Muğla’nın Fethiye ilçesinde bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Gastronomi Kültür ve Dostluk Festivali, Türkiye ve Yunanistan’dan şefleri bir araya getirdi. Fethiye Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası, gastronomi uzmanı Maria Ekmekçioğlu ve Fethiye Likya Kadın Girişimi Üretim İşletme ve Kalkınma Kooperatifi işbirliğinde gerçekleştirilen festivalde, Yunan şefler yemek sunumları yaparak Türk misafirperverliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
"Fethiye’de Harika Karşılandık"
Yunan şeflerden Dimitris Kozas, Fethiye’nin güzelliği ve temizliğinden etkilendiğini söyledi. Rodos’ta asırlık bir restorana sahip olduğunu belirten Kozas, restoranında çok sayıda Türk müşterisinin bulunduğunu ifade ederek, “Bizde soğuk meze, Fethiye’de ise sıcak meze daha yaygın. Burada çok iyi karşılandık, çok mutluyuz. Restoranımda Türk misafirleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Birçok Türk arkadaşım ve dostum var. Yemeklerimiz de neredeyse aynı” dedi.
"Türk Misafirperverliğine Hayran Kaldık"
Festivalin bir diğer katılımcısı Yunan şef Stavros Koustenis ise Fethiye ve burada sunulan yemeklerden çok etkilendiğini belirtti. Türk misafirperverliğinden övgüyle bahseden Koustenis, “Yemeklerimiz hemen hemen aynı ama bazı tatlar burada çok hoşuma gitti. Yunanlar ve Türkler olarak aynı masada buluştuk, çok güzel yemekler yedik. Bizi çok güzel karşıladılar. Bizim için hazırladıkları masa harikaydı, daha önce hiçbir yerde bu kadar güzelini görmedim” diye konuştu.
İki Ülke Şeflerinden Mutfak Kültürü Paylaşımı
Festival boyunca Türk ve Yunan şefler, iki ülke mutfak kültürünü harmanlayan yemekler hazırladı ve ziyaretçilere sunumlar yaptı. Festivalin amacı, sadece lezzetli yemeklerin tadına varmak değil, aynı zamanda iki ülke arasında gastronomi yoluyla dostluk ve kültürel etkileşimi artırmaktı.
Türk ve Yunan Mutfaklarının Ortak Lezzetleri
Türk ve Yunan mutfakları arasındaki benzerliklere vurgu yapan şefler, aynı coğrafyayı paylaşan iki kültürün mutfaklarında da benzer tatların bulunduğunu belirtti. Her iki mutfakta da zeytinyağlılar, mezeler ve taze deniz ürünleri ön planda yer alıyor. Festival boyunca sunulan yemekler, bu ortak kültürel mirasın en güzel örneklerinden bazılarını oluşturdu.
Festivalde bir araya gelen Türk ve Yunan şefler, misafirperverliğin ve paylaşmanın önemine vurgu yaparak, gastronominin sınır tanımayan bir bağ kurma aracı olduğunu bir kez daha gösterdi. Her iki ülkenin mutfak kültürlerini tanıma fırsatı bulan katılımcılar, lezzet dolu anlar yaşadı.