Hendek'teki makarna fabrikasında dün yaşanan patlamanın ardından yaralanan işçiler, olayın şiddetini ve yaşadıkları paniği detaylı bir şekilde anlattı. 

Patlama sonrası bölgeden kendi imkanlarıyla uzaklaşarak Hendek Devlet Hastanesi'ne getirilen yaralıların tedavisi sürüyor.

MİT ve Emniyet'ten Gizli Operasyon: Haham Tzvi Kogan’ın Kat*lleri Türkiye’de Yakalandı MİT ve Emniyet'ten Gizli Operasyon: Haham Tzvi Kogan’ın Kat*lleri Türkiye’de Yakalandı

Ahmet Dedecan'ın Korku Dolu Anları

Patlama anını anlatan 44 yaşındaki Ahmet Dedecan, olay sırasında makinelere bakmakta oldukları bilgisayarın bulunduğu alanda bulunduklarını ve patlamanın etkisiyle bulundukları yerin arka tarafının tamamen enkaza dönüştüğünü ifade etti. Dedecan, patlamanın etkisiyle ön tarafa, masanın altına doğru fırladığını belirterek, “Oradan yavaş yavaş içeri doğru girdim. Kendimi toparladım. Yukarı baktım adım atılacak gibi değildi. Duman ve ateş bayağı sarmıştı. Aşağı inmeye çalıştım. Patlamadan basınç nedeniyle dört bir tarafım açılmıştı. Oradan koşa koşa insanlar geçiyordu. Onlardan yardım istedim. Kimsenin yardım edebilecek durumu yoktu, herkes kendi canının derdindeydi,” dedi.

Dedecan, ardından merdivenin etrafında patlamış ve yanmış ürünleri geçerek dışarıya çıkmayı başardığını, sonrasında birilerinin gelip koluna girerek kendisini hastaneye götürdüğünü anlattı. Patlama anında büyük bir korku yaşadığını belirten Dedecan, "Ben arkama bomba attılar zannettim. Öyle büyük bir gürültüyle patladı ki, bir anda her şey yıkıldı. Arkamdaki metal plakalar komple yıkıldı. Sağımda solumda her şey yıkıldı. Korktum. Bir de tek başımayım ben orada. Ciğerlerime gaz gitmiştir diye hastanede tutuyorlar. Beni arkadaşlar dışarı çıkardı, bir arabayla hastaneye getirdiler. Çok kötü durumda olan insanlar vardı, onları gördüm," şeklinde konuştu.

Fatma Kanmaz'ın Korku Dolu Anıları

Paketleme bölümünde çalışan Fatma Kanmaz, patlama anında her şeyin bir anda yıkıldığını ifade etti. Kanmaz, namaz kıldığı sırada camın bacağına çarptığını ve etrafta her şeyin uçuştuğunu anlattı. "Yanımda kimse yoktu, anlatılır bir olay değil," diyen Kanmaz, dışarı çıktığında çatıların yollarda olduğunu, insanların yaralı ve perişan bir şekilde bağırdığını gördüğünü belirtti. “Namaz odası dış kapının yanındaydı zaten. Dışarı çıktığımda yaralı insanları, kanlar içindeki insanları gördüm. Bağrış sesleri duydum. Etraf yanıyordu. Korku ne kelime. Anlatılır gibi değil o derece... İşe aynı serviste gittiğimiz arkadaşımız öldü. Bacağımda çok ağrı var, ezik ve kırık var,” ifadelerini kullandı.

Fatma Kanmaz'ın eşi Engin Kanmaz da, olayı kızının haber vermesi üzerine hemen hastaneye geldiğini belirtti.

 

Kaynak: Anadolu Ajansı