Hatay’da İŞKUR üzerinden Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında konteyner kentlerde geri hizmetlerde çalışan işçilerin bir kısmının sözleşmesi 19 Mayıs’ta bitti. 2 bin 500’ün üzerinde depremzedenin iş akdi bu eşkilde sona erdi. 30 Haziran’da bir grubun daha iş sözleşmesinin sona ermesiyle bu sayının 4 bine ulaşması bekleniyor. Aylarca enkaz kaldırma, yardım ulaştırma, yemek dağıtımı, temizlik ve hijyene kadar her işi yapan işçiler, şimdi nasıl geçineceklerini düşünüyor, yetkililerden çözüm bekliyor. Konteyner kentte çalışarak geçimini sağlayan bir işçi arkadaşıyla beraber çalıştığı sırada elektrik akımına kapıldı. İşçilerden biri akım sonucu elinden yara alırken diğer işçinin kolunda yanıklar meydana geldi. Binlerce işçinin yaşadığı mağuriyeti yakından takip ederek sosyal medya hesabından paylaşan Kazım Kızıl, elektrik akımına kapılarak yaralanan işçiyle bir araya geldi. Kazım Kızıl'a yaşadığı süreci anlatan depremzede işçi “Benim elim, arkadaşımın da kolu yandı. Ben Valiliği aradığımda bana söyledikleri ‘Zaten birkaç gün sonra süreniz uzatılacak. Şikayette bulunmayın. Bunu iş kazası olarak da geçirmeyin. Normal bir şekilde bireysel olarak çalıştığınızı söyleyin’ dendiğini iddia etti.
“İŞ KAZASI DEMEMİZİ İSTEMEDİLER”
Çalıştığı sırada elektrik akımına kapılan ve elinden yaralanan işçi “10 şubattan bu yana Defne Kaymakalığı’nda çalışmaya başladım. İlk çalışmaya başlamamızdan sonra 6.4 şiddetinde deprem meydana geldi. Herkes işi bırakıp kaçtı, biz Defne Kaymakalığı’nda 15 kişi olarak kaldık. 15 kişi olarak elimizden gelen her şeyi yaptık. 3’üncü ve 4’üncü katlara kadar çıkarak masalar, sandalyeler indirdik. Bir şeyleri için iyileştirebilmek çalıştık. Köy köy dolaşarak çadır da dağıttık, çadır kentte görev de aldık. Çadır kentte bütün insanlara el uzattık. Su dağıttık. Her gün yemek dağıttık. Gece yarılarına da kadar çalıştık. Bugüne kadar kendimizden ödün verdik. Yapmadığımız iş kalmadı. Beni ve arkadaşımı elektrik çarptı. Benim elim arkadaşımın da kolu yandı. Ben valiliği aradığımda bana söyledikleri ‘ Zaten birkaç gün sonra süren uzatılacak. Şikayette bulunmayın. Bunu iş kazası olarak da geçirmeyin. Normal bir şekilde bireysel olarak çalıştığınızı söyleyin’ oldu. Yardım istiyoruz” diye isyan etti.
“GİDECEK HİÇBİR YERİMİZ YOK”
Konteyner üstüne çalışmak için çıkan ve daha sonrasında akıma kapılan işçi “Branda vidalarken elektrik çarpması sonucu bu hale geldim. Bir gün sonra işten çıkarıldığıma dair mesaj aldım. Ben şu an nerede iş bulabilirim? İş yok. Üniversitede dış ticaret okuyordum dondurmak zorunda kaldım. Gidecek hiçbir yerimiz yok. Bu kadar insan ailesini nasıl geçindirecek? Şehrimiz yok olmuş durumda. Bize 6+9+9 şeklinde söylendi. Bu sürecin 24 ay süreceği belirtildi. Biz de bu bilgiye göre kendimizi hazırlamıştık. Ama bir anda mağdur edildik ve bu da bizim zorumuza gidiyor. En azından bize son uzatmanın başında ‘Bakın arkadaşlar bu sizin son uzatmanız. Ona göre kendinizi hazırlayın’ diye bilgi verilseydi biz de ona göre iş güç kurardık. Şu anda mağdur edildik. 2 bin 500 kişinin ailesini düşünün 10 bin kişi yapar bu. Cumhurbaşkanımızdan, çalışma bakanımızdan sürekli bir iş istiyoruz, istihdam istiyoruz. Şu an hiçbir şeyimiz yok. Bir dürüm bile 150 TL olmuş durumda. Asgari ücret gibi kuru maaş alıyorduk biz. Neye yetecek bu para? İş kurmaya bile yetmezdi. Sıfırdan yeniden hayata başladık. Geride birçok yakınımızı defnettik. Biz acılarımızla yaşıyoruz. Acılarımız bizi ayakta tutuyor. Biz sadece iş istiyoruz. biz canımızı tehlikeye atmaya da razıyız. Yeter ki iş olsun” dedi.