Avrupa Birliği’nin
hibe desteğiyle yürütülen Kırkambar Pojesi’nin Elmalı’daki ofisinde
gerçekleştirilen eğitim ve atölye çalışmasına katılan yabancı akademisyen ve
uzmanlar ile yerel temsilciler, Elmalı’daki geleneksel kırsal miras örneği arı
serenleri ve tahıl ambarlarının tespiti ve yeniden fonksiyon kazandırılması
için yapılabilecekleri ve olası sorunları tartıştı.
Arı serenleri
üzerine çalışan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim
üyesi Dr. Nisa Erkovan, bu kırsal mimari örneklerin temel işlevinin bal
üretimini güvenceye almak olduğunu söyledi. Dr. Erkovan, yüksek yaylalardaki
kule tipi arı serenlerinin doğal yöntemle üretilen balı yaban hayvanlarından ve
hırsızlardan korumak amacıyla inşa edildiğini, Antalya ve Konya’ya özgü bu
kırsal mimari miras örneklerinin halen kullanıldığını anlattı.
Elmalı’daki
yöresel mimari ve kültürel peyzaj üzerine doktora çalışması yapan Akdeniz
Üniversitesi Mimarlık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hacer Mutlu Danacı da araştırma
bulgularını Kırkambar Projesi eğitim ve atölye katılımcıları ile paylaştı.
Tahıl ambarları, değirmenler, ağdalıklar, bağ evleri ve arı serenlerinden
oluşan Elmalı’daki yöresel mimari örnekler için resmi bir koruma statüsü
bulunmadığı hatırlatan Dr. Danacı, ilçedeki kırsal peyzaj ve yöresel mimarinin
bütüncül olarak korunması gerektiğine dikkati çekti.
AVRUPA’DA ÖRNEKLERİ VAR
Kırkambar
Projesi’nin yabancı ortağı olan Avusturyalı Synergie zum Kulturerbe des
Anatolishen Mittelmeerraums (Diskeles) derneğinin başkanı Dr. Banu Marksteiner,
Avusturyalıların Antalya’daki geleneksel halk mimarisine ilgisinin 19’uncu
yüzyılda başladığını hatırlattı. Teke Yaylası’ndaki araştırma gezilerinde tahıl
ambarlarının fotoğraflarının çekilerek kayıt altına alındığını anlatan Dr.
Marksteiner, “20’nci yüzyıla gelindiğinde Avusturyalı ekipler, tahıl ambarları
ve serenlerin form ve inşa teknikleri ile Likya kaya mezarları ve dikme
mezarları arasında bazı paralellikler tespit ettiler” dedi. Avusturyalı
araştırmacıların Teke Yaylası’na ilgisinin günümüzde de devam ettiğini kaydeden
Dr. Marksteiner, kerpiç evleri, tahıl ambarları ve su değirmeni bulunan Gilevgi
Köyü’nün açık hava müzesi gibi olduğunu söyledi.
Mekansal planlama
mühendisi ve Diskeles üyesi Claude Schaefers, toplantıda yaptığı sunumda halk
mimarisi örneği geleneksel tahıl ambarlarının Avrupa’da geniş bir yayılım
alanına sahip olduğunu aktardı. Claude Schaefers, Avusturya dışında Almanya,
Fransa, İspanya, İsviçre, İtalya gibi ülkelerin kırsalında görülen tahıl
ambarlarının çoğunun halen kullanılmaya devam ettiğini belirterek, Elmalı için
örnek olabilecek yeniden işlevlendirme örneklerini tanıttı. Özel bir koruma
statüsü bulunmayan Avrupa’daki tahıl ambarlarının çoğunun mülk sahiplerince
veya girişimciler tarafından satın alınarak eko-turizm alanlarında pansiyon
olarak kullanıldığına dikkati çeken Schaefers, tahıl
ambarlarının bir kısmının da halk mimarlığı veya halk kültürü müzelerinde
sergilendiğini kaydetti.
‘KENTE GÖÇ TERSİNE ÇEVRİLEBİLİR’
Likya düğümünün
önemine dikkati çekmek için Limyra’da 1970li yıllarda başlatılan deneysel
arkeoloji çalışmalarına katılan Diskeles üyesi mimar Klaus Schulz, Almanya’nın
Koburg bölgesindeki Sesslach kasabasının kültürel mirasın yeniden
fonksiyonlandırılarak kullanılması çalışmalarından örnekler sundu. Alman
devletinin, kente göç nedeniyle nüfusu 400’e düşen Sesslach kasabasındaki
mimari mirasın tamamının onarımına destek verdiğini hatırlatan Klaus Schulz,
sosyal ve ekonomik etkinliklerle desteklenen koruma faaliyetleri sayesinde
kasabanın nüfusunun on katın üzerinde arttığını anlattı. Klaus Schulz,
Almanya’da kültürel mirası yaşatmak için yıllık 3 milyar Euro bütçe
kullanıldığını ve devletin harcadığı her bir Euro’nun altı katının vergi ve
benzeri yollarla hazineye geri döndüğünü söyledi. Tarihi yapıları restore
edilerek eko turizm faaliyeti başlatılan Sesslach kasabasına geri dönen
gençlerin sosyal ihtiyaçlarını karşılamak ve küçük esnafı desteklemek için özel
programlar uygulandığını dile getiren Schulz, Elmalı için de benzer proje ve programlar
geliştirilmesi halinde kırsal kalkınmanın başarıya ulaşacağını, kente göçün
tersine çevrilebileceğini söyledi.
Türkiye ve
Avusturya’dan akademisyenler, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Büyükşehir
Belediyesi ve Elmalı Belediyesi’nin kültürel koruma uzmanları ile mahalle
muhtarlarının katılımıyla gerçekleşen eğitim ve atölye etkinliğinde paylaşılan
bilgiler ve yapılan öneriler Kırkambar Projesi çalışmalarında kullanılmak üzere
kaydedildi.
Proje yürütücüsü
ve ANKA Başkanı Dr. Selda Baybo, eğitim ve atölye çalışmasında paylaşılan bilgi
ve deneyimlerin ardından gerçekleştirilecek tahıl ambarlarını ve arı
serenlerini belgeleme çalışmalarının Kasım ayı sonuna kadar devam edeceğini,
daha sonra Türkiye’de ve yurt dışında tanıtım çalışmaları yapacaklarını ifade
etti.
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi