Erkan Baş, “Can şu an itibarıyla Hatay halkının seçilmiş milletvekilidir. 600 milletvekilinin bir tanesidir. ‘Ben şimdi esir tutuluyorum. Milletvekilliği görevlerimi yerine getiremiyorum’ diye asla düşünmeyecek. O hücresinden bile Hatay’ın sorunlarını gündeme getirmek için neler yapabileceğini şu anda çalışıyor. Soru önergelerine, araştırma önergelerine çalışıyor. Dikkat edin, kendisinin özgürlüğüyle ilgili gazetelerin, televizyonların yaptığı bütün röportajlarda aslında Hatay halkının sorunlarını mutlaka gündeme getirme derdini de görürsünüz” dedi.

“BİZ HİÇ TEREDDÜT ETMEMİŞTİK. HATAY’DA ORTAYA BÖYLE BİR İRADE ÇIKACAĞINA BAŞINDAN BERİ İNANIYORDUK”

“Bu iktidar, seçim dönemi boyunca esas olarak suçlarının üzerini örtmeye çalıştı. Bütün seçim faaliyeti işledikleri suçları, temize çekmek faaliyeti olarak işledi. Biz bir taraftan deprem bölgelerinde yaşadığımız acıları yatıştırmaya, onları dindirmeye çalışıyorduk. Bir taraftan yaşamı yeniden yaratmaya çalışıyorduk ama bir taraftan da ülkede bir seçim gerçekleşiyor. Tüm bu yaşadığımız acıların temel sebebi olan iktidara karşı da mücadele etmemiz gerekiyordu. Can, toplumsal mücadelelerin elinden geldiğince, gücü yettiğince hak mücadelelerinin içinde olmaya çalışan bir yoldaşımız, arkadaşımız. Biz hiç tereddüt etmemiştik. Hatay’da ortaya böyle bir irade çıkacağına başından beri inanıyorduk.

“BURADA AYAKTA KALAN, TESLİM OLMAYAN BİR HALK İRADESİ VAR”

Olmaz, yapılamaz denilen bir şeyi gerçekleştirdik. Cezaevindeki bir arkadaşımızı aday gösterdik ve o arkadaşımız hiç gitmediği bir seçim bölgesinde seçilerek bu süreçten bizi çıkarttı. Dolayısıyla önümüzdeki döneme bakarken biz, kuşkusuz yenilgilerimizden ders çıkartacağız. ‘Neden yapamadık?’ sorusuna yanıt bulmaya çalışacağız. Ama unutmamamız gereken bir şey var. Burada ayakta kalan, teslim olmayan bir halk iradesi var. Bunun güçlenebileceğini, bu ülkenin geleceğini belirleyebilecek bir irade olarak şekillenebileceğini bu seçime biraz daha derin baktığımızda görebiliyoruz.

“‘BEN ŞİMDİ ESİR TUTULUYORUM. MİLLETVEKİLLİĞİ GÖREVLERİMİ YERİNE GETİREMİYORUM’ DİYE ASLA DÜŞÜNMEYECEK”

Can, tam bir aydır hiçbir hukuki temeli olmayan bir biçimde esir tutuluyor. Can Atalay, şu anda devletin imkanlarını, olanaklarını elinde bulundurdukları için esir tutulan bir arkadaşımız. Ama buna rağmen çalışmalarına başlamış durumda. ‘Bizi şuraya kitlemeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyelim’ diye de Can’ın kendisi söyledi. Bütün tartışmayı, ‘Can çıksın, Can’ı çıkartacağız. Onlar çıkartmayacaklar, biz çıkartacağız’ buraya kitlemeye çalışıyorlar. Biz tabii ki bu hukuksuzluğa, akıl dışı uygulamaya karşı her yerde mücadele edeceğiz. Can hücresinde bu mücadeleyi de büyütecek. Aynı zamanda görevlerimizi yerine getirmek zorundayız. Can şu an itibarıyla Hatay halkının seçilmiş milletvekilidir. 600 milletvekilinin bir tanesidir. ‘Ben şimdi esir tutuluyorum. Milletvekilliği görevlerimi yerine getiremiyorum’ diye asla düşünmeyecek. O hücresinden bile Hatay’ın sorunlarını gündeme getirmek için neler yapabileceğini şu anda çalışıyor. Soru önergelerine, araştırma önergelerine çalışıyor. Dikkat edin, kendisinin özgürlüğüyle ilgili gazetelerin, televizyonların yaptığı bütün röportajlarda aslında Hatay halkının sorunlarını mutlaka gündeme getirme derdini de görürsünüz. 

“BİZ HİÇBİR KOŞULDA HATAY HALKINI VEKİLSİZ BIRAKMAYIZ”

Can dışında 3 milletvekiliyiz. Kendi aramızda konuştuk. Mutlaka her hafta birimiz Antakya’da, Samandağ’da, Defne’de, İskenderun’da, Arsuz’da olacağız. Can çıkana kadar herhangi bir boşluk ortaya çıkmasın diye arkadaşlarımız o görevi üstlenecekler. Biz hiçbir koşulda Hatay halkını vekilsiz bırakmayız.”

ANKA