Eyüpsultan'da yaşanan trafik kazasında yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu tarafından karıştığı kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti. Olayın ardından gelişen süreç ve ailenin adalet arayışı detaylarıyla ortaya çıktı.
1 Mart 2024 tarihinde Eyüpsultan'da meydana gelen kaza iddialara göre şu şekilde gerçekleşti: Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken, yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarptı. Kazada Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken, diğer kişiler de yaralandı. Kazanın ardından olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi kaçırarak Mısır'a kaçtı. Ancak polis ekiplerince yapılan inceleme sonucunda anne ve oğlunun Mısır'a kaçtığı tespit edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, anne Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, oğlu T.C. hakkında ise 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklama kararı çıkarıldı. Ayrıca, anne ile oğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılması talep edildi ve Adalet Bakanlığı'na gönderildi.
Gerekli cezayı almasıdır
Oğuz Murat Aci'nin ailesi avukatları aracılığıyla basın açıklaması yaparak adalet arayışlarını dile getirdi. Avukat Hacı Orhan, 'Ne yazık ki 18 yaşından küçük 10 tane gencin 2 tane lüks araç ile alışkanlık haline getirdikleri Sarıyer-Göktürk yolunda yapmış oldukları yarış sebebiyle ne yazık ki talihsiz bir olay meydana geldi. Bu trafik kazasından sonra olay yerine gelen annenin ne yazık ki yapmış olduğu ihmaller müvekkillerimizin acısına acı katmıştır. Müvekkillerimizin buradaki tek talebi bir an önce suçluların adalete teslim olmasıdır ve onların yargılanmasıdır, gerekli cezayı almasıdır' diye konuştu.
Avukat Orhan ayrıca, 'Babası, diğer çocukların babalarını arıyor zaten bunların hepsi akrabalar. Diğer baba kendi oğlunun telefonunu aradığında telefonu bir görevli açıyor, ‘ben güvenlik görevlisiyim, bu telefon buraya, bana bırakıldı’ deyip beyanda bulunuyor. Ne yazık ki orada bulunan ve olaya karışan kişiler tarafından ve o çarpan çocuğun annesi tarafından telefonlar götürüldü. Hakikaten şu an annenin yapmış olduğu eylem ne yazık ki acıları arttırmıştır ve ihmal yolu ile adam öldürmeye, kasten adam öldürmeye kadar gidecek olan bir süreci başlatmıştır. En son gördüğümüz kadarıyla havaalanına suçlu anne ve çocuğu bırakan kişilerin ne yazık ki babanın iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Babayla ilgili şikayeti de yapacağız’ dedi.
Adaletten kaçmış
Orhan, 'Bir trafik kazası normal bir yargılamadır. Suçlu kişi ne yazık ki bugün de devletimize güvenmediğini, adaletimize güvenmediğini beyan ederek ayrıca tarafları üzmüştür. Müvekkillerimizin tek bir talebi var. Hiçbir dedikoduya mahal vermeyecek şekilde müvekkillerimiz suçluların öncelikle adalete teslim edilmesini ve verilecek en yüksek şekilde ceza almalarını talep etmektedirler. Gözü yaşlı bir anne, gözü yaşlı bir baba, ne yazık ki 1 buçuk yaşında bir çocuk ve 27 yaşında dul bir annenin feryadıdır bunlar. Bizim açımızdan, bizimle diyalog kurmak istiyorlarsa öncelikle adalete teslim olmaları gerekir. Adaletten kaçmış, bu ülkeden kaçmış olan birisiyle şu an yapılacak hiçbir görüşme yoktur. Acımızı eğer paylaşıyor olsalardı bugün yanımızda, cenazemizde, taziyemizde bizimle birlikte olurlardı diye ifade ettiler. Ne yazık ki bugüne kadar ailesinden hiçbiri, ölen kişinin ailesine bir ziyarette bulunmamış. O yüzden şu an bir görüşme yok diyebiliriz' şeklinde konuştu.