Davos Zirvesi olarak bilinen Dünya Ekonomik Forumu İsviçre’nin lüks kayak ve turizm merkezi Davos’ta yapıldı. 53’üncü Zirveye 50 devlet başkanı 200 Bakan ve 1500 iş dünyası lideri katıldı. Dünyanın 130 ülkesinden katılımcılar yer aldı. Türkiye resmi düzeyde zirveye katılmadı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Davos’taydı. Türk iş dünyası da zirvedeydi.
Zirve beni 20 yıl öncesine götürdü. Ocak 2003’teki Davos Zirvesi’ne. O tarihlerde Zürih Başkonsolosu idim. AKP yeni iktidara gelmişti. Dünya Ekonomik Forumu Başkanı F. Sicre Zirve öncesi Türkiye’ye gelerek AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Güvenin geri gelmesi” temalı zirveye davet etmişti. Sicre bu vesile ile yaptığı açıklamada, toplantıda, ABD’nin ardından en fazla ön plana çıkacak ülkenin Türkiye olacağını kaydederek “ Güvenden bahsedildiği zaman, Türkiye’de yeni bir hükümet var, İslamcı bir parti işbaşında. İş aleminin yatırım konusunda bazı şüpheleri var. Bu şüpheler nasıl giderilebilir? İşbirliği nasıl geliştirilebilir? Bunun aranacağı bir ortam olacak. Modernite ile gelenek nasıl bir arada olur? Bunun örneğini vereceğiz “şeklinde konuşmuş, “İslam’ın demokrasi ve moderniteyle nasıl bağdaştığını göstermek gerek” demişti.
Zirveye Erdoğan’ın yanı sıra, Başbakan Abdullah Gül, Devlet Bakanı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da gitmişti. Zirvede, AKP iktidarını dünyaya tanıtmak amacıyla büyük çaba içine girişilmişti. AKP, bir yandan, yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekmek, diğer yandan dünyaya kendini tanıtmak, kabul ettirmek çabasındaydı. Bu konularda uzmanlıklarıyla tanındığı söylenen kişileri “danışman” vs. sıfatlarla yanlarına almışlardı. Türk heyeti muhataplarına, Türkiye’ye yatırım yapılması çağrısında bulunmuşlar, AKP iktidarına ilişkin güven verici mesajlar iletmişlerdi.
Erdoğan, ünlü spekülatör George Soros ile de bu vesileye buluşmuştu. Soros, ayrıca Türkiye’yi tanıtmak amacıyla düzenlenen “Türkiye’den Çiçeklerle Gecesi”ne katılmış, iş insanlarıyla sohbet etmişti. Gecede Erdoğan ve Gül eşleriyle birlikte ev sahipliği yapmıştı. Türk gazetecilere bir demeç veren Soros, Erdoğan ile yararlı bir görüşme yaptığını, kendisini yakından tanımak istediğini belirtmişti. Erdoğan’ın, “Türkiye’ye daha fazla yatırım yapın, yatırımcıları Türkiye’ye yönlendiren çağrısına” ise Soros, “Kârlı alanlara yöneliyoruz. Yatırım kararlarımızı kârlılık analizlerine göre şekillendiriyoruz” yanıtını vermişti. Soros, Erdoğan’a Açık Toplum Projesi hakkında bilgi verdiğini de açıklamıştı.
Erdoğan ve beraberindeki heyet, zirvenin son gününde karda yürüyüş ve çevrede gezinti yapmış, teleferiğe binmişlerdi. Zirve dönüşü basına pek yansımayan bir sıkıntı yaşanmıştı. Türk heyetini Davos’tan Zürih Havaalanı’na getirecek helikopterin kalkışı “Hava bozuyor bir an önce dönün” şeklindeki uyarılara rağmen gecikmişti. Helikoptere kalktıktan sonra da yolda tipiye yakalanılmış ve helikopter bir askeri üsse mecburi iniş yapmıştı. Heyeti saatlerdir Zürih’te bekleyen Bern Büyükelçimiz Metin Örnekol ve ben bu haberi alır almaz İsviçre makamlarının yardımıyla askeri üsse gitmiştik. Heyet üyeleri ve eşleri bir hangarda bizleri bekliyordu, paltolarına, mantolarına sarılmış vaziyette. Yorgundular. Korkulu, endişeli anlar geçirdikleri belliydi. İsviçrelilerin sağladığı ek araçların yardımıyla heyeti gece geç saatlerde sağ salim Zürih Havaalanı’na getirmiş, memlekete yolcu etmiştik. O gece değerli yazarımız Ayşe Kulin’in Zürih’te imza günü vardı. Söz vermeme rağmen Kulin’in imza gününe gidememiştim.
O tarihten bu yana 20 yıl geçti. Köprünün altından çok sular aktı. “One Minute” krizinden sonra Davos Zirvesi ülkemizde eski heyecanını kaybetti. Medyanın ilgisi de keza eskisi gibi değil. O tarihte Erdoğan’ın yakınında bulunan yol arkadaşları yollarını ayırdı. Erdoğan kendine başka yol arkadaşları bulmuş durumda. Erdoğan’ın eski yol arkadaşlarından Ali Babacan bu kez partisi DEVA adına Davos’ta. Zirvedeki temaslarına ilişkin Halk TV’ye bilgi veren Babacan, görüştüğü herkese seçimleri beklemeksizin Türkiye’ye yatırım yapmağa çağırdığını açıkladı. Bu yılki zirve Türkiye açısından geçmişteki zirvelerden farklıydı. Türkiye resmen yoktu. Gelecek yılki zirvenin baharda yapılacak seçimlerin sonuçlarına göre farklı olabileceği söylenebilir. Belki de 54’üncü zirveye, Babacan farklı konumda ve farklı sıfatla Davos’a gidebilir. Neden olmasın?