6 Şubat depremlerine Hatay’da yoğun bakımda 1 yaşındayken yakalanan ve kayıtlara "öldü" olarak geçen Asiye Beren Kızıldağ, ailesinin uzun arayışları sonucu Adana’da bir hastanede bulundu. Depremin ardından çeşitli hastanelerde tedavi gören Asiye bebek, son olarak Eskişehir Şehir Hastanesi’nde başarılı bir operasyon geçirdi.
Depremde Kayboldu, Ailesi 2 Hafta Aradı
Hataylı İrem ve Alihan Kızıldağ çifti, 2 Şubat 2022’de dünyaya gelen kızları Asiye Beren’in doğduktan sadece iki gün sonra nöbet geçirdiğini ve ardından kendisine dravet sendromu teşhisi konduğunu belirtti. Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altında olan Asiye bebek, 6 Şubat 2023’teki depremde hastanenin hasar almasıyla Adana’ya sevk edildi.
Ancak, ebeveynleri kayıtlara "öldü" olarak geçince, minik Asiye tam 2 hafta boyunca kayıptı. Ailesi yoğun aramalar sonucunda kızlarını Adana’daki bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde buldu.
Eskişehir’de Tedavi Altına Alındı
Epilepsi ve yutma disfonksiyonu rahatsızlığı olan Asiye Beren, Adana ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavilerinin ardından Eskişehir Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Burada gerçekleştirilen operasyon ile solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlandı.
Asiye bebeğin annesi İrem Kızıldağ, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle anlattı:
"Kızım epilepsi hastası ve nöbetin ne zaman geleceği belli olmuyor. Depremde elektrikler kesilince oksijensiz kaldı, beyni hasar gördü. Burada yapılan operasyon sayesinde beslenmesi artık daha güvenli."
Tüp Besleme Hayat Kurtarıyor
Operasyonu gerçekleştiren Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman, perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) yönteminin hastalar için büyük kolaylık sağladığını belirterek, şöyle konuştu:
"3 yaşındaki hastamız dirençli epilepsisi serebral parsi olan bir hasta. Ağızdan alması gereken gıdaları yutma disfonksiyonu olduğu için yeterince alamıyor. Beslediği zaman solunum yoluna kaçırma ihtimali nedeniyle de hayatı tehlikesi oluyor. O yüzden bu tarz hastalarda tüplü besleme öneriyoruz. Tüplü besleme de aslında en yaygın yol burundan, mideye bir kateter göndererek yapılan nazogastrik tüplü beslemedir. Fakat bunu çok uzun süre kullanamıyoruz. Hem konfor hem de güvenlik açısından nazogastrik sondayla uzun süre beslemeyi artık eskisi kadar kullanmıyoruz. Çünkü 90’lı yıllarda yurt dışında başlayıp sonra ülkemize olan ve çocuklarda da giderek yaygın şekilde yapılmaya başlayan perkütan endoskopik gastrostomi yöntemi ile beraber mideyi cilde bir tüp yoluyla ağızlaştırıyoruz. Yaklaşık yarım saat süren bir işlem ve genel anestezi ile yapılıyor. Bu hem hastaya hem de bakım verene çok ciddi bir konfor, solunum yolu güvenliği ve besleme kolaylığı sağlıyor. Hastamızda da bunu uyguladık. Gayet de güzel, yara yerinde hiçbir problem olmadı. Genellikle insanların özellikle yara yeri enfeksiyonu ya da bu tüpe bakabilir miyiz, besleyebilir miyiz gibi bir kaygıları oluyor ama hiçbir problem olmadı. Daha önce bu şekilde birçok hastamızı açmış bulunduk. Eskişehir’de de yaygınlaştırmak istiyoruz. Özellikle ihtiyacı olan, yutma disfonksiyonu, sinir sistemi, baş ve boyunu etkileyen kronik hastalarda veya kas hastalığı gibi ağızdan beslenmesi mümkün olmayan hastalarda uzun vadeli gastrostomi hayat kurtarıcı ve ciddi konfor sağlayan bir yöntem. 8 aydır burada çalışıyorum ve gözlemlediğim kadarıyla gastrostomiye karşı bir önyargı var. Özellikle biz hastalarımıza bunu anlatıyoruz. Yara yeri enfeksiyonu ve tüp bakımı açısından korktukları kadar yüksek komplikasyonlar yok. Güvenli bir şekilde bu tüpü açıyoruz. Anestezi ile ilgili problemler ve sorunlar oluyor. Onları özellikle dikkate alıyorlar. Fakat aslında bu hastalara başka anestezi ile olan bir işlem uygulandığından farklı bir risk veya komplikasyon barındırmıyor"