Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Akdeniz Gerçek Gazetesi Gündem En büyük travmayı çocuklar yaşadı!

En büyük travmayı çocuklar yaşadı!

Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “2016-2017 eğitim öğretim yılında en büyük travmayı öğretmenleri, anne-babaları haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen çocuklar yaşamıştır” dedi..

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
En büyük travmayı çocuklar yaşadı!


Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “2016-2017 eğitim öğretim yılında en büyük travmayı öğretmenleri, anne-babaları haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen çocuklar yaşamıştır” dedi..

 Kadir  Öztürk, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılını basın toplantımsı düzenleyerek değerlendirdi. Öztürk,’’ 2016-2017 eğitim öğretim yılında en büyük travmayı öğretmenleri, anne-babaları haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen çocuklar yaşamıştır. Yüz binlerce çocuk; çaresizlik, utanç, suçluluk, ürkeklik-korkaklık, endişe, öfke, kırılganlık, güvensizlik, değersizlik, anlamsızlık gibi olumsuz duygularla baş etmeye çalışarak eğitim hayatlarını sürdürmeye çalışmıştır. Özellikle ebeveynleri kamudan ihraç edilen ve örgün eğitim içinde yer alan çocuklar için, okul idareleri ve rehberlik servisleri herhangi bir çalışma yapmayarak yaşanan psikolojik tahribatın daha da büyümesine neden olmuşlardır’’ şeklinde konuştu.

EĞİTİM ALANINA SİVİL DARBE YAPILDI

Eğitim Sen Antalya Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Öztürk,’’  2016-2017 eğitim öğretim yılı, eğitime yönelik son yılların en ağır saldırı ve tehditlerinin yaşandığı, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında iktidar ve MEB eliyle başlatılan hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, soruşturma ve sürgünlerin yaşandığı ağır ve zorlu bir  dönem olarak yaşanmıştır. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılına damgasını vuran, şüphesiz ülke yönetiminin ve eğitim politikalarının 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ve sonrasında çıkarılan KHK’lar ile düzenlenmeye başlanması olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, ülke çapında olduğu gibi, eğitim ve yükseköğretim alanına yönelik adeta bir ‘sivil darbe’ yaşanmış, eğitim politikalarından sendikal faaliyetlerimize, özlük ve mesleki sorunlarımızdan iş güvencemize kadar geniş bir alanda ciddi tahribatlar yaşanmıştır’’ dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ TEHLİKE VE TEHDİTLERLE KARŞI KARŞIYA

OHAL sürecinde yaşanan kitlesel ihraçlar ve açığa almalar nedeniyle 1,5 milyonu aşkın öğrenci öğretmensiz bırakıldığını belirten Öztürk,’’ Eğitim sistemi tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük tehlike ve tehditlerle karşı karşıyadır. 2016-2017 eğitim öğretim yılında en büyük travmayı öğretmenleri, anne-babaları haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen çocuklar yaşamıştır. Yüz binlerce çocuk; çaresizlik, utanç, suçluluk, ürkeklik-korkaklık, endişe, öfke, kırılganlık, güvensizlik, değersizlik, anlamsızlık  gibi olumsuz duygularla baş etmeye çalışarak eğitim hayatlarını sürdürmeye çalışmıştır. Özellikle ebeveynleri kamudan ihraç edilen ve örgün eğitim içinde yer alan çocuklar için, okul idareleri ve rehberlik servisleri herhangi bir çalışma yapmayarak yaşanan psikolojik tahribatın daha da büyümesine neden olmuşlardır’’ dedi.

MEB SİYASİ NÜFUSU OLAN CEMAATLERE ÖZEL GÖREV VERİYOR

Öztürk,’’ Eğitim müfredatına  yönelik bilim dışı müdahalelerin artması, felsefe-bilim-sanat derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerine yönelik dini etkinliklerin (dini içerikli yarışmalar, cami gezileri, oruç eğitimi vb gibi), din eğitiminin Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle açılan sübyan mektepleri üzerinden okul öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi ve benzeri gibi uygulamalar eğitimin dinselleştirilmesi açısından en çok öne çıkan uygulamalar olarak dikkat çekmiştir. MEB, iktidarın ideolojik yönelimleri doğrultusunda çalışmalar yapan Diyanet İşleri başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıflar ile çeşitli protokollere imza atarak eğitimi dinselleştirme sürecinde siyasi nüfuzu olan cemaatlere özel görevler vermektedir’’ diye konuştu.

AKP VE MEB KARANLIK TABLONUN SORUMLUSU

AKP iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yaşanan çöküş ve nitelik bozulmasıyla belirginleşen mevcut karanlık tablonun öncelikli sorumlusudur diyen Öztürk,’’ MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir’’ dedi. DENİZ TOPKAYA

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Turizmdeki düşüş ASAT’ı da etkiledi

Turizmdeki düşüş ASAT’ı da etkiledi