Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Tartışmaların odağında olan ve toplumun birçok kesiminden büyük tepki gören sokak hayvanlarına ilişkin yasa tasarısıyla ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan hayvanseverlere seslenerek, 'Sahipsiz köpek sayısını 'yakala-kısırlaştır-sal' metoduyla çözmek istedik. Ama bu bir çözüm olmadı. Hayvanseverler sahiplenirse uyutmaya gerek kalmaz.' dedi.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye'de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor'
'Milletimizin can güvenliğini çok yakından ilgilendiren ve artık tahammül edilemez noktaya varan sahipsiz köpek sorununa da işte bu zaviyeden bakıyoruz. Bakınız, Türkiye'de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon. Ancak bu konuda sağlıklı bir sayım yapılamadığı için rakamın en az iki kat olduğu varsayılıyor. Bu sayı asimetrik bir şekilde her yıl katlanarak artıyor. Bununla birlikte kuduz tehdidi de aynı oranda büyüyor. 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 260 bin iken, 2023 yılında bu sayı 438 bine yükseldi. Yine son 5 yılda hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma vakası gerçekleşti. Bunun ötesinde çok daha vahim ve acı tablolarla karşılaştık. Ankara Keçiören'de Tunahan çocuğumuz köpekler tarafından parçalandı. Antalya Serik'te Mahra kızımız, köpek saldırısından kaçarken kamyonun altında kaldı ve hayatını kaybetti. Bitlis Adilcevaz'da 10 yaşındaki Mustafa evladımız, kuduza bağlı olarak acılar içinde can verdi. Muş'ta 79 yaşındaki medine teyzemiz, yine köpekler tarafından yaralandı. Daha çok sayıda böyle yürek yaralayıcı örnek var. Hemen her gün, başıboş köpeklerin sebep olduğu ya bir saldırı, ya bir yaralanma ya da bir trafik kazası haberi alıyoruz. Ayrıca sahipsiz köpeklerin diğer evcil hayvanlara, koyun ve keçi sürülerine saldırdıkları ve onları telef ettiklerine dair vakalar var. Yine koruma altındaki hayvanlara, geyiklere, alacalara saldırdıklarını da görüyoruz.
'Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başıboş köpek sorunumuz var'
Değerli kardeşlerim, bir defa şunu çok açık ve net kabul etmemiz lazım; gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başıboş köpek sorunumuz var. O kadar ki, maalesef bazı ülkeler Türkiye'ye gelecek vatandaşlarını kuduz ve sahipsiz köpekler için uyarmaya başladı. Kuduz riski açısından Türkiye, şu an Afrika ve Asya ülkeleriyle aynı risk kategorisinde yer alıyor. Bunun yanında hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık riski de giderek yükseliyor.
'Hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın'
Şimdi bir konuda dikkatlerinizi çekmek istiyorum; bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Biz, doğum yapacak bir köpek için ordusunun yolunu değiştiren, köpeğe zarar gelmesin diye başına nöbetçi diken bir peygamberin ümmetiyiz. Canlıya; insan, hayvan, bitki olsun, her zaman merhametle yaklaştık. Vakıf medeniyetimize baktığınız zaman hayvanları korumak için vakıfların kurulduğunu görürsünüz. Batılıların bitmeyen savaşlarda birbirlerini boğazladıkları bir dönemde bizim medeniyetimiz, 'Düşkün leylekler evi' kurarak, göç eden leylekleri, bunun yanında tüm hayvanları tedavi ediyordu. Defalarca ifade ettim. Bizim siyaset ilkemiz bellidir; yaradılanı severiz, Yaradan'dan ötürü. Hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın.
'Yakala-kısırlaştır-sal' yöntemiyle çözemedik'
2004 yılında Hayvanları Koruma Kanunu'nu biz çıkardık. 2021 yılında bu yasada değişiklik yaptık, hayvanları 'mal' statüsünden çıkarıp 'can' statüsüne aldık. Sahipsiz köpek sayısını 'yakala-kısırlaştır-sal' metoduyla çözmek istedik. Ama bu bir çözüm olmadı. Veriler, bu metodun, dünyanın diğer ülkelerinde de sahipsiz hayvan nüfusunu azaltmadığını gösteriyor. Bu sorunu bizim köklü şekilde bir çözüme kavuşturmamız şarttır. Bu meseleyi çözmüş ülke örneklerini inceliyoruz, tüm taraflarla istişare halindeyiz. Tarım Bakanlığımız tüm boyutlarıyla bu sorunu uzun bir süredir zaten en ince detayına kadar çalışmaktaydı.
'Bu çığlığa kayıtsız kalmamız düşünülemez'
Gerçek şudur; toplumun çok büyük bir kesimi, bu meselenin bir an önce çözülmesini, sokaklarımızın başta çocuklarımız olmak üzere herkes için güvenli hale gelmesini istemektedir. Bu talebe, bu çağrıya, hatta bu çığlığa kayıtsız kalmamız düşünülemez.
'Hayvanseverler sahiplenirse bir sonraki adıma ihtiyaç kalmaz'
Burada şu hususun altını özellikle çiziyorum; mevzuatta yapacağımız değişiklikle, biz sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini amaçlıyoruz. Bu değişiklikteki yegane hedefimiz budur. Hazırlıkları devam eden kanun teklifiyle, köpek bakım evleri olmayan yerlere hemen bakım evleri kurulacak. Sahipsiz hayvanlar, bu bakım evlerinde tutulacak. Ayrıca, sahiplenilmeleri için kampanyalar yapılacak. Sahiplenilen hayvanlar kısırlaştırılacak, aşılanacak, çip takılacak, sahibine teslim edilecek ve bundan sonra da çok sıkı takip edilecek. Biz istiyoruz ki, barınaklara alınan tüm hayvanlarımız sahiplenilsin. Özellikle hayvanseverlerimizin bu süreçte barınaktaki köpekleri sahiplenerek daha fazla sorumluluk alacaklarına inanıyoruz. Eğer bunu başarabilirsek, bir sonraki adıma da ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz.1