Ayhan Abay ile yol planı yapıldı oracıkta, sabah ben Simith Kavşağı’na gidecektim. Oradan birlikte devam edecektik geze geze. Ama olmadı. Ayhan abi biraz rahatsız bugünlerde, “Gelemiyorum” dedi. Eeee… Masalcı yola çıkmıştı, geri dönecek değildi ya. Bindi Kemer minibüsüne, vurdu kendini Kemer yoluna.
Minibüsten merkezde inerken burnuna kadar girmiş bulduğu simitçi tezgahına yanaştı. Oysa arka planda bir kafenin tabelasını görünce filtre kahve kokusu sarmıştı iliklerini. 1 Simit aldı, 6 Tl ödedi. “Turistik fiyat” bu. Elinde simitle girdi kafeye. Bu arada kafenin Kemer saat kulesinde olduğunu demeyi unutmayalım.
Saat Kulesi evet. 2006 yılında dönemin Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker tarafından Kemer Cumhuriyet Meydanı'na inşa edilen kule. Selda Ergin tarafından tasarlanan 35 metre yüksekliğindeki bu yapını hiçbir ek işlev üstlenmeden sadece “saat kulesi” olarak 15 yıl kadar öylece durmuş iyi mi?
Eline kağıt bardak ile sahile yürümeyi düşünen masalcı, kuleye bir teras düzenlemesi yapıldığını görünce çark edip yukarı çıktı. Karlı dağları bütünleştirmeye çalıştı hala yaz değil ama sonbahar havası yaşayan Kemer’e..
Kahve bitti, “akşam burada nasıl bir günbatımı fotoğrafı var acaba?” sorusunu not edip vurdu kendini yola. Aaa o da ne. Kavşaktaki nar heykelinin yerine bir Atatürk heykeli dikilmiş. “Sahi nedir bu Kemer’in heykelle imtihanı” dedi ama Atatürk’ün her yâre yakıştığını da bir kez daha kabul etti. Gece kulüplerinin arasından ancak tarif ile görebildiği yoldan sahile indi. Halâ görevde olan cankurtarana “bu mevsimde mi?” dedi. “Abi evet, çok sayıda denize giren var” yanıtını alıp sevindi. Tok, denize girilmesi değil, cankutaran ile cana değer verilmesine.
Saffet Yenigün ile buluşup “demleme kahve” içti, yanındaki limonlu çizkekte Özüm’e gitti damak tadı. Tam son yudumları alırken aradı Songül Başkaya, önce belediye binası, ardından CHP Kemer Şlçe Örgütünde partililerle buluşma. Ekip finali Belediyenin sahile açtığı Deniz Cafe’de tamamladı ama masalcı biraz daha kaldı. Yakı tarihin en ucuz ve en güzel kaşarlı tostunu yedi (Acı neden yok ki) çay için aynı şeyi diyemese de.
Tekrar Kuledeki kafeye yürüdü. Yol üstünde bomboş sokaklarda bastı deklanşöre. Kule de akşam mı? Maalesef öyle bir fotoğraf yoktu. Bindi oracıktan otobüse, dön dü evine.
