İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, TÜSİAD’ın açıklamalarına yönelik eleştirilere sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben konuşan Dervişoğlu, TÜSİAD’ın dile getirdiği konuların doğruluğunu vurgulayarak, "TÜSİAD'ın söylediklerinden hangisi yanlış? Doğruyu istemediğin adam söyleyince, doğru olduğu gerçeği değişiyor mu Sayın Erdoğan? Burada yanlış yok, bilakis söylenecek daha çok şey vardır. Peki, TÜSİAD bunları deme hakkına sahip mi? Tüzüğüne göre; TÜSİAD bunları söyleme hakkına sahiptir. Peki, sorun nedir? Bence sorun, çok geç kalmalarıdır" ifadelerini kullandı.
"AKP İktidarı Yaşanmaz Bir Düzen Kurdu"
Dervişoğlu, AKP iktidarının Türkiye’yi yönetilemez bir noktaya getirdiğini belirterek, hukukun üstünlüğü ve demokrasi açısından ülkenin kötüye gittiğini söyledi. Türkiye’nin hukuk devleti sıralamasında en alt seviyelere düştüğünü vurgulayan Dervişoğlu, "Yeni Türkiye'de nedamet yöneticilerden değil, vatandaştan beklenir. Dünya liderinden masallar Türkiye'sinde şampiyonluklarımız bitmiyor. Devlet gücünün hukukla sınırlandırılmasında ise neredeyse en dipte, 135'inci sıradayız. Rakiplerimiz yine aynı, kabile devletleri ve muz cumhuriyetleri. Peki, bu ne demektir? 'Derdini anlatacak kadı kalmadığı gibi bundan sonra da hiç olmayacak' demektir" ifadelerini kullandı.
"Darbe Korkusu, İktidarın Kendi Suretidir"
Dervişoğlu, Erdoğan’ın her muhalif açıklamayı darbe tehdidi olarak görmesine de tepki gösterdi. Hükümetin demokratik süreçleri baltaladığını ve muhalefeti susturmaya çalıştığını belirterek, "Çünkü darbe korkusu, darbeci zihniyete yatkın olanların aynaya baktığında gördükleridir; korktukları şey aslında kendi suretleridir. Genç teğmenler bir yemin eder, darbe korkusu sarar. Sanatçılar açıklama yapar, darbe korkusu sarar. Depremzede vatandaş, 'Nerede bu devlet' der, darbe korkusu sarar. Futbol maçlarında taraftar, terörist başına ve teröre lanet okur, bunları darbe korkusu sarar. 12 senelik Gezi olaylarından darbe senaryosu çıkartırlar. Bunu uydurtacak marifetli adamları da bakan yapar. TÜSİAD açıklama yapar, darbeden, vesayetten bahsederler. TÜSİAD'ın söylediklerinden hangisi yanlış?" diyerek hükümetin darbe söylemlerini eleştirdi.
"Beştepe-Balgat-İmralı-Kandil Hattında Erbil de Duraklardan Biri"
Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan ve DEM Parti’nin PKK elebaşıyla yaptığı görüşmelerle devam eden süreci de değerlendirdi. Türkiye'nin bölgesel politikalarının emperyalist çıkarlarla örtüştüğünü belirten Dervişoğlu, "Tekrarlamaktan bıkmayacağımı söylemiştim. Adını, 'Büyük Türkiye' koydukları, özünde ise Türkiye'nin kuşatılarak küçültülmesi olan büyük bir kalkışmanın muhataplarıyız. Birilerinin verdiği fotoğrafları, görüşmeleri, diyalogları da bu kalkışmanın farklı mevzi ve cepheleri olarak görüyoruz. Tarihsel örtüşmelerin ve sürekliliklerin de 100 yıl sonra dahi geçerli olması bu tespitimizi haklı kılmaktadır. Milli Mücadele döneminde, milli varlığa düşman cemiyetler, bir asır sonra, farklı kisveler ama aynı amaç ve düşüncelerle bir aradadır. Bu anlamda, haftalardır Irak'ın kuzeyindeki aşiret yapılanmasından, sözde çözüm süreci ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti ve icazet almaktadırlar. Anlaşılmaktadır ki Beştepe-Balgat-İmralı-Kandil hattında, Erbil de duraklar arasındadır. Bu durağın anlamı ve muhatapları için önemi, yine bizim milletimize anlattığımız üzere, önce Suriye'de yeni bir bölgesel yönetim modeli, sonra da bu modellerin Misak-ı Milli kılıfıyla Türkiye'ye zerk edilmesidir. Emperyalist pazarlama tekniklerinin en büyük mahareti budur" diyerek hükümetin bölgesel politikalarına tepki gösterdi.
"Kuvayi Milliye Ruhu Dimdik Ayakta"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Ne yazık ki kadere bak; kadere bak, kimler kimlerle beraber yan yana geliyor? Kadere bak, nereden nereye. Ne oldum deme, ne olacağım de" sözlerini hatırlatan Dervişoğlu, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çekerek, şu sözleri kaydetti:
"Bunlar hep imtihan Erdoğan, 100 yıl sonra hepiniz İtilaf cephesinde yeniden toplandınız; kadere bak. Ben de diyorum ki bir taraftan saray kadıları, bir taraftan Beştepe, Balgat, İsrail, Barzani, Colani, bölücüler, Vahabiler, İmralı, HÜDA-PAR, DEM, Hizbullah, PYD-YPG-PKK, Kandil, PJAK topunuz gelin. Buradayız, Cumhuriyet gibi dimdik ayaktayız. Hepiniz bir, bizse tekiz. Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Bizim iktidar ve onun piyon düzeyindeki çöplerine söyleyeceğimiz şudur, sözlerimiz milli şuur yoksunlarınadır. 100 yıl önce aldığınız cevabı, 100 yıl sonra da almak istiyorsanız, asla unutmayın; 100 yıl önce ne yapıldıysa, 100 yıl sonra da o yapılacaktır. Türkiye'yi Türksüzleştirmeye çalışanlara, Türk vatanını bölmeye çalışanlara ve Cumhuriyet düşmanlarına ne yapıldıysa bu ülkenin Kuvayi Milliye ruhu, her an cisme ve bedene bürünmeye hazırdır ve ayaktadır. Elinizden geleni ardınıza koymayın."
