Büyük bir faciaya neden lan deprem sendromu on ilimizi, illere bağlı ilçe ve köylerini vurmuş, 50 binin üzerinde vatandaşımızı yok etmiş, çok sayıda insan kaybına da neden olmuştur.
Depremin neden olduğu tahribat konusunda HATAY ilimizi pilot il olarak aldığımızda:
1) Hatay' su faciası (su yok)
2) Gıda sıkıntısının ciddi boyutlarda olduğu,
3) Hastane olarak büyük bir sıkıntı içinde bulunulduğu,
4) konut ve konteynır sıkıntısının hala gündem de olduğu,
5) Yeni yerleşim planı oluşturulmasıyla ilgili zeytin bahçelerinin söküldü,
6) Yıkılmış binaların usul dışı olarak atıkların alınması sırasında halkın zararlı toz duman, asbest tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu,
7) Tuvalet, banyo ihtiyacı bakımından halen dayanılmaz sıkıntıların olduğu,
8) Ekonomik sıkıntı, yarım kalmış hizmetlerin durumunun bilinmediği,
9) Çocukların okul durumları hakkında ciddi sorunlar bulunduğu gibi çok yönlü yaşam sorunlarının hala devam ettiği Hatay’da halk imdat çığlığı atmayı sürdürmekte olduğu, alınan haberlerden anlaşılmaktadır.
Yıkılan binaların artıklarının alınmasında bilinçsizce çalışmalar, ortamdaki insanların asbestli toz bulutları altındaki maruziyetleri, silikozis ve akciğer kanseri başta olmak üzere hepatit B ve hepatit C tehlikesinin yanı sıra sarılık, yalancı sarılık, + barsak enfeksiyonu, muhtemeldir ki eltor tipi kolera, malarya vb. bulaşıcı, sari hastalıkların epidemilerini takiben andemi ve pandemi vakaları gündeme gelebilir.
Diğer taraftan, özellikle doğu ve güney doğu sınırlarımız üzerinde bir karantina oluşturulmaması sonucu Afgan. Suriye, Irak, Afrika ve diğer üçüncü dünya ülkelerinden yurdumuza kaçak olarak girmeye devam eden göçmen kaçaklar dikkate alındığında ülkemizin ciddi tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu,60 yıllık bir koruyucu hekim ve çevre uzmanı olarak açıkça ifade etmeliyim. Aynı şekilde bir başka açıdan duruma bakıldığında ülkemizin açıkça bir S.O.S veriyor olduğunu da ifade ederken, bu alanda ulusça, çok acil olarak ve gerekli olan tedbirlerin alınmaması dolayısıyla hayati önem mevcuttur.
Esasen konu yalnızca HATAY ilimizle sınırlı kabul edilmemesi gerektiğini, on il başta olmak üzere, doğu ve güney doğudaki tüm illerimizde gerekli önlemlerin alınması zorunluluğu mevcuttur. Bu konuda yardım ve danışmanlık talep edilmesi halinde devletimizden hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak hizmete amade olduğumuzu ifade etmeliyiz.