Son dönemlerde Türkiye gündeminde sıkça konuşulan Anayasa değişikliği AKP-MHP bloğu tarafından sıkça dile getiriliyor. AKP-MHP bloğunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yeter sayısına ulaşmak için son olarak DEM ile Anayasa görüşmeleri gündem düşerken, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u Anayasa’nın 3’üncü maddesi ile ilgili, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür’ cümlesinin değiştirilmesini dile getirmiş ardından gelen kamuoyu baskısı sebebiyle geri adım atarak, ‘algı operasyonu açıklaması yapmıştı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Darbe Anayasası’ söylemini birçok kez tekrarlaması ardından son zamanlarda konuşulan Anayasa değişikliği tartışmaları hukukçular tarafından siyasi ömrünü tamamlamış, AKP’nin ömrünü uzatma amacı olarak değerlendirildi. Türkiye’de yaşanan birçok toplumsal sorun olduğunu ifade eden hukukçular Anayasa değişikliği istemeden önce bu sorunların çözülmesi gerektiğini dile getirdi.


“HUKUKÇULARIN FİKRİ ALINMIYOR”

Antalya Barosu Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, “Bu iktidar özellikle son yıllarda özgürlükler konusunda ülkeyi çok geriye götürdüğü için şu an yapılan Anayasa tartışmaları hiçbir şekilde güven vermiyor ve cazip gelmiyor. Siz bu kadar özgürlüğü kısıtladıktan sonra, yargıyı bağımlı hale getirip baskı altına aldıktan sonra insan hakları ihlalleri, çevre ihlalleri, kadına karşı şiddet, çocuk istismarı, hayvanlara karşı şiddet bunların hepsi tavan yapmışken ilk olarak bunları düzeltmek gerekiyor. Anayasa tartışmaları bu ortamda çok samimi gelmiyor o yüzden ve endişe yaratıyor. Ben Anayasa değişikliği çalışmalarını tedirginlikle izliyorum. Özgürlükleri arttıracak, darbe anayasası özgürlükler kapsamında değiştirecek söylemine hiç kimse karşı çıkmaz. Mevcut iktidarın bulunduğu pozisyon ve icraatları itibariyle bu konuda endişeliyiz. Bu konuda hukukçularında fikri alınmıyor” dedi.


“ÜLKE SORUNLARININ TEK SEBEBİ 2017 REFERANDUMUDUR”

Anayasa tartışmaları ile ilgili Akdeniz Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Antalya Barosu eski Başkanı Av. Polat Balkan, “Öncelikle yeni Anayasa tartışmalarını son derece anlamsız ve tehlikeli buluyorum. Yeni Anayasa adı altında gireceğimiz tartışmalardan önce 16 Nisan 2017 Referandumu’nda Yüksek Seçim Kurulu (YSK) eliyle hukuka aykırı olarak mühürsüz zarfların ve pusulaların geçerli sayılarak bize kabul ettirilen, dayatılan, rejimin dinamiklerini konuşmamız gerekiyor. Bu tarihten itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasal bir devlet olmaktan çıkmıştır. Bugün yaşadığımız bütün sorunların temel sorumlusu 2017 Referandumu yüzündendir. İnsan haklarına dayalı demokratik, sosyal, laik bir hukuk devleti tartışmalarına girmek için öncelikle bu gerçekte yüzleşmemiz gerekiyor. Bugünlerde yapılan zaman zaman Recep Tayyip Erdoğan'ın zaman zaman Devlet Bahçeli'nin zaman zaman Özgür Özel'in dile getirdiği Anayasa tartışmalarının varacağı sonuç bellidir. Anayasa tartışması can çekişmekte olan siyasal iktidarın ömrünü uzatmaya yönelik adımlar olarak değerlendiriliyor” dedi.

Antalya'da Çocuk Parkında Dehş*t! Pompalı Tüfekten Çıkan Saçmalar 2 Çocuğu Yaraladı Antalya'da Çocuk Parkında Dehş*t! Pompalı Tüfekten Çıkan Saçmalar 2 Çocuğu Yaraladı


“KURTULMUŞ DERHAL İSTİFA ETMELİ”

Balkan, “1982 Anayasası’na darbe Anayasası, darbecilerle yüzleşiyoruz demişlerdir. 12 Eylül cuntacılarının halka kabul ettirdiği Anayasa’nın birçok maddesi zaten değişti. AKP'li iktidar yıllarında da birçok Anayasa değişikliği yapıldı. Her değişiklikte geriye gittik. ‘Yetmez ama evet’ diye aklımızda kalan referandumda yargıyı cemaate bağladılar. Devletin bütün mekanizmalarını bütün kamuyu tek bir kişinin iradesine bağladılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş Anayasa ile ilgili söylemlerinin ardından gelen kamuoyu baskısı sebebiyle geri adım atmıştı. Kurtulmuş’un sözlerine Balkan, “Halkın iradesinin oluşan Kurtuluş Savaşı'nı yürüten ve başarıya ulaştıran Cumhuriyet ile taçlandıran bir parlamentonun başkanı kendisini var eden iradeyi hançerleyemez. Eğer Numan Kurtulmuş siyasi olarak böyle değerlendiriyorsa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'ndan derhal ve hemen istifa etmelidir” diyerek yanıt verdi.

Muhabir: Arda Kır