “Derya Tuna bir yürürdü, herkes ona bakardı. Boylu poslu bir kadındı” yorumuna ise Tatlıses, “Ne Derya’ymış be! 30 sene işimi bozdu” şeklinde esprili bir yanıt verdi.
Derya Tuna'nın Vurulma Olayı
Derya Tuna, 14 Ekim 2002'de sahne alacağı Günay Restoran'daki provadan çıkışında sol baldırından vurulmuştu. Saldırgan Hüseyin Bozan, “Derya Tuna'yı transparan kıyafet giydiği için vurdum” diyerek 4 yıl hapis cezası almıştı. Bozan, ifadesinde Tatlıses'in azmettirici olduğunu iddia etmişti .
Aile ve Çocuklar Üzerine Düşünceler
Tatlıses, “Yeniden hayata başlasam çocuk yapmam. 7 çocuğum var. Kaç torunum olduğunu bilmiyorum” diyerek aile hayatına dair çarpıcı bir itirafta bulundu. Ayrıca, “Oğlum İdo’nun ikizleri bir yaşına bastığında tapularıma göz dikti. Tabii, bunları İdo söylüyor. Çünkü bende tapu çok” şeklinde esprili bir ifade kullandı.
Soyadının Hikayesi
Tatlıses, soyadının hikayesini şu sözlerle anlattı: “Yılmaz Tatlıses bana soyadını verdi. Şanlıurfa’dan İstanbul’a yeni gelmiştim. Bana, ‘Uzun hava oku’ dedi ve sonrasında aradığının ben olduğumu söyledi. Ardından da soyadını verdi.”
2011 Yılındaki Silahlı Saldırı
2011 yılında program çıkışında uğradığı silahlı saldırıya değinen Tatlıses, “Geçtiğimiz yıl vefat eden Aydemir Akbaş, 45 senelik dostumdu. O gün çorba içmeye gidiyor ve bu akşam ‘İbo Show’a gitmeyeyim’ diyor. O gelmiş olsaydı eğer direksiyona ben geçecektim. Aydemir önde oturacak ve mermi bana değil Aydemir’e gelecekti” dedi.
Hayata Dair Düşünceleri
Felç kalmanın zor olduğunu belirten Tatlıses, “Hayatı bırakmam, yaşamayı seviyorum. Felç kalmak çok zor. Fakat tedavi görmüyorum. Bana ‘Mağara adamı’ dediler. Evet, mağaradan çıktım, villalarım oldu, buna şükretmek lazım; değil mi? Hayatımdan çok mutluyum. Bir tek nankörleri unutmam. Ben cebimden çıkarıp harçlık veriyorum fakat sırtımdan vuruluyorum. Okul okumadım ama hayatı okudum” ifadelerini kullandı.