İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ABB Başkanı Mansur Yavaş, siyasi partiler, CHP’li yöneticiler, milletvekilleri, belediye başkanları ve halk destek verdi. Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı konuşmada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Çok kapsayıcı bir sürecin içerisindeyiz. Burada olmayan siyasi parti yok. Bu benim için gurur vesilesi. Bugün burada iktidar partisi haricinde bütün siyasi partiler, ülkede adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler. 16 milyon insanın temsilcisi burada böyle bir ifade vermemeliydi. Böyle bir ifade günü olmamalıydı. Sevgili dostlarım. Bugünkü mesele adalet, hak hukuk arama meselesidir. Bugünkü mesele geleceğimiz meselesidir. Yargının siyasallaşması ve yargıya siyasetin… İstanbul’da kurulmaya çalışan kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul’da 4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz. Yılmadık yılmayacağız. Haksızlığa karşı mücadele edeceğiz. Esenyurt’ta başlayan Ahmet Özer hocamız sabahın köründe derdest edilerek hapse edilmesi, Beşiktaş’ta Rıza Akbolat’ın tutuklanarak görevinden uzaklaştırılması, yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam ediyor. Büyük bir dayanışma içerisindeyiz. Şanlı devletin bekası için herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
“POLİSLE HALKIMIZ KARŞI KARŞIAYA GELİYOR”
Başkan Ekrem İmamoğlu, “Elbette siyasi yol arkadaşlarım burada. Hem İstanbul’un hem ülkemizin farklı noktalarında yöneticilerimiz burada. Bütün örgütümüzün yanı sıra yol yürüdüğümüz, 31 Mart’tan sonra gösterilen seçim başarısı ile birinci parti olan CHP’ye, başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere belediye başkanlarına nasıl muamele edildiğini gördük. Yaşamaya devam ediyoruz. Elbette bizi farklı konumlandırmaya çalışanlar var. Korkunun neden kaynaklandığını biliyoruz. Bu tür ortamlarda sevgili polisimizle halkımızı karşı karşıya getirenleri de kınıyorum. Nasıl kol kola omuz omuza olduğumuzu, mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek bir olduğumuzu gösteren Mansur Yavaş’a da teşekkür ediyorum” dedi.
“GEÇMİŞ OLSUN İSTANBUL”
İmamoğlu, konuşmasını yarıda keserek ABB Başkanı Mansur Yavaş’a sözü bıraktı. Yavaş konuşmasında, “Sevgili İstanbullular, öncelikle geçmiş olsun. İstanbul’a geçmiş olsun. Demokrasimize ve hukuka geçmiş olsun demiyorum. Bu durum geçmemeli. Hukuk hakim olmalı. Türkiye’yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. Demokrasinin olmazsa olmazı basın ve fikir özgürlüğüdür. Hukukçu olarak söylüyorum. Tweet ortada bir yere gitmiyor bunun suç olup olmadığına savcı da karar veremez. Yargılama sonunda bir şey varsa cezasını çeker. Apar topar alınması oldukça yanlıştır. Hukuktan ayrı karar alamazsınız. Silivri soğuktur diyorlar. Bunu espri sanıyorlar. Bu espri değil ülkemiz açısından utanç vericidir. Bir an evvel ülkenin gerçek demokrasiye kavuşması ve kuvvetler ayrılığının tekrar kavuşması için mücadele edeceğiz. Söylediği sözden dolayı kim olursa olsun tutuklanmayacak. Hiçbirimiz yargılanmaktan korkmuyoruz. Buradan birazdan Silivri’ye gidip gereksiz yere tutuklu kalanlar var. Onları ziyaret edeceğiz. Madem Silivri soğuktur deniliyor FETÖ döneminden beri, iktidar değiştikten sonra Silivri’yi kapatalım. Yeni bir hayata özgür günlere yol açalım. Hep güzel günlerde birlikte olmak dileğiyle Ankara’nın selamlarını sunuyorum” dedi.
SİLİVRİ’Yİ ÜRETİM ÜSSÜ YAPACAĞIZ”
Ekrem İmamoğlu son sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Silivri’yi üretim üssü mü yaparız, eğitim üssü mü yaparız bilmem. Bu millet hazır. Ben 2 konuda ifade verdim. Bir tanesi bir panelde Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın, evinden çok sayıda polisle gidiliyor ve ifade eiçin adliyeye getirliyor. Cem Aydın’a deseniz gel ifade ver deseler korkusu olur mu gider ifadesini verir. Neymiş itibarsızlaştıracaklar, korkutacaklar. Bir abi baba duygusuyla, biz sayın başsavcı öyle adil bir dönemi ülkeye kazandırmak istiyoruz ki senin çocukların dahil, kim haksızlık yapıyorsa bu milletin hiçbir evladı sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz dedim. Biz bunu söylüyoruz. Bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Ben bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diye yola çıktık” dedi.
NE OLMUŞTU?
Cem Aydın’ın gözaltına alınması sonrasında yaptığı bir konuşmada geçen ifadeler, İmamoğlu’nun “Akın Gürlek’e yönelik tehdit ve hedef gösterme” iddiasıyla savcılığa ifade vermesine yol açtı. O konuşmasında İmamoğlu, “Benim gencecik arkadaşım; gençlik kolları başkanım Cem Aydın’ı ifade çağırıyorsun; yedi-sekiz polisle evini basıyorsun. Neymiş, bizim gözümüzü korkutmak, senin amacın milletin gözünü korkutmak. Bak başsavcı sana hiçbir faydamız olmaz, senin zihnin çürümüş de; senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız, bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarını sabah köründe evinden kimse almasın. Senin zihninden geçen yol, yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin yuvana bile huzuru temin edelim. Derdimiz bu.” şeklinde konuşmuştu.
İKİNCİ SORUŞTURMA BİLİRKİŞİYLE İLGİLİ
İmamoğlu’na yönelik ikinci soruşturma ise, bilirkişiyi açıkça hedef gösterdiği ve yargıya müdahale etmeye çalıştığı iddialarıyla ilgili olarak başlatılmıştı.
