Geçmişte Dışişleri Bakanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ndeki görevlerinde Orta Doğu’da ki gelişmeleri yakından izleyen Emekli Diplomat Gürsel Demirok, “Son yıllarda uluslararası gündemden düsen Filistin- İsrail sorunu, Hamas’in 7 Ekim'de İsrail’e düzenlediği saldırı ile uluslararası gündeme tekrar oturdu. Gelişmeleri değerlendirebilmek için Filistin halkının ruh halini göz önünde tutmak gerekir.  Öncelikle İsraillin 2. Dünya Savaşı'nın ardından nasıl kurulduğunu, Filistinlilerin topraklarından nasıl sürüldüğünü, mülteci durumuna düştüğünü hatırlamak gerek. Gazze Şeridi’nin yıllardır işgal ve abluka altında olduğunu, Gazze de 2 milyonu aşkın insanın son derece kötü şartlarda yaşadığını, hatırlamak gerekir. Sorun sosyo-ekonomik siyasi yönleriyle son derece güç bir sorun. Devam eden çatışma ortamında yıllardır on binlerce Filistinli hayatını kaybetti. Sayıları 5 milyonu aşan insan mülteci durumuna düşürüldü” ifadesini kullandı.

TEPKİLER BÜYÜYOR

“7 Ekim saldırısı yeni bir barış sürecinin başlangıç noktası olabilir mi? “sorusuna Emekli Diplomat Gürsel Demirok su yanıtı verdi: “Filistin sorunu, uluslararası toplumun yeniden gündeminde. İsrail'deki yönetimin saldırıyı fırsata çevirme gayretinde olduğu, Hamas'ı yok etmek, Gazze'deki Filistinlileri  sürmek niyetinde olduğu görülüyor. Başarabilir mi, frenlenebilir mi göreceğiz. Son günlerde Israil’i frenleme gayretleri dikkat çekiyor. Uluslararası tepkiler gösteriler yaygınlaşıyor “dedi.

944d919f-2245-462b-8b05-c534011ba817

ADİL BARIŞ VURGUSU

Bir süre sonra çatışmaların hafiflemesi, ateş kesin gerçekleşmesi ve diplomasinin devreye girmesinin de beklenebileceğine işaret eden Gürsel Demirok “Yıllar yılı çözülemeyen bu karmaşık sorunun çözüm yolları tekrar araştırılabilir. Bir iki istisna dışında, uluslararası toplum tarihte çile çekmiş, çalışkan, çölde mucizeler yaratmış, pek çok alanda başarılara imza atmış özgüveni yüksek, demokrat ve bu bölgede var olma çabası veren İsrail halkının devlete sahip olma hakkını tanıyor. Ancak uluslararası toplum aynı şekilde çile çekmiş, mücadele vermiş Filistinlilerin de bir devlete sahip olmaları gerektiğini savunuyor ve bölgede kalıcı, adil bir barışın gerçekleşmesini diliyor” dedi.

2805e5f6-1c29-4d0d-9b44-c33bffc8406e

HALKLAR ACI İÇİNDE

Gürsek Demirok, “Türkiye, bölgede çıkan insani sorunların çözümü ve sükûnetin sağlanması için yoğun çaba harcıyor. Gerilimin sona erdirilmesi amacıyla arabuluculuk dahil her türlü desteği sağlamaya hazır. Çatışmanın bölgeye yayılma ihtimaline karşı teyakkuzda. Üzücü gelişmelerin, iki devletli çözüm vizyonunun önemini bir kez daha gösterdiği kanısında. Tarafların, güç kullanmaktan vazgeçerek, bu vizyon doğrultusunda, daha fazla gecikmeksizin kalıcı çözüm için çalışmaları gerektiği görüşünde. Filistin halkı sonu nereye varacağı belirsiz bir savaşın içinde. Perişan durumda. Güvenebilecekleri bir güç yok, tutunabilecekleri bir dal yok. Uluslararası gündemden düşmüşler. Uluslararası toplumun ilgisi başka sorunlara kaymış. Arap ülkelerinden bazıları kendi dertleriyle meşgul, bazıları da İsrail ile ilişkilerini normalleştirme çabasında, pek çok ülke gibi. Bu ortamda yıllardır abluka altında yaşayan Gazze'de,  Hamaslı  grupların İsrail’e karşı çeşitli mücadele yolları arayışı içine girdikleri ve 7 Ekim'deki çılgın  saldırının bu arayışın sonucu gerçekleştiği anlaşılıyor. Bir yanda gerici, şiddet yanlısı Hamas, diğer yanda radikal sağcı, dikta sevdalısı Netanyahu. Hamas Filistin halkını temsil etmiyor, Netanyahu da İsrail. Filistin halkı da, İsrail halkı da acı içinde, kaybettikleri için ağlıyor.

188bc328-8861-45b5-87ed-35ae01ccff3e

GAZZE HALKINI SÜRMEYİ KAFAYA KOYDULAR

Demirok, “İsrail’e göre Hamas bir terör örgütü ve gerçekleştirdiği saldırı kınanması gereken bir terör eylemi. ABD, İngiltere ve AB ülkeleri de aynı görüşte. Bu nedenle , Haması yok etmeyi, Gazze halkını sürmeyi kafasına koymuş Başbakan Netanyahu'nun verdiği sert tepkiye başta yeşil ışık yaktılar. Gazze’de görülmemiş katliama ve trajediye dönüşen savaşa sessiz kaldılar. Terörle mücadelede uluslararası işbirliği ve dayanışmanın  gereği olarak bu tutumu benimsedikleri anlaşılıyor. Ancak bu tutumlarını yumuşatabileceklerine ilişkin işaretler var” dedi.

 TERÖR BATAKLIĞINDAN KURTULMALARI GEREK

Antalya ve Çevresinde Az Bulutlu Açık Hava Hakim Olacak Antalya ve Çevresinde Az Bulutlu Açık Hava Hakim Olacak

Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan Demirok, “Terörle mücadelede deneyimli İsrail, terör örgütü olarak nitelendirdiği Hamas'ın bu saldırısı hakkında önceden nasıl bilgi sahibi olamadı ve önlem alamadı? Keza terörle mücadelede deneyimli ve bölgede istihbarat elemanları bulundurduğu bilinen ABD ve diğer batı ülkeleri, Hamas'ın bu saldırısı hakkında önceden bilgi sahibi olarak İsrail istihbarat makamlarıyla bilgi paylaşımında bulunmadı mı? Teröristlerin cirit attığı bölgede böyle bir zafiyet nasıl yaşandı? Terörle mücadele uluslararası işbirliğinin önemini her ortamda yineleyen bu ülkelerin bu zafiyeti nasıl açıklanabilir? Öte yandan terörlü mücadele, güvenlik kuvvetlerine önemli görevler, sorumluluklar düşer. Ancak yeterli değil. Terör bataklığının kurutulması için ek önlemler gerekli. Bu önlemler sosyoekonomik, kültürel, siyasi vs. çeşitli şekillerde olabilir. Filistin halkı yıllardır yoklukla, sefaletle mücadele ediyor. Tüm uluslararası toplumun gözleri önünde. Etnik temizliğe, sürgüne, işgale, ablukaya seyirci kalan bu uluslararası toplum değil mi? Bataklığın oluşmasına gözlerini yuman ve Filistinlileri kendi kaderlerine terk eden bu uluslararası toplum değil mi?” şeklinde konuştu.

 KATLİAM CEZALANDIRILMALI

Demirok, “Bölgede adil, kalıcı barışın gerçekleşmesi, yaraların sarılması için yeterince çaba harcandığı söylenebilir mi? İsrail'in oldu-bittilerine, kutsal yerlere yönelik tahriklerine yeterince tepki gösterildi mi?  7 Ekim'de masum insanlara saldırıda bulunanlar kınanmalı. Cezalandırılmalı. Buna itirazımız yok. Peki onca masum Filistinlinin, çoluk çocuğun günahı ne İsrail'in saldırılarıyla hayatını kaybeden, yuvaları başlarına yıkılan?  Bölgedeki terör bataklığının kurutulması için zamanında yeterli önlem almayanların, yaşanan bu trajedi de hiç mi sorumlulukları yok? Bölgede kalıcı, adil barışın gerçekleşmesi için yeniden arayışa giren devletlerin 7 Ekim saldırısına kadar akılları neredeydi?” diyerek açıklamasını sonlandırdı

Editör: Esra Köksal Tarı