Turizm Teşvik Kanunu’nun, “devlet ormanlarının Cumhurbaşkanı kararıyla turizm merkezi olarak tespit edilmesine imkan tanıyan” hükmünün iptal istenmişti. Anayasa Mahkemesi (AYM), istemini reddetti. Yüksek Mahkeme, kanundaki “turizm işletmesi belgesi alabilme konusundaki takdiri bütünüyle Bakanlığa bırakan” hüküm ile “deniz kıyılarındaki tesislerin Bakanlığın belirlediği ölçütlere uygun olmaması ve turizm işletmesi belgesini temin etmemesi halinde işletmeye açılamayacağına” ve “kapasite artışı durumlarında turizm tesislerinden katılım payı isteneceğine” ilişkin hükümleri de iptal etti. İptal hükümleri, 9 ay sonra yürürlüğe gireceği konusunda bilgi geçildi.
AYM’nin, 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle CHP’nin yaptığı başvuruya ilişkin kararı, Bugün Resmi Gazete'de yayımlandı.
CHP İptalini İstedi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), kanunun, orman vasıflı Hazine taşınmazlarının da Cumhurbaşkanı kararıyla turizm merkezi olarak tespit edilmesine imkan tanıyan hükmünün iptalini talep etti.
CHP'nin İptal gerekçesinde, “Dava konusu kurallarla, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri kapsamına ‘doğal değerlerin bulunduğu alanlar’ın da ilave edildiği, Cumhurbaşkanına tek başına kullanabileceği sınırsız bir yetkinin tanıdığı, bu yetkinin denetlenebilmesi için bir sistemin öngörülmediği, bu yönüyle kuralların belirsizlik taşıdığı, kuralların orman vasıflı alanların turizm merkezi olarak ilan edilebilmesini mümkün kıldığı” belirtildi.
Yüksek Mahkeme Reddetti
Yüksek Mahkeme ise kanunun, orman vasıflı Hazine taşınmazlarının da Cumhurbaşkanı kararıyla turizm merkezi olarak tespit edilmesine imkan tanıyan hükmünün iptal istemini reddetti. Yüksek Mahkeme'nin İptal gerekçesi de, devlet ormanlarının gerçek ve tüzel kişilere irtifak hakkı yoluyla tahsisinin, “karayolları, telefon, elektrik, su, gaz, petrol boru isale hatları, savunma tesisleri, sanatoryum” gibi öncelikli kamu hizmetlerine ilişkin bina veya tesislerin orman arazileri üzerinde yapılması zorunluluğunun bulunduğu hallerle sınırlı olduğu konusunda bilgi geçildi.
Gerekçenin devamında ise, "Bu çerçevede, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde turizm yatırımları için de devlet ormanlarının turizm alanları olarak tespit ve ilan edilebileceği kuşkusuzdur” denildi. Turizm merkezlerinin belirlenmesi sırasında, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyokültürel turizm değerlerinin dikkate alınması gerektiği, orman vasfı bulunan bu alanlar üzerinde gerçekleşecek tasarrufların 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında kalmak kaydıyla uygulanabileceği vurgulanan gerekçede, "Bu nedenle kurallarla Cumhurbaşkanına tanınan turizm merkezlerini tespit ve ilan yetkisinin sınırsız ve belirsiz nitelikte olduğu söz edilemez" tespiti yapıldı.
Kanunun İptal Edilen Hükümleri Neler?
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin iptalini istediği bazı hükümleri ise Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Kanunun, "belirtilen süreler içinde turizm işletmesi belgesi alamayan konaklama ve plaj işletmelerinin işletmeye açılamayacağı, faaliyette bulunamayacağı, ayrıca bunların işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının yetkili idare tarafından bir ay içinde iptal edilmesini” öngören kuralın iptali gerçekleşti.
CHP şu nedenle hükmün iptali gerekçesi sundu, dava konusu belediyelerin turizm işletmeleri üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırdığı, tüm yetkiyi merkezi yönetime bıraktığı" Yüksek Mahkeme, bu düzenlemenin, teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirdiğine karar verdi.
Gerekçede, kural uyarınca bir konaklama işletmesinin ya da konaklama içermeyen müstakil plaj işletmesinin faaliyette bulunabilmesi için turizm işletmesi belgesi almasının zorunlu kılındığı belirtildi. Bakanlıkça verilen belge olarak tanımlanan bu belgenin temin edilme koşullarına dair anılan kanunda bir düzenleme bulunmadığı vurgulanan gerekçede, “Halbuki teşebbüs özgürlüğü kapsamında herhangi bir faaliyette bulunmanın sınırlarının belirlendiği durumlarda bu sınırların neler olduğunun ve hangi şartları taşıyan kişi ya da teşebbüslerin bu alanda faaliyette bulunacağının kanunla düzenlenmesi zorunludur. Anılan kanunda turizm işletmesi belgesi alabilmek için hangi nitelik ya da niteliklerin aranacağı düzenlenmemiş, bu konudaki takdir bütünüyle bakanlığa bırakılmıştır” denildi.
Turizmcilerden Katılım Payı İptali
AYM, kanunun, “Bakanlık tarafından, turizm sektörünün kalkınmasını ve planlı ve kontrollü şekilde gelişimini sağlamak amacıyla sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin karşılanması için Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgeleri (KTKGB) ve turizm merkezlerinde bulunan konaklama tesislerinin tür veya kullanım kararı değişikliği ile kapasite artışı durumlarında yatırımcıdan sosyal ve teknik ve benzeri altyapıya katılım payının istenmesi”ni öngören kuralı da iptal etti.
Kıyılarda Çadır Konusu Hakkında
Kanunun, kıyılarda lüks çadır tesislerinin kurulmasına imkan tanıyan hükmünün de iptaline karar verildi. Bu düzenleme ile deniz kıyılarındaki tesislerin bakanlığın belirlediği ölçütlere uygun olmaması ve turizm işletmesi belgesini temin etmemesi halinde işletmeye açılamayacağı öngörülmek suretiyle Anayasa’nın 48. maddesinde güvence altına alınan teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirildiği aktarıldı.
Yürürlüğe 9 Ay Sonra Girecek
Yüksek Mahkeme, 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptal edilen hükümleri nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, kurallara ilişkin iptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.