-Duayen eğitimci Mustafa Koç, eğitim sistemimizde uzun yıllardan beri sınava odaklı bir yapı olduğunun altını çizdi ve bu durumun çocuklarda çok büyük bir baskı yarattığını söyledi.

 

-Öğrenci velilerinin okul yönetimlerinden çocuklarının sınava iyi hazırlanmasını öncelikli olarak istediklerini belirten Koç, “Sınavla yetenekli çocuklar test manyağı yapılmamalı” dedi. 

Duayen eğitimci ve Antalya Güneş Koleji Kurucusu Mustafa Koç, Akdeniz GERÇEK’e yaptığı açıklamada eğitim sistemimizdeki eksiklikler ve çarpıklıklarla ilgili çok önemli saptamalarda ve çözüm önerilerinde bulundu. Ülke olarak eğitim sistemimizde uzun yıllardan beri sınava odaklı bir yapı olduğunun altını çizen Koç, bu durumun çocuklarda büyük bir baskı yarattığını söyledi. Koç, şöyle konuştu: “Öğrencileri mutlaka bir sınavdan geçiyoruz ve çocuklar sınava hazırlanarak okuldan almaları gereken diğer becerileri ve özellikleri kazanamıyorlar. Yani çocuk sadece sınava hazırlanıyor gibi olursa o zaman okula gerek yok. O zaman çocuklar dershanelere gitsin sınava hazırlansınlar. Oysa okulun ve eğitimin göreve bambaşka bir şey. Uzun yıllar dershane çalıştırmış bir eğitimci olarak, şunu söyleyebilirim; çocukları sınava hazırlarken uygulayacağınız öğretim materyalleri ile hayata hazırlarken kullanacağınız araçlar aynı değil. Onun için mümkün olduğu kadar sınavın baskısını öğrenci üzerinden almak gerekiyor.“

VELİLER BASKI YAPIYOR!

Netflix Platformdan GTA Oyunlarını Kaldırıyor Netflix Platformdan GTA Oyunlarını Kaldırıyor

 “Ama okulumuzda da bu sistemi uygulamak istiyoruz ama veliler bazen bun izin vermiyor. Bizim eski dershaneci olmamız sebebiyle çocuklarının sınava iyi hazırlanmasını öncelikli olarak istiyorlar. Bize bu yönde büyük bir baskı var. Ben bu çocukları ‘sınava iyi hazırlansın’ diye getirdiyseniz ‘geri götürün’ diyorum. Bunu neden söylüyorum; çünkü biz çok farklı şeyler yapabiliriz. Bu ülkede bilimin gelişmesi için yetenekli çocukların önünün açılması gerekiyor. Sınavla yetenekli çocuklar test manyağı yapılmamalı. Çünkü bu şekilde, çocukların gelişmeleri ciddi şekilde engelleniyor.”

 

 

ÖNCE “İYİ İNSAN”

YETİŞTİRMELİYİZ

 

Mustafa Koç, eğitimin amacının öncelikle iyi bir insan yetiştirmek olduğunu ifade ederek, “Ondan sonra kendini geliştiren, dünyadaki gelişimi okuyabilen, dünya vatandaşı, ikinci bir dili çok iyi konuşabilen ve düşüncelerini özgürce açıklayabilen, kendisini ifade edebilen, sportif ya da sanatsal anlamda yetenekleri varsa bunları geliştirebilen insanlar yetiştirmeliyiz. Yoksa okulun bir işlevi olmaz. Öğrenci bunları yapamıyorsa ‘okul görevini yapmıyor’ demektir. Ben de bir eğitim kurumu işletiyorum. Eğer çocuklarda böyle değişim yaratamıyorsam ben de görevimi yapmıyorum demektir. Eğitimcileri, öğretmenleri ve okulları böyle yargılamak lazım” dedi.

ÇOCUKLARIMIZ DÜŞÜNMÜYOR!

‘Z kuşağı’ diye tabir edilen şimdiki çocukların çok doyumsuz olduğunu ve her türlü olanağa sahip olmalarına rağmen bir türlü tatmin olmadığını vurgulayan Koç, “Bizim çocuklarımızda düşünme alışkanlığı yok. Testlerde, sınavlarda yaşanan başarısızlığın nedeni bu.  Çünkü çocuk bir konuya uzun süre yoğunlaşamıyor ve düşünmeden cevap veriyor. Tepkileri çok aceleci. Zaten ‘Z kuşağı’ dediğimiz şimdiki çocuklar çok doyumsuz. Her türlü olanağa sahipler, aşırı bir özgüvenleri var ama bir türlü tatmin olmuyorlar. Ne verirseniz yenisini istiyorlar. Bu da çocuklardaki davranışı etkiliyor. Benim bundan 10-15 sene önce okuttuğum çocuklarla şimdiki çocuklar çok farklı. Bu değişim büyük ölçüde davranış, uyumsuzluk üzerinde. Öğrencilerdeki davranış bozukluklarının temelinde maalesef büyük ölçüde aile yapısı var. Çok ciddi bir şekilde hırpalanmış aile yapımız var. Boşanmış aileler durmadan artıyor, arada çocuklar kalıyor. Biz de o çocukları toparlamak için ciddi çaba gösteriyoruz. Bu konuda çok ciddi yol aldık. Bu çocuklarımızı hayata bağlamayı başardık” diye konuştu.


 

Herhangi bir makama

LİYAKATE BAKARAK

yönetici getirmeliyiz

 

Ülkemizde bir makama liyakate bakarak yönetici getirilmesi gerektiğini kayderen Koç, bu yapılmadığı takdirde Türkiye’nin bütün sistemlerinin çürüyeceğini iddia etti. Koç şöyle konuştu: “Ülkemiz adeta yeni kurulmuş bir devlet gibi her milli eğitim bakanı döneminde eğitim sistemimiz adeta sil baştan değiştiriyor. O sistemin sonuçları alınmadan, başka bir bakan geliyor o da kendine göre değiştiriyor. Bu çocuklarımızın heder olmasına sebep oluyor. Bu şekilde çocuklar deneme tahtasına dönüyor. Hem sınav sisteminde hem eğitim müfredatlarında hızla bir değişim var. Eğitim olacak tabii ki.. Çocuklar değişiyor, dünya değişiyor, ülkenin ihtiyaçları değişiyor. Ama buradaki değişim öyle bir şeye benzemiyor. Hangi aileye sorsanız hep eğitim sıkıntısından bahsediyor. Oysa biz dünyanın gelişmiş ülkeleriyle yarışacak bir eğitim alt yapısına ve insan gücüne sahibiz.”

SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİLİZ

“Türkiye öyle sıradan bir ülke değil. Biz birikimlerimizle bir Orta Doğu ülkesi değiliz. Biz Asya’daki Avrupalı gibi olmalıyız. Taklitçi olmamalıyız kendi milli ve manevi değerlerimizi korumalıyız. Ama Avrupa’nın eğitim sisteminde, bilimde ve teknolojide yaptıkları değişimi de almamız gerekiyor. Ama çok önemli bir eksiğimiz var. Biz herhangi bir makama liyakate bakarak yönetici getirmiyoruz. Bunu çözmediğimiz takdirde Türkiye’nin bütün sistemleri çürüyecektir. Beceriksiz adamlar mühendis olacak, makinist olacak, müdür olacak ve bir okulun, bir şehrin, bir fabrikanın ya da çok önemli bir şirketin başına geçecektir. Dolayısıyla eğitimde de liyakatli insanlara ihtiyacımız var.”  Kubilay ELDEMİRCİ

 

  

Editör: TE Bilisim