Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, son dönemde gazetecilere yönelik soruşturma ve gözaltı kararlarını eleştirerek, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne ciddi bir saldırı olduğunu vurguladı. Bilgin, gazetecilik mesleğinin kriminalize edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti ve tüm medya kuruluşları ile demokratik güçleri dayanışmaya çağırdı.
Bilgin, gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in gözaltına alınmasının basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırı olduğunu ifade etti. Bilgin, “Bir habere kaynak olan bir bilirkişiyle görüşmek, karşı tarafa cevap hakkı tanımak gazetecilik etiğinin temel ilkelerindendir ve suç sayılamaz” dedi.
Baskılara Karşı Susmayacağız!
Gazetecilere yönelik bu müdahaleleri “açık bir baskı girişimi” olarak niteleyen Bilgin, “Soru sormak, cevap hakkı tanımak gazeteciliğin temel ilkelerindendir. İfade özgürlüğüne yönelik bu baskılara karşı durmak her gazetecinin görevidir. Susmayacağız, sinmeyeceğiz ve dayanışmayı büyüteceğiz” diye konuştu.
Siber Güvenlik Kanunu Eleştirisi
Nazmi Bilgin, AKP’nin Meclis’e sunduğu Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin, basın ve ifade özgürlüğünü tehdit eden maddeler içerdiğini belirtti. Yasa teklifinin, siber güvenlik adı altında gazetecilik faaliyetlerini baskı altına almayı hedeflediğini ifade eden Bilgin, bu düzenlemenin yurttaşların özel hayatına ve gazetecilik mesleğine doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi.
Hükümet Gerçek Niyetini Açıklamalı
Bilgin, sansür yasalarının ve Siber Güvenlik Kanunu’nun demokratik bir hukuk devletine aykırı olduğunu belirterek, hükümeti bu düzenlemeleri geri çekmeye çağırdı:
“Medya ve ifade özgürlüğü, demokratik bir hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Kamuoyunun haber alma hakkını savunmak herkesin görevidir.”
Tüm Medya ve Sivil Toplum Örgütlerine Dayanışma Çağrısı
Gazeteciler Cemiyeti olarak, tüm basın meslek örgütlerini ve demokratik güçleri dayanışmaya çağırdıklarını vurgulayan Bilgin, basın özgürlüğünün korunmasının yalnızca gazetecilerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu hatırlattı.