Eğitim İş Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından harf devriminin 95. yıldönümünü kutluyor. Kutlamalar kapsamında Eğitim İş’in resmi internet sitesinde açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada,
101 yıl önce bugün, 1 Kasım 1922 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek halktan aldığı güçle “Saltanatın Kaldırılmasına” karar verdi. Saltanatın kaldırılması ile Osmanlı saltanatı sona ermiş, ulusal egemenliğin tam olarak sağlanması için önemli bir adım atılmış ve Cumhuriyet yönetimine geçiş süreci hızlanmıştır.
Cumhuriyet’in ilanının ardından devrimler birbirini izlerken, Türkçe’nin daha kolay yazılıp okunması için alfabenin değiştirilmesi gerektiği düşüncesi doğdu. Cumhuriyet kurulduğunda 12 milyonluk ülke nüfusunun ancak yüzde 10’u okur-yazardı. Bu oran kadınlarda yüzde 2’ye kadar geriliyordu.
Yeni Türk Alfabesi ve Atatürk’ün Rolü
1927 yılında kurulan bir komisyon tarafından Latin alfabesinden yararlanarak yeni Türk alfabesi hazırlandı. Harf devrimi bizzat Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından, "Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek… Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz… Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek” sözleriyle halka duyuruldu.
Harf Devrimi’nin Önemi ve Etkileri
Harf Devrimi, sadece bir alfabe değişikliğinden ibaret değildir. Aynı zamanda, ulusun aydınlanması, çağdaşlaşması ve dünya ile bütünleşmesi için atılmış önemli bir adımdır. Osmanlı alfabesinin yetersizliği ve karmaşıklığı, halkın eğitim, kültür ve bilim alanında gelişmesini engellemekteydi. Harf Devrimi ile birlikte Türk dili, Latin alfabesine uyarlanarak ses uyumuna kavuşmuş ve bu durum halkın okuma-yazma oranının hızla yükselmesine ve toplumsal kalkınmanın hızlanmasına katkı sağlamıştır.
Günümüzdeki Dil Tartışmaları
Ancak bugün “bir gecede cahil kaldık”, “atalarımızın mezar taşını okuyamıyoruz” gibi söylemlerle Harf ve Dil Devrimleri üzerinden Atatürk’e saldırılmakta ve dilimiz üzerinde oyunlar oynanmaktadır. Dilimize yönelik saldırılar eğitim üzerinden yoğunlaştırılmakta, bir yandan tüm okullarımız imam hatipleştirilirken, okullarımızda Arapça egemen dil durumuna getirilmeye çalışılmaktadır.
Cumhuriyet değerlerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu Eğitim-İş, Türkçemizi kuşaktan kuşağa aktararak sonsuza kadar yaşatacak, diline sahip çıkacak, zenginliğini ve canlılığını koruması için üzerine düşenleri her zaman yapacaktır.