ANSİAD
Başkanı Sadi Kan, kentlerin imar planlarının yönetmelikler üstünde ve yasa
düzeyindeki bir belge olduğunu belirterek, “Bir şehrin neresine ne yapılacaksa,
imar planıyla belirlenir. Ama ne yazık ki toplum olarak imar planı bittikten
sonra haberimiz oluyor. Olsa da yapılan itirazlar kabul görmüyor. Ayrıca
projelere imar planı aşamasında müdahale edemediniz mi ondan sonra yapılacak
fazla bir şeyiniz olmuyor ve kabullenmek zorunda kalıyorsunuz” dedi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin(ANSİAD)
13 Ocak tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulu sonrası belirlenen Sadi Kan
başkanlığındaki yeni yönetim, Antalya’daki gazetecilerle kahvaltılı basın
toplantısında bir araya geldi. Akra Hotel’de düzenlenen toplantıya ANSİAD
Başkanı Sadi Kan, Başkan Yardımcısı Dr. Tülin Özkan, yönetim kurulu üyeleri Ali
Bal, Akın Akay Akıncı, Necdet Alkandemir ve Sarper Dermut katıldı.
İMAR
PLANI YASA DÜZEYİNDEDİR
Başkan Sadi Kan yaptığı konuşmada,
ANSİAD’da 153 üye bulunduğunu hatırlatarak, bu üyelerle birlikte derneğin
değerlerini ve kültürünü bir sonraki dönemlere taşıyacak çalışmalara içerisinde
olduklarını söyledi. Kan, ülke ve Antalya gündemine ilişkin açıklamalarda da
bulundu.
Kan, toplantıda gazetecilerin sorularını da
yanıtladı. Bir gazetecinin ‘Antalya’nın yapısını değiştirecek, belki de
geleceğini ipotek altına alacak Lara ve Konyaaltı’na yapılan projelerle ilgili
ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna ise Kan şu yanıtı verdi: “Antalya’nın tek imar
planı vardır. İmar planı yönetmelikler üstünde ve yasa düzeyindeki bir
belgedir. Bir şehrin neresine ne yapılacaksa, imar planıyla belirlenir. İman
planında belirlenirken ki oluşan görüşlere katkı koyar, eğer onu
yönlendirirsek, ‘buraya niye bu yapılıyor’ diyemeyiz. Ama ne yazık ki toplum
olarak imar planı bittikten sonra haberimiz oluyor. Olsa da yapılan itirazlar
kabul görmüyor. Ama alınan bu kararlarla yapılan yapıları gördüğümüz zaman ‘bu
ne’ deyip şaşırıp kalıyoruz. Ama bizim odalarımız teknik olarak bu işin
içerisindeler. Onlara itirazlar ve benzeri şeyler konusunda destek verirsek
ülkemize ve Antalya’ya zarar verici kararlar oluşturulmamış olur.”
BİLGİ
SAHİBİ OLANLAR DİNLENMİYOR
Sadi Kan, Antalya yöresini tanıyan, bu
yöreyi bilen, bilgi birikimi ve deneyimi ile söyleyecek şeyleri olan kişilerin
dinlenmemiş olmasının üzüntüsü içerisinde olduğunu ifade ederek, “Ben 1982
yılında Antalya’ya geldim, Güney Antalya gibi çok önemli bir projenin başına
geçtim. Dünya Bankası ile bu çalışmayı 1990 yılına kadar yürüttüm. Birçok bilgi
birikimi ve tecrübelerim oluştu. Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyesi
Meclisinde ve Kent Konseyinde görüşlerimi dile getirdim. İktidarda olan bir
partiyle bu işin içinde olmadığım için önemsenmediğini gördüm. Ama
belediyelerin meclis kararlarında, oradaki arşivlerde Antalya ile ilgili önemli
konuşmalarım hep yer aldı. O gün söylediklerimizi bugün de yine benzer şekilde
söylüyoruz” dedi.
PLAN
AŞAMASINDA MÜDAHALE EDİLMELİ
Geçen ayki Kent Konseyinde Konyaaltı’na
yapılacak projenin yine gündeme geldiğini ve ‘vay bu proje nasıl yapılıyor’
dendiğini hatırlatan Kan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben çıkıp, ‘bunu niye şimdi
burada konuşuyoruz. Bu planlar daha önce verildi. Kimse imar planına aykırı
ruhsat veremez. ‘Bu belediye başkanı nasıl ruhsat verdi’ dersek, yanlış
yaparız. Çünkü imar planı izin veriyorsa kötü de olsa yanlış da olsa o ruhsatı
vermek zorunda. Eğer vermeyecekse bekletilir ve plan değiştirilir ama bunlar
yapılmıyor. Bugün Antalyalı eğer memnun değilse -ki memnun olmadığı birçok
şeyleri görüyoruz- plan aşamasında konuyla ilgili bilgisi ve deneyimi olanları
katkı koyması gerekiyor. Yani imar planı aşamasında müdahale edemediniz mi ondan
sonra yapılacak fazla bir şeyiniz olmuyor ve kabullenmek zorunda kalıyorsunuz.”
Kan, eski Genel Kurmay Başkanı İlker
Bağbuğ’un ANSİAD’ın daveti üzerine konuşmacı olarak Antalya’ya geleceğini ve
görüşlerini üyelerle paylaşacağını da sözlerine ekledi. Kubilay ELDEMİRCİ
.