CHP’li Aksu Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Oruç, ilçenin Kumköy bölgesindeki ormanların kum hırsızları tarafından yok edildiğini belirterek, “Artık işi iyice abarttılar. Hırsızlar yüzünden fıstık çamları ve doğal kum tepeleri yok olmaya başladı” dedi. Oruç, kum hırsızlarının arkasında sağlam güç odakları olduğunu da iddia ederek konuyla ilgili Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve Emniyet teşkilatından yardım istedi.



 Aksu ilçesinin bakir Kumköy ormanları adeta kum hırsızlarının mekanı oldu. Aksu ırmağı ve Acısu ırmağı arasında kalan ve denize sıfır olan yaklaşık 10 bin dönüme yakın fıstık çamı kum hırsızları tarafından yok ediliyor. Akdeniz GERÇEK’E konuşan CHP’li Aksu Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Oruç, bölgeden 30-40 yıldan bu yana kum çalındığını ancak bu kadar ciddi boyutta olmadığını belirterek, “Artık işi iyice abarttılar. Kumköy’ün çalınan kum nedeniyle her tarafı delik deşik oldu. Fıstık çamları yok olmaya başladı” dedi.  

SON DÖNEMDE DAHA DA ARTTI

Kendisinin de doğup büyüme Kumköylü olduğunun altını çizen Oruç, “Bölgenin her iki yanına da köprü yapılınca kum hırsızlığı çok kolaylaştı. Kral yolu da açılınca kepçe ve kamyonlar eskiden olduğu gibi ormanın içine girmiyor, bölgede geziniyor. Bunu takip eden insanlar da var. Yol boşken kepçe kamyona dolduruyor ve hemen bölgeden uzaklaşıyorlar. Bunu gören köylü ve muhtar hemen Orman Dairesine şikayet ediyor ama onlar gelene kadar ‘atı alan Üsküdar’ı geçiyor” diye konuştu.

ARKASINDA GÜÇ ODAKLARI VAR

Kum hırsızlarının bölgede muhbirleri olduğunu da iddia eden Oruç, şöyle konuştu: “Bunların arkasında muhakkak sağlam güç odakları var ki; bu kum hırsızları yakalanmıyor. Çünkü şikayet edilen kurumlardan kum çalan kişilere haber uçurulduğu söyleniyor. Böyle de bir sıkıntı var. Yoksa her tarafta MOBESE kameraları var. Normal bir vatandaş buradan bir dal alsa arabasını bağlayıp ceza kesiyorlar. Bu konuyla ilgili önceden birkaç kişi yakalanmış ama nasıl olduysa bırakılmış. Dolayısıyla doğa ciddi anlamda tahribata uğradı. Bu bölgede önceden çam fıstıklarının, doğal kum tepelerinin olduğu bu bölgeydi ve yaz kış piknik yapılırdı. Şimdi tamamen içler acısı oldu. Her yer adeta delik deşik. Sanki birileri buraları tesisleşmesi için bölgeyi cazip hale getirmeye çalışıyor ve orman özelliğini yavaş yavaş yitirmesini bekliyor. Hatırlanacağı gibi burada daha öncede birkaç kez yangın çıkarmışlardı. Bu şekilde devam ederek bölgeyi imara açmanın hesaplarını yapıyorlar. Ayrıca çalınan kumların bölgedeki futbol sahalarının altyapısında kullanıldığına yönelik çok ciddi duyumlarımız var.”

VALİ’DEN YARDIM İSTEDİ

Aksu Meclis Üyesi Mustafa Oruç, bölgedeki kum hırsızlığının ve doğa tahribatının önüne geçilmesi için Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve Emniyet teşkilatından yardım istedi. Oruç, şu açıklamaya yaptı: “Benim dedelerim bu ormanı ‘devletin ormanı’ olsun diye yıllardır korudu. Buralar kamuya mal olmuş yerler. Biz buraların kamu adına korunmasını istiyoruz. Antalya artık o kadar büyüdü ki hiçbir yerde olman kalmadı. Her yer birilerini tahsis ediliyor, en azından buralar halka kalsın. Sayın Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve Emniyet teşkilatımıza bu konuda büyük görevler düşüyor. Bunun önüne geçilmesi lazım.”

SUÇLULAR BULUNMALI

Antalya ve Çevresinde Az Bulutlu Açık Hava Hakim Olacak Antalya ve Çevresinde Az Bulutlu Açık Hava Hakim Olacak

“Bunun arkasında muhakkak güç odakları var ki; bu insanlar buradan çok kolay kum çalarak fıstık çamlarının ve doğanın yok olmasına neden olabiliyor. Birileri bu insanları korumasa, arkasında durmasa böyle olmaz. Bunların arkasında isteyerek ya da istemeyerek birilerini var. Bunlar birilerinin ismiyle bu işi yürütüyorlar. Orman Dairesi, polis, jandarma bu işi çözmek, suçluları bulmak ve çok ciddi cezalar vermek zorundadır. Ama bu adamlar hiçbir şekilde cezalandırılmıyor ve yine kumu çalmaya devam ediyor. Hatta bu işi gece yarısı 3’te 4’te yapıyorlar. Sonuç olarak bu kum hırsızlığının üzerine ciddi bir şekilde gidilirse 10 dakikada çözülecek bir iş. Bu konuda Sayın Valimizden ve Emniyet Müdürümüzden destek bekliyoruz.” Kubilay ELDEMİRCİ

 

 

Editör: TE Bilisim