Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), üç Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ve 7539 sayılı 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Başvuru dilekçesi CHP milletvekilleri tarafından AYM’ye sunulduktan sonra CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, mahkeme önünde açıklamalarda bulundu.
"Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile Düzenlenemez"
Gökhan Günaydın, 175, 176 ve 177 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin iptali için AYM’ye başvurduklarını belirterek, "AYM ısrarla 'Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemez bunlar. Siz bunu kanuni düzenleme yapın' demesine rağmen, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi düzenlemesi işlerine geliyor. Bu düzenlemeleri maalesef TBMM'nin bir işlem gaspına uğramasını hiçe sayarak Resmi Gazete'de yayımlatıyorlar. Düzenli olarak bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini Anayasa Mahkemesi'ne getiriyoruz ve iptal istiyoruz." dedi.
"Anayasa'da Sayılmayan Kurumları Kanunla Ekleyemezsiniz"
CHP’nin ikinci başvurusunun, 7539 sayılı 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un belirli maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebi olduğunu belirten Günaydın, sürecin 4 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyi yalnızca sekiz gün içinde AYM’ye taşıyarak tamamlandığını söyledi. Günaydın, söz konusu düzenlemenin Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) yeni yetkiler tanıdığına ve bunun Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekerek "Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK); kooperatiflere, birliklere ve bu kurum ve kuruluşların her türlü iştiraklerine denetim yapma yetkisi veriyor. Anayasa'da sayılmayan kurumları kanun ile buraya ekleyemezsiniz. DDK denetçilerine, adli soruşturma yapma yetkisi de veriyor. Oysa bu yetki, tahmin edeceğiniz gibi DDK'de olamaz. Yine DDK denetçilerine, Cumhuriyet savcıları gibi yazışma yapma, bilgi ve belge toplama, açıklama isteme yetkisi veriyor. Nihayet en önemli hususlardan birisi DDK üyeleri ve denetçilerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerde ve vakıflarda istihdam edilen memurlar ve diğer kamu görevlileri dahil olmak üzere her kademe ve rütbedeki görevlilere görevden uzaklaştırma yetkisi veriyor. Böylece Cumhurbaşkanı, bir DDK üyesini ya da denetçisini bir belediyeye gönderiyor, o kurul üyesi ertesi gün 'Bu belediye başkanının burada görev yapması kamu düzeni açısından yararlı değildir' diye ifade veriyor, rapor tutuyor ve bunun üzerine belediye başkanı görevden uzaklaştırılıyor. 'Bunun içerisinde bu düzenleme yok' diyenler ya hukuktan anlamıyor ya da iyi niyetli değiller." şeklinde konuştu.
Ekrem İmamoğlu İçin Başvuru
CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmalara ilişkin olarak da AYM’ye başvuruda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamalarda kullanılan ifadelere karşı AYM’ye başvurduklarını belirten Günaydın, "Anayasal hükmü huzurlarınızda tekrar etmek isterim; 'Yargı görevi bu memlekette mahkemeler aracılığıyla yapılır. Bir hakim, örneğin Adalet Akademisi'nde görevli bir öğretim üyesiyse o yargı görevi yapmaz. Cumhuriyet başsavcısı yargı görevi yapmaz. Cumhuriyet başsavcılarının yaptıkları açıklamalar olsa olsa idari konulardır, idari işlemlerdir ve bu işlemler hakkında yargı koruması da olmaz.' Bunların hukuka aykırılığını şikayet edenler hakkında da bir soruşturma yapılması uygun değildir. Bu soruşturmanın başlamasıyla beraber de masumiyet karinesi ihlal edilerek bu eleştiriyi yapanların suçlu olarak kamuoyuna lanse edilmesi de açıkça Anayasa'ya aykırıdır. Bu çerçevede biz bu basın açıklaması aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne başvurumuzu yapmış olduk." ifadelerini kullandı.