Bu kaçıncı gidişimiz sahi? Ama bu sefer sizlerle paylaşmak istedim. Tekne özel değil. 29 kişilik kapasite dolana kadar yolcu alıyorlar, kooperatifin koyduğu tarife ve kurallar var. Sahil güvenlik yolcu sayısını sıkı denetliyor. Çocukları yok sayamıyorsunuz, tekne kapasitesine kaptan da dahil.

Sosyal medyaya laf atıp onsuz da olamayan, hatta bizim yaptığımız geyikleri ciddi sanan kitle var ya, onlar çok şey öğreniyor çok. Ben o tanımı sevmiyorum ama Salda ve Suluada için “Türkiye’nin Maldivleri” deniyor.

Adrasan- Suluada arası tekne turunun fiyatına balıklı öğle yemeği, meyve ve çay kahve ikramı dahil. Bunun dışında da tüketim şansınız var. Örneğin balık rakısız olmaz diyorsanız eyvallah. Ekstradan alabilirsiniz.

Tekneler Suluada’ya sırayla gidiyorlar ki herkes her yeri görebilsin. Bazen rüzgar veya suyun akıntısı nedeniyle istenilen yerde duramayabiliyorlar.

Benden size bi tüyo. Bırakın Maldivler geyiğini, eğer rüzgar uygunsa o mavi mağaraya yanaşın da atlayın suya. Mümkünse gözlükle dalın ki o malum sigarayla adı anılan mavi var ya. İşte o mavinin ortasında bulun kendinizi. Hatta küçük balıklarla oynaşın.

Suluada’da 3 ayrı noktada duran tekneler finali anakaradaki Amerikan Koyu’nda yapıyor. O koydaki türkuaz biraz daha yeşile çalıyor.

Eee. Yeter gari. Hadi bakalım tekneye. Devamı mı? Zargana atabilirsin belki. Adrasan’a yanaştığınızda deniz, gümüş grisi donunu giymiş olacak.

Mümkünse gözlükle dalın ki o malum sigarayla adı anılan mavi var ya. İşte o mavinin ortasında bulun kendinizi. Hatta küçük balıklarla oynaşın.

Son bir uyarı. Kıyıya çıktığınızda üstünüze çöken tatlı yorgunluk, fotoğraflardakini çok ama çok katlayacak.