İMO Antalya Şubesi düzenlediği seminerde kentin 2030 yılında ulaşım ve ekonomisi konuşuldu. Dr. Sadık Badak’ın yaptığı sunumda kamuoyunda sıkça tartışılan Antalya-Alanya otoyol projesi ile ilgili değerlendirmesi dikkat çekti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın projesinde 84 kilometresi otoyol, 38 kilometresi ise bağlantı yolu olarak planlanan proje ye ayrılan bütçeye dikkat çekti. Türkiye’de son 20 yılda yapılan otoyol projelerinde ortalama maliyetin kilometre başına 8 milyon Dolar olduğu ancak bakanlığın Antalya-Alanya Otoyol Projesi’nde kilometre maliyetinin 26 milyon Euro toplam tutarın ise 3.2 milyar Euro olarak belirlendiğine dikkat çekti.
GEÇİŞ GARANTİLİ OTOYOL KAMUYA ZARAR
Kamuoyunda tartışmalı gündem yaratan Antalya-Alanya Otoyol Projesi’nin diğer projelere göre daha maliyetli olduğunun altını çizen Sadık Badak, Antalya-Alanya Otoyol Projesi maliyetinin daha azına birçok proje yapılabileceğini belirtti. Badak Gazipaşa-Kepez 10-12 duraklı 170 kilometre Hızlı Demiryolu Projesi’nin 600 milyon Dolar’a mal olacağını belirtti. Otoyol Projesi yerine hızlı tren projesinin yapılabileceğini aktaran Badak, projeye ayrılan bütçenin daha uygun şekilde değerlendirilebileceğini ifade etti. Otoyol projesinin dezavantajlarına değinen Badak, günde 100 bin araç geçiş garantisi sebebiyle yurttaşa ve kamu bütçelerine büyük bir yük getirilebileceğini, bir sonraki proje olan 78 kilometrelik Serik-Döşemealtı yolu için 2.5 milyar Euro ilave yatırıma ihtiyacın altını çizerek, “Otobanlar endüstri bölgeleri arasında kesintisiz büyük tonajlı taşımacılık için yapılan, geniş arazi kullanan ve çok yüksek maliyetli altyapılardır. Otoyol yapılırsa, Serik’ten Denizli yönüne ve Konaklı’dan Mersin yönüne uzatıldığında Çukurova-Ege arasında Endüstriyel Ağır taşımacılık sulak ve verimli Antalya ovasından geçerek ilimizin turfanda tarım ve nitelikli eko turizm bölgelerine zarar verecektir” dedi.
ANTALYA İLERLEYEN YILLARDA YETERLİ YATIRIM ALABİLECEK Mİ?
Otoyol projesi yerine 70 bin hektar kapalı sistem tarımsal sulamanın 1.5 milyar Dolar’a yapılabileceğini ifade eden Badak, “İlimizde 347.000 Hektar tarım alanı ve 157.000 üretici aile bulunmaktadır. Kapalı devre sulama sistemleri tarımsal üretimde kalite ve verimliliği yükseltmektedir. Tüm tarım alanlarında kapalı sistem sulama ile modern teknoloji kullanılarak üretim artırılacak, tarıma dayalı endüstri ve ihracat yükselecektir” dedi. Badak sunumunun sonunda, “Toplum refahının artırılması ile gelirin dengeli dağılmasını tasarlamak ve düzenlemek kamu yönetiminin temel hedefleri arasındadır. Yasal değişikle İl Özel İdarelerinin yerel kalkınmayı, sektörel yatırım ve destekleri düzenleyen yetkileri Büyükşehir Belediyelerine geçmiştir. Sürdürülebilir turizm açısından “Destinasyon Yönetimi” nin ve bu nedenle yerel yönetimlerin önemi artmıştır. Çalışmada sağlanan veriler, yatırım verimliliği, bölge gelirlerinin yükseltilmesi ve sektörler arasında var olan gelir farklarının azaltılması açılarından incelendiğinde; turizm sektöründe olduğu gibi tarım sektörü problemlerinin de kamu yönetimi tarafından tamamen kucaklanmasını gerekli kılmaktadır” diyerek Antalya’nın otoyol projesi sebebiyle bir sonraki yıllarda alması gereken yatırımları alamamasından çekindiğini ifade etti.
ANTALYA’DA YAPILAN ÇALIŞMALAR
Antalya’nın ulaşım sorunları ile ilgili konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan ise, “İlk ulaşım sorunu ile ilgili çalışma 1989 yılında dönemin belediye başkanı Hasan Subaşı tarafından Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mete Sümer’e yaptırılmıştır. Daha sonra 1995 yılında Prof. Dr. Cüneyt Elker ve ekibine yaptırılan ulaşım planlama çalışması sonucu üç ciltlik bir rapor hazırlanmıştır. 1998 yılında Bechtel İnternational İnc. Firması’nca yapılan Antalya hafif raylı sistem projesi de uygulanamamıştır. Ayrıca, Boğaziçi Üniversitesi Yapı Teknolojisi Uygulama Araştırma Merkezinden Prof. Dr. Semih Tezcan ve ekibine Antalya Ulaşım Güncellemesi adında bir çalışma da yaptırılmıştır. 2000 yılında dönemin belediye başkanı Bekir Kumbul tarafından LRT Planlama Danışmanlık Rıfat Türkkan’a Antalya ve yakın çevresi ulaşım etüdü ve ulaşım nazım planı çalışması başlatılmış ancak tamamlanamamıştır. Daha sonra dönemin belediye başkanı Menderes Türel tarafından MNL Ltd. Şti.’ne ulaşım master planı çalışması verilmiş; 17 Şubat 2005’te başlayan çalışma 17 Haziran 2005’te tamamlanarak Büyükşehir Meclisi’nden onay almıştır. Ancak diğer çalışmalar gibi bu çalışmadan da bir sonuç alınamamıştır” dedi.
“BİLİMİN IŞIĞINDA ÇABA SARFEDİLMELİ”
Başkan Akdoğan, “2009 yılında belediye başkanı Mustafa Akaydın tarafından Ulaşım-Art Ltd. Şti. Erhan Öncü’ye Antalya Ulaşım planlaması verilmiş, çalışma 2012 yılında tamamlanmıştır. Yine 2016 yılına dönemin büyükşehir belediye başkanı Menderes Türel tarafından Boğaziçi Proje A.Ş’ye ulaşım master planı yaptırılmış ve 2023 yılında bu planın raylı sistemi bölümü revize edilmiştir. 1989 yılında başlayan ve hala sürmekte olan çalışmalardan 35 yıl içinde Antalya’nın ulaşım sorununu kökten çözebilecek bir sonuç alınamamıştır. Ulaşım sorunu her geçen gün derinleşmekte yap boz şeklinde yapılan planlar bu soruna bir çözüm üretememiştir. Ulaşım sistemlerinin planlanması ve inşası, inşaat mühendisliği mesleğinin uzmanlık alanı olan ana bilim dallarından birisidir. İnşaat Mühendisleri Odası kendi uzmanlık alanlarındaki mesleki bilgi ve tecrübe birikimiyle, kent sorunlarının tespit ve doğru çözümlerinde kent yöneticilerine her zaman destek vermiş; yanlış uygulama ve çözümlerde de aklın ve bilimin ışığında toplum yararına doğrulardan yana çaba sarf etmiştir” dedi.